Dan Bilzerian Üzerinden: Günümüz Servet Sahibi ve Zengin İnsanları Arasındaki İnce Fark

Sosyal medyaya ihtişamlı özel hayatıyla uzun zamandır konu olmayı başaran poker oyuncusu ve aktör (!) Dan Bilzerian, aslında günümüzün tüketim algısını da özetleyen bir temsil.
Dan Bilzerian Üzerinden: Günümüz Servet Sahibi ve Zengin İnsanları Arasındaki İnce Fark


bilzerian'ın ve benzeri hayatların nasıl gerçek olabildiğini anlamanın yolu, bazı kavramları net olarak anlamaktan geçiyor. (öyle bir giriş yaptım ki, entry ile nobel alan ilk ben olacağım)

zengin olmak ile servet sahibi olmak farklı şeyler

servet, kalıcı, babadan oğula, dededen toruna geçen; kolay kolay tüketilemeyecek, hatta kaynağı gereği katlanarak artacak bir varlık. servet sahibi insanların çoğunun adını bilmeyiz. bildiklerimizi anlamayız. çünkü maddi varlıkları gözümüze batmaz; hayalini kurduğumuz şeyler değildir. bu insanlar, varlıklarıyla karşılaştırınca, bireysel olarak oldukça mütevazı bir hayat yaşarlar.

zenginlik, servet kadar kalıcı değildir. bir ömürün bir bölümüne sığar. üç gün önce bar çıkışında valelere dolar destesini marul yolar gibi dağıtan adam, iki gün sonra iflas edebilir. zengini görürüz. çünkü, harcama kalermlerine, çoğumuzun hayal ettiklerinden başlar. başlar ki, zenginliğini fark edebilelim. bu sayede namı yürüsün; silikonlar gelsin; kolajenler gitsin.

A post shared by Dan Bilzerian (@danbilzerian) on


piyasa, zenginleri sever

çünkü hepsi ayaklı birer reklam tabelasıdır. gözümüzün önünde bunlar olduğu için, piyasada satılmaya çalışılan mal ve hizmetler bu hanımların/beylerin ayağına gider. magazin basını bunları şakır şakır çekeceği, medya jargonuyla saniye saniye görüntüleyeceği ve emin olun bundan iyi reklam olmayacağı için, yaşantı hep bu yönde olur. arabanın daha pahalısı, en pahalısı, en büyüğü, en güzeli.

servet sahibi böyle değildir. rahmetli vehbi koç, kendi fabrikasında üretilen, hepimizin dalga geçtiği tempra'ya biniyordu. tempra yedek parçası satan, düne kadar ayağına giyecek doğru dürüst ayakkabısı olmayanlar, bugün x6'ya biniyor.

mtv'nin türkiye'de ilk yayına başladığı yıllarda (bkz: mtv cribs) diye bir programı vardı. ünlülerin evlerini, havuzlarını, garajlarındaki arabaları tanıtıyordu. 20 yaşında, adını bilmediğiniz zibidinin garajında, 3 milyon dolarlık araba koleksiyonu duruyordu. beverly hills'de ortaçağ şatosunun yüzme havuzlu versiyonunda oturan adını bilmediğimiz başka modeller de vardı.

Vehbi Koç

peki nasıl oluyor da oluyor?

sanat, spor, gösteri dünyası, hiç olmadık insanlara avuç dolusu parayı -geçici bir süre- veriyor. ve bu para, bu lükse ve ihtişama yatıyor. çünkü biz onları izliyoruz; onlar da bu hayatın reklamını farkında olmadan yapıyor.

ne iş yaptığı belirsiz adamların, helikopterli yatlarda 20 ablayla takla atmasını, neredeyse canlı yayında izliyorsak, bunun arkasında gayet güzel bir pazarlama programı olduğundan emin olmalıyız.

bütün bunları dan bilzerian'ın servet sahibi değil zengin olduğunu ve günün birinde bu tiyatronun biteceğini gösterebilmek için anlattım.

A post shared by Dan Bilzerian (@danbilzerian) on


gelelim bu hayatı yaşayabilme ihtimaline

dün mtv cribs'te, bugün dan bilzerian'da gözümüze sokulan hayatı yaşamak için, öyle korkunç bir paraya gerek yok. o evler, o arabalar, özel uçaklar, kıçında helikopter bağlı yatlar pekâlâ kiralık olabilir. ve adım gibi eminim, bir çoğu öyle. büyük bir çoğunluğumuz, hayatı boyunca bir hypercar alacak parayı bulamayacak. ama pekâlâ kiralayabiliriz. ortamlarda "benim" desek, kim bilcek amk.

A post shared by Dan Bilzerian (@danbilzerian) on


dersimiz burada bitti. şimdi ödevler:

1- dan bilzerian'ın yancısı, pezevenk kılıklı adamlar var. bu adamlar, o gördüğünüz ablaları yata/kata dolduran tipler. bunu, hiç para harcamadan,nasıl yaptıklarını bulunuz.
2- türkiye'de, bırakın dan bilzerian'ı, dünyada çok az insanın sahip olduğu hypercar koleksiyonuna sahip biri var. kendisini bulunuz; zenginlik ve servet sahibi olmak arasındaki farkı anlayınız.
3- bu adam hakkında bu kadar yazıyı üşenmeden yazan bu yazara haddini bildiriniz.