Çocukluğumuzun Kahramanı Sylvester Stallone'nin Saygı Duyulacak Başarı Hikayesi

Çocukluğumuzun kahramanı, aksiyon filmlerini dünyaya sevdiren adam, 71 yaşındaki yaşayan efsane Stallone'nin hikayesi tam manasıyla bir başarı hikayesi.
Çocukluğumuzun Kahramanı Sylvester Stallone'nin Saygı Duyulacak Başarı Hikayesi


stallone, annesine, hamileyken yapılan iğneden dolayı 9 kusurla dünyaya gelmiştir

çocukluğu da sorunludur, sürekli okul değiştirmiştir, okulda yapılan ankette sonu elektrikli sandalye olacak adam seçilmiştir, babasını da kaybedince annesi ve abisiyle kalır, yıllar geçer 30 yasına gelir, 30 yasına gelmiş parasızlıktan köpeğini satacak durumda bir adam, evde boks maçı izler, bundan etkilenir 3 gün evden çıkmaz filmi yazar, gider film şirketlerine filmi beğenmezler, filmi beğenenler büyük para teklif eder yalnız stallone bu filmde ben oynayacağım der ve film şirketleri kapıyı gösterirler, sadece 1 film şirketi şartları kabul eder ama bu sefer para kısmını kısarlar, stallone 35 bin civarı bi para verirler, stallone aldığı paranın ciddi bir kısmını (15.000 dolar) köpeğini geri almakta kullanır, filmin yönetmeni ve yapımcısı film çekilsin diye evlerini ipotek ettirir, film çekilir, 3 dalda oscar alır, stallone meşhur olur ve diğer filmler arkasından gelir.


sinemanın dışında stallone 3 evlilik yapar ve 5 çocuğu olur, bir çocuğu otistik, bir kızı ise kalbi delik bi şekilde dünyaya gelir

ardından stallone film çekmeye devam eder, hollywoodun kralı olur, cobralar, cezalandırıcılar, uzmanlar, tango ve cashler ortalığı sikip atmaktadır, tabi sığır insan dünyanın her yerinde var, amerika'da da var, stallone için şöyle kötü oyuncu böyle boş oyuncu, işte sanatsal rolü yok, oyunculuk sıfırfilan diye zart zurt ederler stallone ise film başına 10 milyon dolar 20 milyon dolar aldığı dönemde, kendisine 200.000 dolar teklif edilen ve 30 kilo alması gereken copland'taki rolü alır, alın ulan size oyunculuk diyerek verir kuşkuyu verir ustalığı verir yeteneği, filmde oynayan ve herkesin götünün düştüğü robert de niro'yu bile gölgede bırakır.


stallone bu ayarı vermesine rağmen sınırını atamaz, alın hollywood'unuzu lanet olsun der ve 3-4 sene film yapmaz, daha sonraki senelerde yaptığı filmler de yüksek bütçeli değildir, fakat o hollywood'taki sığırlar ayara doymamıştır, zira yenilenle düdüklenen doymazmış, 6-7 sene boyunca yine stallone bitti, artık iflah olmaz, stallone dede oldu, yaşıtları vali oldu bu hala dandik filmlerde oynuyor, bitti, kayboldu stallone filan derler.

işte tam bu sırada stallone der ki tekrar rocky balboa'yı çekicem

hollywood hemen elinde tuz alıp gelir, stallone yerine dinazor filan yazarlar, rocky neyle dövüşecek romatizmayla mı hahaha diye dalyarak dalyarak gülerler, stallone ise tıpkı ilk filmdeki gibi ince ince çalışır, filmin her sahnesini ince işçilikle hazırlar ve rocky balboa'yı çeker, film vizyona girdiği dönem en çok hasılat yapan film olur, oyunculuğa filan laf edilmez ve stallone'dan özür dilemek isteyen o sığırlar sıraya girerler.


tarih tekerrürden ibarettir, stallone artık ustalara saygı ve sinema severlere sevgi baabından expendables serisi çekmeye başlar ömrü hayatında rakip olduğu sanatçıları bir araya getirir

unutulanları tekrar hatırlatır, tam da bu sırada stallone evladını kaybeder ama çalışmaya devam etmek zorundadır, fakat got olmaya doyamayanlar yine deliklerinden çıkar ve bu sefer stallone'un yaşlılığından girip kendisine olmuş muamelesi yaparlar, stallone için yine geri dönüş ve ayar zamanı gelmiştir, bu sefer dünyada eşine az rastlanılan filmdeki yan rollerden birinin hikayesini oluşturur ve bu sefer filmde kendisi yan role geçer, filmi de kendisi ilk filmi çektiğinde daha portakalda vitamin olan bir elemana yönettirir ve o film çekimi boyunca, ya stallone emmi de uğraşıyor moduna giren eleştirmenler, creed vizyona girince şoka girerler zira şoka girmeleri için destekleyici mahiyette stallone abimiz bu sefer altın küre'yi almıştır. film şirketleri üstelik film daha vizyondayken bu sefer creed 2 için kendisinin kapısında yatmışlardır.


velhasıl kelam sylvester stallone büyük sanatçı, büyük insandır

hiçbir zaman de niro ve al pacino gibi geçmişin ekmeğini yiyip saçma sapan filmlerde oynamamıştır, eğer göt olmaya meraklıysanız 3-4 sene sonra stallone'un yapacağı başka bir ayarda görüşürüz.

bi gün merdivenlerden ben de çıkabilir miyim diye düşünen bendenizin amerika ile vize krizinde aklına gelen tek adamdır stallone.

bir gün bir terapi merkezi filan açarsam kapısına "önemli olan hayatın ne kadar sert vurduğu değil, önemli olan aldığın ağır darbelere rağmen yoluna devam edebilmendir" sözünü yazacağım adamdır sylvester stallone.