Daha Hayata Başlamadan Koca Bir Tekme Yiyen Suriyeli Bir Bebeğin Steve Jobs Olma Hikayesi
daha hayata başlamadan koca bir tekme yiyen, yediği bu tekmenin acısını ölene kadar hissedecek, suriyeli jandali bebek'i steve jobs yapacak o yaşanmışlıkları, o yuvarlak gözlüklerin ardındakileri belki de çok azımız biliriz.
1950'lerdeyiz. alman kökenli bir genç kız olan joanne schieble, üniversite sırasında okulda asistanlık yapan, suriyeli bir müslümana, abdulfattah john jandali'ye kalbini kaptırır.
abdulfattah, suriyeli bir ailenin 9 çocuğunun en küçüğüydü. babası suriye'nin sayılı zenginlerinden bir petrol kralıydı. jandali ailesi eğitimi önemsediğinden, din faktörünü aradan kaldırarak oğullarını önce bir cizvit tarikatı okuluna, ardından da beyrut amerikan üniversitesi'ne, oradan da wisconsin üniversitesi'ne göndermişlerdi.
aynı şekilde eğitimi önemseyen schieble ailesinin kızları joanne'nın ailesi nesillerdir istanbul ve sorbonne'da eğitim almıştı.
her neyse, gönül bu ya, ota da.. konabiliyor işte. 1954 yazında suriyeli sevgilisi abdulfattah ile humus'a gitti, sevgili anne joanne. suriye kültürünü, suriye yemeklerini öğrendi. bu sırada çapkın abdulfattah boş durmamıştı ve joanne 23 yaşında hamile kalmıştı.
o sırada bizim fattah'ın babası ölüm döşeğindeydi ve 'ben ecnebi kız istemem' dedi ve onu evlatlıktan reddetmekle tehdit etti. o kadar zengin bir baba tarafından evlatlıktan reddedilmekten korktu, joanne'yı tüm yaşanmışlıklara rağmen terk etti.
(not. aslında sonra söylemeyecektim ama söyleyeyim, rahmetli steve de ilk çocuğu olan lisa'nın annesini babası gibi 23 yaşında hamile bırakıp ortalıktan kaybolmuş, aynı zamanda kadını dna raporuna göre abd'nin %28 ile birlikte yatmakla suçlamıştı.)
kızcağız tek başına kaldı, kürtaj yaptırmak istedi ama ailesi koyu katolik olduğu için izin vermedi. küçük jandali bebek'i evlatlık vermeye karar verdi.
ama bir şartı vardı, onu evlatlık edinecek aile üniversite mezunu olmalıydı. okumak cehaleti alır eşeklik baki kalır sözünü hiç duymayan joanne, jandali bebek'i bir avukat çifte verdi.
avukat çift, çocuk doğduktan sonra 'biz kız istiyorduk, bu erkekmiş' diyerek küçük jandali bebek'i reddettiler. en sonunda lise mezunu, mekaniğe düşkün bir baba ile kitapçı bir anneye verildi bu bebek.
baba paul jobs, anne ise clara jobs'tı. baba alman, anne ise ermeni kökenliydi. hala isimsiz olan jandali bebek daha doğmadan kendini bir kültür kazanının içinde bulmuştu. nihayet ona bir isim bulundu;
steven paul jobs.
bu sırada bizim abdulfattah'ın babası ölmüş, o da terk ettiği sevgilisi joanne'ya geri dönmüş ve nikahı basmıştı tabiri caizse. ama steve, artık jobs ailesinin bir ferdiydi.
rahmetli steve, tabi o zamanlar 6 yaşında, daha 50 yılı var yaşamak için, sokaktaki bir kız ona 'ehehehe, yani ailen seni istememiş mi, ihihi' demiş, steve ağlayarak eve koşmuş ve ailesi tarafından tüm gerçeklerle karşılaşmıştı.
'o, reddedilmiş bir çocuktu!'
hayatı boyunca karakteri bozuk, dengesiz bir manyak olmasının sebebinin çevresindeki insanlar tarafından bu terk edilmişlik duygusu olduğu düşünülüyor.
ama tüm bu olaylardan daha ilginci, apple'ı kurup parayı kıran steve'in 20'li yaşlarında çok sevdiği bir restoran vardı. sürekli oraya gider, oradan yemek yer, arkadaşlarıyla vakit geçirirdi. hatta sahibi suriyeli olan bu restoranın sahibine bol bol bahşiş bırakırmış ve söylenenlere göre baya da bi muhabbetleri varmış bu suriyeli ile.
peki o restoranın sahibi kimdi? habersizce, abdulfattah john jandali tabii ki.
yıllar sonra steve annesini buluyor, kız kardeşini de buluyor. kız kardeşi ünlü bir yazar olan mona simpson. bu sırada babası olacak o adamın restoranın sahibi olduğunu öğrenince 'vay şerefsiiiiz' diye iç geçiriyor ve onu görmek istemiyor, görmüyor da.
yıllar sonra bir ropörtaj sırasında biyolojik ailesi için şunları söylemişti;
"onlar benim sadece sperm ve yumurta bankamdılar.. jobs ailesi ise %1000 'gerçek' ailemdi."
biyolojik aile
%1000 gerçek aile
23 yaşında reddettiği, daha sonra bağrına bastığı kızı: lisa