Çok Kısa Bir Sürede Çok Fazla Şey Başaran Efsane Sanatçı: Vincent van Gogh
sanat hayatına atıldığı 1880 senesine kadar herhangi bir akademik eğitim (sanat baabında) almamıştır van gogh efendi
yani 27 yaşındayken birden bir şeyler çizmeye başlayıp bununla hayatına devam etmek istediğini görmüştür, o kadar.
daha sonra kısa eğitimler almış olsa da çoğunlukla kendi kendine öğrenmiştir resmetme sanatını. 1880 yılında basit bir şekilde çizdiği sokak resmi (ki karakalemdir) ilk eseri olarak kabul edilir.
ardından 5 sene boyunca bol bol çalışarak 1885 yılında "potato eaters" olarak bildiğimiz ilk yağlı boyasını yapmıştır. van gogh'un bu tabloyu hep bir manifesto olarak kabul ettiği söylenir.
ardından 1886 yılında parise taşınmıştır van gogh, ama ortamı beğenemeyip 2 ay kadar sonra fransanın güneyine, arles'e taşınmıştır. burada kendini tümden (kardeşinden aylık gelen para yardımları ile) resme vermiştir.
van gogh denildiğinde akla hep empresyonistlerin de kullandığı kalın fırça darbeleri gelir, amma ve lakin kendisi ne tam empresyonist stili kullanır, ne de divizyonizmi (yani puantilizm)
ikisinin de önemli öğelerini alarak orijinal bir biçimde birleştirir van gogh. yani empresyonizmin kontrolsüz kalın fırça darbelerini divizyonizmin paleti ve renk karıştırma teknikleri ile kontrol etmeye çalışır.
bu teknikler ile resme devam eden van gogh, arles'teki evine 12 tane sandalye almıştır. buradaki amacının paris'te ve çeşitli yerlerde tanıştığı sanatçı arkadaşlarını çağırıp toplantılar düzenlemek, güneyde bir sanat grubu kurmak olduğunu teo, van gogh'a yazdığı yüzlerce mektupta anlatmıştır.
paris'te tanıştığı paul gauguin ile hiçbir zaman kopmamaya çalışmıştır. bu ilişki durmadan cinsel yönlere çekilmiş olsa da bu yorumlar kanımca saçmalıktan ibarettir.
arles'e yerleştikten bir süre sonra van gogh, gauguin ile mektuplaşmaya başlamıştır, bu arada kendisini "buddhist munk" olarak gördüğü bir tabloyu "bak ben neler yapabiliyorum" demek amaçlı gauguin'e göndermiştir, ardından gauguin'de ona "les miserables" isimli bir tablo yapıp göndermiştir, hoş bir paylaşım olmuştur.
arles'teki 12 sandalyesine gauguin'den başka pek bir sanatçı oturmamıştır 10 senelik sanat hayatı boyunca
bir sanat aşığı olan teo van gogh'un gauguin'in tren parasını verip arles'e gönderdiği bilinir. hatta arles'e gittiği zamanlardan birinde van gogh ve gauguin kavga etmişlerdir, ardından van gogh kulağını kesmiştir, ama sanıldığının aksine kulağının tümünü değil sadece kulak memesini kesmiştir van gogh, gauguin ise dayanamayıp pont-aven'e geri dönmüştür. bunu yaptığına çok pişman olan van gogh ise, kendini acındırmak amaçlı, kulağı sargili bir portresini çizerek gauguin'e göndermiştir özür dilemek amaçlı.
içki düşkünü olduğu bilinen van gogh bol bol absinthe içmiştir
ancak sara hastası olduğu bilinen van gogh bu yüzden bol bol acı çekmiştir. ayrıca psikolojik bozuklukları olduğu da bilinir. kardeşine yazdığı mektuplardan birinde beyninin kötü çalıştığını, bazı şeylerin doğru olmadığını yazmıştır.
1890 yılında intihar ederek ölmüştür van gogh ama sanıldığının aksine ne anında ölmüştür ne de amacı bildiğimiz intiharlarınkine benzer
van gogh kendisini tüfeği ile karnından vurmuştur ve 3 gün hastanede yatmıştır ve bunu, çok uzun zaman boyunca görmediği kardeşinin kendisini hastahanede gelip görmesi için yaptığını açık açık belirtmiştir. koşa koşa gelen kardeşinin yardımlarına rağmen van gogh kurtarılamamıştır, çok yazık olmuştur ve ondan bir sene sonra da 4 yaş küçük olan kardeşi theo vefat etmiştir.
van gogh'un neden ekspresyonist kabul edildiği ise kanımca resmetme şeklinden çok, amacı ile anlatılabilir
van gogh 1-2 resim haricinde hiçbir resmini kendisi dışında biri için yapmamıştır ;yani resimleri kendisi için yapılmış bir dışavurumdur ve bu yüzden ekspresyonisttir van gogh kanımca. birçok mektubunda belirttiği dine ihtiyacı olduğu gerçeğini resimleri ile aktarmıştır bizlere.
resmettiği öğeler ile olmasa da, starry night veya night cafe gibi resimlerinin yaydığı enerji ile sağlamıştır bunu van gogh, yani hislerini inanılmaz bir şekilde tuvale aktarmıştır. kısacık bir kariyer sonucunda sanat dünyasına mükemmel eserler kazandırarak gitmiştir van gogh.