"Dandini Dandini Dastana" Ninnisinin Çocuk Uyutmakla Bir İlgisi Olmayan Orijin Hikayesi

Oğuz Atay "Tutunamayanlar" kitabında bu olaydan bahsediyormuş meğerse. Kesin olmamakla birlikte hikayenin aslında neler anlattığına dair farklı bir tahmin de var.
"Dandini Dandini Dastana" Ninnisinin Çocuk Uyutmakla Bir İlgisi Olmayan Orijin Hikayesi
iStock


yüzyıllardır söylenegelen bu ninninin, aslında konuyla (bebeğin uyuması, ninni...) ilgisi olmayan bir hikayesi olduğunu söylüyor oğuz atay, tutunamayanlar'da

hikayeye göre; "eski romansların usta yazarı lebedus, olayı iç gerçeklere daha yakın bir düzende anlatıyor: 'kutlug dandini (ya da batılı tarihçilere göre dandin) ve farsus dasdana, isa'dan sonra 7. yy'da anadolu'da yaşadığı sanılan efsaneler kahramanı hartug dandin'in oğulları. hristiyan azizlerinden gordalos'a göre, isa'nın doktrinini yaymak üzere mezopotamya'dan nevşehir'e göç etmiş bir din adamı bu hartug. nizip dolaylarındaki bir mağarada bulunan kabartma heykeline bakılacak olursa, iri yarı, uzun ve kıvırcık sakallı bir adam...

hartug, çocuklarının eğitimi ile ilgilenmiyordu. çocuklar, bütün gün, babalarının bostanında kargaları kovalayarak vakit öldürüyorlardı. kargaları vurmak için ucu sivri değnekler yapıyorlar; vurdukları kargaları da bu değneklerin ucuna takıp korkunç seslerle bağırarak bostanın çevresinde dolaşıyorlardı...

dasdana kardeşine olmadık cinsel münasebet masalları anlatıyor, daha duygulu ve saf bir çocuk olan dandini ise bunları belli etmek istemediği bir kıskançlıkla dinliyordu.... ormanda, bazende yakındaki bir çiftlikte dul bir kadının evinde olan bu birleşmeler dandini'nin içini gıcıklıyordu. hele dul bir kadınla dastana arasında geçen macerayı dinledikten sonra, bütün gece uyumamış ve sabaha karşı gizlice evden çıkarak -oysa babası görmüştü onu- koşa koşa köy meydanına gitmişti. çeşmenin yanındaki duvara "hartug dandini oğlu farsus dasdana! neden elbas surkan'la yattın?" kelimelerini çarpık harflerle yazmış ve altına da bu sahneyi acemice çizmişti... (bu taş bugün, hartugo kasabası arkeoloji müzesinde bulunmakta ve yalnız bilim adamları ve sanatkarlar tarafından görülebilmektedir)...
resim kasabada büyük bir gürültü koparmadı; fakat dandini babasından esaslı bir dayak yedi...'

lebedus, bundan sonra, kutlug dandini'nin babasının bütün karşı koymalarına rağmen, gece gündüz kılıç talimi yapmaya başladığını, farsus'un da uzun uğraşmalardan sonra, bir köylü kızını iğfal etmeyi becerdiğini tumturaklı bir üslupla anlatıyor."

çocukları korkutuyor bu kardeşler, belki bu sebepten ninni olmuştur, "hemen uyu yoksa dandini, dastana geliyor" ikazıdır çocuğa.

dandini, dastana babaları hartug'u da öldürüyorlar ve dandini dandini dastana ninnisi de bunun üzerine yazılıyor.

atay'a göre ninni'nin orjinal hali de şöyle:

"ninni yavrum bebeğime
kirler dolar göbeğime
dandin vurma erkeğime
dandini dandini dasdana

çıplak uzanmış dastana
kzı gelmiş anadan doğma
yatacakları sırada
danalar girmiş bostana

dastana'da bu hırs varken
bostanda kızla yatarken
bağırmış babası birden
kov bostancı danayı

dastana kızmış köpürmüş
gitmiş hartug'u öldürmüş
danayı kovarken gülmüş:
'yemesin lahanayı'"

bu cinayete dandini'nin de ortak olduğu söyleniyor. son mısradaki lahananın (çocukların lahanadan doğduğuna inanıldığına göre) vajinayla bir ilişkisi olduğunu sanıyorum."

(kaynak: tutunamayanlar - oğuz atay bütün eserleri 1, iletişim yayınları, s. 169 vd.)

başka bir rivayet de şöyle

aynı zamanda seyfi karabaş'ın "bütüncül türk budunbilimine doğru" isimli kitabında da; mezkur ninnideki dananın genç erkeği, lahananın genç kadını, bostanın yaşamı, dandininin yaşamın karmaşasını, bostancının da babayı simgelediğini ve aslında bu ninnide, oğlunu eş seçimi konusunda uyarmaya çalışan bir annenin anlatıldığını söylediği bilgisini içeren bir makale okudum.

makaleye göre de -kitabı referans göstermiş- ninninin orjinal hali şöyle:

"dandini dandini dastana
danalar girmiş bostana
kov bostancı danayı
yemesin lahanayı

lahanayı yemezse kökünü yer
benim oğlum lokum yer
uyusun da büyüsün ninni
tıpış tıpış yürüsün ninni"

kaynak: bizzat kitabı okumadığım için, makaleyi referans göstereceğim. (yard. doç. dr hülya çevirme, inönü üniversitesi eğitim fakültesi dergisi, 2004 bahar dönemi, sayı:548)