Depreme Çözüm Olarak Önerilen Yatay Mimarinin Dezavantajları
yatay mimari: mucize sanılan dandik reçete
eğer abd'deki gibi geniş ve kıraç boşluklarınız varsa, otomobil ve yakıt ucuzsa hobi olarak düşünebilirsiniz. ama bunu tr'de uygulamaya kalkarsanız şunlarla karşılaşırsınız:
- daha geniş alanda imar uygularsınız.
- tarım alanları, hatta orman alanlarına yayılmanız gerekir.
- su, kanalizasyon, elektrik, doğalgaz, fiberoptik altyapıya daha fazla kamusal kaynak ayırırsınız. hizmetlerin birim fiyatı artar, verimsizleşir, niteliği düşer.
- toplu ulaşım da verimsiz olur (uzun mesafede seyrek nüfuslu duraklar). otomobil kullanmanız gerekir. yakıt tüketimi artar.
- her konutu ayrı ısıtıp soğutursunuz. enerji tüketimi artar.
- çim yapmak için herkes gübreye, pestisidlere asılır. su ve toprak kirliliği oluşur.
peki bunun çaresi dikey mimari mi?
hayır. bunun çaresi doğru mimari. topoğrafyaya, toprak niteliğine, orman örtüsüne, nüfusa, gelir düzeyine, iklim koşullarına göre oluşturulmuş bir mimari anlayışı.
ülkemizde mimar= müteahhitin istediği standart projeyi çizip söve ve alu profil ile süsleyen görevli, maalesef. (mimarları suçlamıyorum; onların da bu işten mutsuz olduğuna eminim.) bu koşullar altında doğru mimariye ulaşmak bir hayli zor.
Final notu
dünyanın yüzölçümü 510.100.000.000 metrekare, sulardan oluşan alanı dolduracak materyalimiz olmadığına göre karada işimizi göreceğiz. karasal yüzölçümü 149.000.000.000 metrekare, dünya nüfusu 2017'de 7.530.000.000 ve hala artmaya devam ediyor. bir insanın kişisel alanı en az 1 metrekare desek, daha tarım yapılacak, yollar, işyerleri ve alan kullanılacak daha birçok konut dışı mekan... dünya sadece bizim de değil, hayvanlara da alan ayırmalısın. karasal yüzölçümü sınırlı, ama sema sonsuz, çık çıkabildiğin kadar.
belki meslektaşlarım söylediğime katılmayabilir fakat yatay mimariyi savunanlar dünyanın katilleridir.