Cem Sultan, Ağabeyi II. Bayezid Yerine Tahta Geçseydi Neler Değişirdi?

Osmanlı tarihinde önemli bir dönüm noktası olan Cem Sultan ve II. Bayezid arasındaki taht mücadelesi, sadece Osmanlı sarayının iç dinamiklerini değil, aynı zamanda Avrupa siyasetini de etkilemiştir. Peki, Cem Sultan, ağabeyi II. Bayezid yerine tahta geçseydi, Osmanlı İmparatorluğu'nun kaderi nasıl şekillenirdi?
Cem Sultan, Ağabeyi II. Bayezid Yerine Tahta Geçseydi Neler Değişirdi?
Cem Sultan & II. Bayezid

osmanlı tarihini ve hatta günümüz dünyasını bile etkileyebilecek iki ilginç senaryodan biridir

cem sultan'ın ii. beyazıt'ın yerine tahta geçmesi.

cem sultan babası fatih'e daha fazla benzer. avrupa ile ilişkileri arap dünyasına tercih eder. yenilikten korkmayan cesur bir yapısı var ve babası gibi kendini rum (roma) imparatoru olarak görüyor, osmanlı'nın yerini de avrupa ülkelerinin arasında sayıyor. esir olarak fransa'da, italyada geçirdiği dönemde bile, avrupa kültürü ile osmanlı arasında iyi ilişkiler gelişmesine çalışıyor, kendini bir çeşit kültür elçisi gibi batıya tanıtıyor, osmanlı'nın korkulacak bir güç değil, işbirliği yapılabilecek bir avrupa gücü olduğunu göstermeye çalışıyor.

cem'in hayatındaki belki de en ilginç dönem italya'da geçirdiği süre. adam resmen orada esir olduğu halde mutlu. ayrılmak istemiyor. osmanlıya karşı çıkılacak sefere katılmaya zorlanmasa (ve sonrasında öldürülmese) italya'dan hiç ayrılmaya niyeti yok.

beyazıt'sa bürokrasiden gelmiş, muhafazakar müşavire benzer daha çok. hiçbir şey yapmadan, avrupa'da rehin tutulan cem sultan'ın tazminatına para yetiştirip, kendisi gibi yobaz, saray asalağı, cebini düşünen vezirler , paşalar ağı ile doldurmuş çevresini.

bize pek öyle anlatılmaz fakat gerçek şu ki osmanlı'da ii murat ve fatih zekalarıyla en çok öne çıkan padişahlar. yavuz ve kanuni ise, batılılara göre kendi yüksek yetenekleri ve çarpıcı zekaları ile değil, daha çok kurulmuş mükemmel osmanlı yönetim mekanizması sayesinde başarılı olan padişahlar.

yani adeta beyazıt ile farklı bir gen havuzuna ve ülke yönetim tarzına geçiş söz konusu. bu açıdan da soyun cem sultan'dan devam etmesi ilginç, muhakkak ki farklı sonuçları olacak bir gelişme olurdu.

***

ikinci ilginç senaryo ise genç osman. eğer yeniçeriler genç osman'ı 17 yaşında padişahlıktan indirip katletmese ve eğer genç osman planladığı gibi yeniçeri ocağını iki yüzyıl önceden kapatsa, başşehri istanbul'dan alıp anadolu'da bir şehre taşısa, ordu sekban askerleri olarak anadolu'dan temin edilse, osmanlı tarihi nasıl bir seyir izlerdi?

düşünmesi eğlenceli senaryolar.

cem sultan’ı öyle bir algılarız ki, abisi ii. beyazıt değil de o başa geçseydi, başka bir yere doğru gidecekti devlet

bu abartılmıştır, romantize edilmiştir, şudur budur, ama farklı bir yanı var hakikaten cem’in.

çocuklarından birinin adı oğuz. bu ilginç bir ayrıntı, zira osmanlılarda o devirde böyle bir şey kalmamış. saltukname’yi derlemeleri için talimat veren, eb-ül hayri rumî’ye “yahu ne güzel anlatıyorsun, git şu hikâyeleri derle, bir kitap yap” diyen, saltukname’nin önümüze çıkmasını sağlayan cem sultan. beyazıt’ın kültürel patronajında böyle bir şey yok. kültür üzerinden ne kadar çok siyaset yapıldığını günümüzden de biliyoruz. burada müthiş tercihler yatıyor. saltukname, oğluna oğuz adını vermesi nedeniyle cem’e türkçü demek çok anakronistik olur, ama farklı bir vizyonu var. cem için dövüşenler turgut, varsağı ve avşar boyları, orta anadolu’da tuz gölü civarında. sonradan bunların önemli bir kısmının kızılbaş olup safevilere geçeceğini biliyoruz. yani cem, daha önce karaman’da sancak beyliği yaptığı için şehzade olarak, konya’da bunlarla yakın ilişki kurmuş ve kendisine siyasi bir taban bulmuş. şehzadelerden şunun ya bunun gelmesi hiç tesadüfî olaylar değil ya da sadece bir saray kliğini ele geçirmekle ilgili değil. şehzadelik sürecinde bunlar kendilerine ciddi bir siyasi, sosyal taban arıyor. cem de konya’da oluşturduğu o tabanı katıyor mücadelesine ama malûm, gerisi trajedi. ama cem’le birlikte dövüşenler için bir alternatif doğuyor bir süre sonra. anlaşılıyor ki cem’in değişik bir vizyonu var.

şöyle bir durum da var. cem sultan padişah olsaydı ne yavuz sultan selim ne de kanuni sultan süleyman gibi başarılı padişahlar göremezdik. tabii padişah olması durumunda ondan sonra gelecek olan nesil yavuz'dan veya kanuni'den daha büyük işler başarabilir miydi bilinmez. bu iki padişahın başarısını göz önünde bulundurursak o çıtayı aşmaları zor görünüyor. ıı. beyazıt; babası, oğlu ve torunu kadar kudretli bir padişah olmasa da yavuz ve kanuni'nin başarısı nedeniyle cem sultan’ın muhtemel padişahlığında yaşanacakları çok da hayal ettirmiyor aslında. zaten “tarih sadece gerçekleri yazar” diye boşuna dememişler.

yüksek ihtimalle italya'da otranto kalesinin fethiyle başlanılan süreç tüm hızıyla ilerlerdi

roma'nın birkaç yıla düşmesi an meselesi olurdu. italya'daki şehir devletleri bir bir yutulurdu. böylece deniz gücü açısından 17.yy ve 18.yy dahil olmak üzere rakipsiz bir güç olurdu. italya'da yüzyıllar boyu tutunamasak bile italya'nın erken birleşmesine ön ayak olurduk ve italya'yı fransa gibi bir devlet olarak birkaç yy öncesinde görebilirdik. böylece italya sömürgeliğe erkenden başlardı ve afrikada daha geniş topraklar sömürebilirdi. bu yüzden belki 1. ve 2. dünya savaşı bile olmaz, kıta avrupasının kaderi en derinden değişebilirdi.

biraz su kaldırır bir konu bu

fatih’in hükümdarlığı zamanındaki sürekli savaş halinden dolayı savaşın maliyeti üzerine bindirilmiş olan reaya tarafından da ilmiye sınıfı tarafından da asker tarafından da sevilmeyen bir padişah olmuştur, yaşarken en sevilmeyen osmanlı padişahlarından birisidir fatih ve cem sultan da ciddi anlamda babasına çok benziyor. şimdi 2. bayezid zamanında devlet askeri anlamda bir duraklamaya girmiştir evet ve bu uzun süren duraklama zamanlarının birikimlerini(toparlanan ekonomi, savaştan bıkmış değil sefer isteyen askerler, sert bir hükümdardan it gibi tırsacak bürokratlar) yavuz sultan selim en iyi şekilde kullanarak osmanlı topraklarını ve hazinesini inanılmaz ölçülerde genişletmiş ve arkasında bıraktığı mirası yavuzun oğlu kanuni, torunu selim, torununun oğlu murat ve torunun torunu mehmed bile yemiştir. cem sultan tahta geçse bunların hiçbiri olmayacak ve babasının bıraktığı yerden tükenmiş ekonomi ve askere rağmen fetihlere devam etmeye çalışacaktı. cem sultan kardeşi bayezid’den önce tahta geçseydi tahttan indirilen ilk osmanlı padişahı olabilirdi çünkü fatih sultan mehmed gibi otoriter bir padişah olabilmesi için roma’yı almaktan başka şansı yoktu. bunu da bu durumlarda gerçekleştiremeyeceği için yüksek ihtimalle tahttan indirilecekti.

eğer bayezid yerine cem sultan tahta çıksaydı osmanlı devleti rönesans ve coğrafi keşifler ile doğan fırsatları kaçırmazdı

tarihin akışı komple değişirdi.

çünkü cem sultan, tıpkı babası gibi entelektüel yönü gelişmiş olan, birkaç lisan bilen, sanata ve bilime meraklı olup softa kısmını sevmeyen bir şehzade idi.

zaten bu yüzden kendisini din adamları hiç tasvip etmemiş ve babasının vefatı haberinin kendisine geç ulaştırılması sağlanmış.

gençken başını alkolden, afyondan ve esrardan kaldıramayan bayezid ise erkenden gelip tahta çıkmış ve padişah olmuş. bu alışkanlıklarını terk edip yobazın dik alası olmuş. düşünün babası fatih'in yaptırdığı güzelim yağlı boya tabloları hurdacılara satmış, birçok sanat eserini saraydan arttırmış, eski yunanca kitapları yaktırmış falan.

cem sultan'ın ise ömrü avrupa'da zindan ve mahzenlerde geçmiş. oradan oraya sürülmüş. kafes içinde halka teşhir edilmiş. işte türk imparatorunun oğlu diye.

bu arada fevkalade yakışıklı olduğu için o dönemin fransız kadınları kendisini görmek için can atarmış. şiirler okunurmuş falan.

kısacası cem sultan'ın hayatı rüya gibi başlayıp kabus gibi bitmiştir.

tam filmi yapılacak bir hayat.