Cerrahi Eldivenlerin Ortaya Çıkışının Arkasındaki Az Bilinen Aşk Hikayesi

1880’lerde William Halsted, hemşire Caroline Hampton’ın ellerini antiseptik yanıklarından korumak için kauçuk eldiven tasarladı. Bu buluş, 1890’da cerrahide devrim yaratarak enfeksiyonları azalttı ve bir aşk hikayesini tıbbın tarihine kazıdı.
Cerrahi Eldivenlerin Ortaya Çıkışının Arkasındaki Az Bilinen Aşk Hikayesi

bugün hastanelerde cerrahların ellerinde gördüğümüz o lastik eldivenler, sadece bir hijyen aracı değil; aynı zamanda bir aşkın, bir sezginin ve bilimin ortak ürünüdür. ve bu devrimin arkasında, cerrahiye yön vermiş bir adam vardır: william stewart halsted.

yıl 1880’ler... ameliyathanelerde hâlâ çıplak ellerle işlem yapılmakta. antiseptik maddeler yeni yeni kullanılmaya başlanmış ama dikkat eksikliği ve hijyen yetersizliği yüzünden hastalar enfeksiyondan hayatlarını kaybetmekte. halsted ise o yıllarda new york’tan baltimore’a uzanan bir yolculukta tıbbın kaderini değiştirmek üzere...

aşkın doğduğu yer: johns hopkins hastanesi

halsted, johns hopkins üniversitesi hastanesi’nin kurucu dört profesöründen biri olarak görev alır. yenilikçidir, disiplinlidir, ama bir yandan da içine kapanık bir karaktere sahiptir. ta ki, ameliyathane hemşiresi caroline hampton ile tanışana kadar…

caroline, güney karolina’nın soylu bir ailesinden gelmektedir. halsted’in ameliyatlarında ona yardımcı olur, ama kullanılan antiseptik solüsyonlar (özellikle fenol ve merkürik klorür), caroline’in ellerinde yanıklara ve döküntülere neden olur. genç hemşire, elleri parçalandığı için işi bırakma noktasına gelir.

halsted, caroline’in yokluğuna dayanamayıp bir çözüm arar. goodyear kauçuk şirketine mektup yazar ve caroline’in ellerini koruyacak özel bir çift ince kauçuk eldiven tasarlamalarını ister. bu eldivenler ilk kez caroline tarafından bir ameliyatta kullanılır. beklenmedik bir şekilde, sadece caroline'in değil, ameliyata katılan herkesin enfeksiyon oranlarında ciddi bir düşüş görülür.

o güne kadar kimse eldiven takmanın ameliyat başarısını artıracağını düşünmemiştir. halsted’in aşkı, tıbba yön verir. kısa bir süre sonra caroline işe geri döner, ikili evlenir ve bu basit ama etkili yenilik, cerrahi dünyasında devrim yaratır.

az bilinen bir gerçek: halsted eldiven kullanımının enfeksiyonu azalttığını fark etmiş ama ilk başta bunu akademik bir makalede yayımlamamıştır. eldivenin hijyen etkisi, ancak yıllar sonra, 1894’te öğrencilerinden biri olan dr. joseph bloodgood tarafından bilimsel olarak raporlanmıştır.

kendinde denediği bir keşif: lokal anestezi

halsted’in tıp dünyasına armağanı yalnızca eldiven değildir. o, lokal anestezinin mucididir. kokainin sinir iletimini geçici olarak durdurduğunu fark eden halsted, bunu önce kendi üzerinde, sonra öğrencileri üzerinde dener. duyu sinirlerine kokain enjekte edildiğinde, o bölgedeki ağrı hissi kaybolmaktadır.

ancak bu keşif, ona ağır bir bedel ödetir. kokain bağımlısı olur. ardından morfinle bu bağımlılığı tedavi etmeye çalışır ama ikinci bir bağımlılıkla yaşamayı öğrenmek zorunda kalır. yine de cerrahiden kopmaz. günlük dozları dikkatle ayarlayarak hayatına ve mesleğine devam eder. bu durum, onun ne kadar kontrollü ve disiplinli biri olduğunu da gösterir.

cerrahiye yön veren diğer katkıları

meme kanserinde ilk radikal mastektomi tekniklerini geliştirir.

guatr ve safra kesesi ameliyatları için yeni yöntemler sunar.

tıbbi eğitimde “rezidans sistemi”ni kurar; bugün hâlâ tüm dünyada uygulanan bu sistem, genç doktorların deneyim kazanmasını sağlar.

“halsted prensipleri” adıyla bilinen cerrahi temel kuralları ortaya koyar: dokulara nazik davranmak, steriliteye dikkat etmek, yeterli kanama kontrolü sağlamak gibi...

az bilinen bir başka bilgi ise;

halsted’in cerrahiden sonra ikinci tutkusu ayakkabılardı. o kadar titiz biriydi ki her zaman özel dikilmiş ayakkabılar giyerdi. kendine has tarzı, titizliğiyle birleşince öğrencileri ona “ dahi ama mesafeli ” bir adam gözüyle bakardı.

sessiz vedası

halsted 1922 yılında, safra yollarıyla ilgili yaşadığı bir sorun sonrası ikinci kez ameliyat olur. ancak bu sefer, tıbbın o günkü sınırları onu kurtaramaz. ameliyat sonrası gelişen enfeksiyon nedeniyle 7 eylül 1922’de hayatını kaybeder.

arkasında bıraktığı miras, sadece cerrahlar için değil, tüm insanlık için bir dönüm noktasıdır. bir çift eldivenle başlayan hikâye, bugün milyonlarca ameliyatın güvenli şekilde yapılmasını sağlar.

aşk, bazen yalnizca kalbi değil,
insanlığın kaderini de iyileştirir...