Dikilitaş Olarak Bildiğimiz Obeliskler Neyin Nesidir? Ne Amaçla İnşa Edildiler?

dört kenarı ve sivri tepesi olan, uzun, ince, sivrilen bir anıt anlamındaki obelisk (dikilitaş) kelimesinin kökeni, sivriltilmiş çubuk, şiş veya sivri sütun anlamına gelen eski yunanca kelime olan obelós'tan gelir.
concorde meydanı'ndaki luksor dikilitaşı

antik mısırlılar tapınaklarının girişlerine obelisk çiftleri yerleştirdiler. mısır mitolojisinde, dikilitaş güneş tanrısı ra'yı sembolize ediyordu ve akhenaten'in dini reformu sırasında aten'in, yani güneş diskinin taşlaşmış bir ışını olduğu söyleniyordu. sabah ışığının ilk ışınlarını yakalamak için genellikle altınla veya elektrum adı verilen doğal bir altın ve gümüş alaşımıyla kaplanıyorlardı.
hiyeroglif, mısır obelisklerinde yaygın olarak kullanılır. obelisk yapımı tarihi bir olay, firavunun ve mısır krallığı'nın bir başarısını anlatır. bu nedenle obelisk iktidarın ve gücün de sembolüdür.
birçok kişi muhtemelen paris'teki place de la concorde, vatikan şehri'ndeki piazza san pietro, roma'daki piazza del popolo ve piazza navona, istanbul'daki hipodrom (sultanahmet meydanı) gibi ünlü turistik yerlerin meydanlarının veya meydanlarının merkezinde duran dikilitaşı bilir.
bu dikilitaşlar başlangıçta antik mısır tapınağı'nın girişine dikilmiş ve daha sonra dikilitaştan büyülenen antik roma imparatorluğu'na taşınmış ve bazıları antik roma imparatorluğu topraklarında yapılmıştır.
theodosius dikilitaşı, ilk olarak mısır firavunu iii. thutmose tarafından m.ö. 15. yüzyılda yaptırılmış ve karnak tapınağının yedinci pilonunun güneyine dikilmişti. roma imparatoru ii. constantius m.s. 357 yılında dikilitaşı tahtta bulunuşunun 20. yılı onuruna nil ırmağı üzerinden iskenderiye şehrine getirtti. daha sonra, m.s. 390 yılında imparator i. theodosius dikilitaşı gemi ile istanbul'a getirterek hipodrom'da şimdiki yerine diktirdi.
theodosius dikilitaşı

istanbul, sultanahmet hipodromu'nda bulunan bir diğer örnek olan duvarlı dikilitaş ise, vii. konstantin porphyrogenitus (905–959) tarafından yaptırılmış ve yaldızlı bronz plakalarla kaplanmıştır.
şu anda yaklaşık 30 antik dikilitaş iyi korunmuş ve meydan, park gibi kamusal alanlarda dursa da, mısır'daki antik tapınak kalıntılarında yalnızca 5 tanesi kalmıştır. mısır'daki kamusal alanda iki dikilitaş daha bulunmaktadır. yani mısır'da toplam 7 dikilitaş bulunmaktadır. bu nedenle birçok kitap ve kaynak "mısır'da yalnızca birkaç antik dikilitaş kalmıştır" demektedir.
dikilitaşlar genellikle yabancı ülkelere giden antikaların tipik örnekleri olarak anılır. ayrıca mısır dışındaki dikilitaşlar hakkındaki ayrıntılı kayıtlar, hikayeler ve bölümler yaygın olarak bilinir, ancak mısır'da kalan dikilitaşlar hakkında çok az bilgi vardır. sonuç olarak, mısır'da kalan dikilitaşların azlığı ve nadirliği daha fazla vurgulanır.
m.ö. 250 civarında, eratosthenes adlı bir yunan filozofu dünya'nın çevresini hesaplamak için bir dikilitaş kullandı. yaz gündönümü'nde öğle vakti, swenet şehrindeki (günümüzdeki asvan) güneş ışıklarının bir kuyuya tamamen dik geleceğini biliyordu çünkü güneş tam tepede olacaktı. ayrıca, aynı zamanda iskenderiye'de dikilitaşların gölge oluşturduğunu da biliyordu. bu gölgeyi dikilitaşın yere temas ettiği noktaya göre ölçtüğünde, iskenderiye ile swenet arasındaki derece farkının 7 derece, 14 dakika, yani bir dairenin çevresinin ellide biri olduğu sonucuna vardı. iki şehir arasındaki fiziksel mesafeyi buna oranladı ve dünya'nın çevresinin 39,060 ile 40,320 kilometre aralığında olduğu sonucuna vardı. bu tahmin, bugün modern yöntemlerle ölçülen gerçek değer olan 40,075 kilometreye oldukça yakındır. eratosthenes, üçgenlerde benzerlik kavramı için bu bilgi gerçek hayatta ne işimize yarayacak sorusunun cevabını da bu problem özelinde vermiş oldu.
eratosthenes'in dünyanın çevresini hesaplama yöntemi

antik dönemde dikilitaş yapmanın büyük teknik zorlukları vardı. eski mısırlıların tasarladığı gerçek dikilitaşlar "monolitik"tir, yani tek bir taş parçasından (yekpare) yapılmıştır. yunanca bir kelime olan monolitin tam çevirisi "tek taş"tır. bu bağlamda, "obelisk" kelimesi de köken olarak yunancadır ve sivriltilmiş çubuk, şiş veya sivri sütun anlamındaki oblelos kelimesinden türemiştir. eski bir mısırlı, bir dikilitaşı "tekhen" olarak adlandırırdı. örneğin, place de la concorde'un merkezindeki dikilitaş monolitiktir. 3300 yaşındadır ve bir zamanlar mısır'daki teb tapınağı'nın girişini işaret ediyordu. monolitik bir dikilitaş inşa etmek o kadar zordur ki firavun hatşepsut, dikilitaşlarından birinin tabanına gururla şu beyanı yazdırmıştır: "dikişsiz, birleştirmesiz."
hiç kimse dikilitaşların neden veya nasıl inşa edildiğini tam olarak bilmiyor
granit gerçekten serttir—mohs ölçeğinde 6,5 (elmas 10'dur)—ve onu şekillendirmek için daha da sert bir şeye ihtiyacınız vardır. o zamanlar mevcut olan metaller ya çok yumuşaktı (altın, bakır, bronz) ya da aletler için kullanımı çok zordu. demirin erime noktası 1538 santigrat derecedir; mısırlılar m.ö. 600'e kadar demir eritme işlemine sahip olmayacaklardı.
mısırlılar muhtemelen dikilitaşları şekillendirmek için dolerit topları kullanmışlardır ve uzmanlara göre bu "sonsuz bir insan çabası" gerektirmiştir. piramit yapımında olduğu gibi yüzlerce işçinin her biri 5 - 10 kilogram kadar ağırlıktaki dolerit topları sürterek graniti şekillendirmek zorunda kalmış olmalılar. 30 metrelik ve 400 tonluk bir sütunun ocaktan hedefine nasıl taşınabileceği sorunu ise ayrı bir gizemdir. birçok tahmin olmasına rağmen, kimse bunu tam olarak nasıl yaptıklarını bilmiyor.
bir dikilitaş arkeologlarin hiyeroglifleri çözmesine yardımcı oldu. 19. yüzyıla kadar hiyerogliflerin tercüme edilemez olduğu düşünülüyordu; altında tutarlı bir mesaj olmayan mistik semboller. fransız mısırbilimci ve dilbilimci jean-françois champollion farklı düşünüyordu ve onları çözmeyi hayatının amacı haline getirdi. ilk başarısını rosetta taşı'ndan elde etti ve sembollerden "ptolemy" ismini çıkardı. 1819'da "ptolemy" kelimesinin ingiltere'ye yeni getirilen bir dikilitaş olan philae dikilitaşında da yazıldığı keşfedildi. dikilitaştaki "p", "o" ve "l" harfleri, "kleopatra" ismini yazmak için mükemmel noktalarda başka yerlerde de yer alıyordu. bu ipuçlarıyla ve bu dikilitaşı kullanarak champollion, hiyerogliflerin gizemli kodunu çözmeyi, kelimelerini tercüme etmeyi ve böylece eski mısır'ın sırlarını açığa çıkarmayı başardı. yaklaşık 200 yıl sonra, avrupa uzay ajansı bu sefer bir kuyruklu yıldızın gizemini çözmek için düzenlediği görevde bu olayları anmak için gönderdiği uzay aracına rosetta, iniş aracına da philae adını verdi.
british museum'daki rosetta taşı

mısır dışında başka ülkelerde de oldukça fazla obelisk bulunmaktadır. mısır dışında italya'da 20, vatikan'da 1, fransa'da 2, ingiltere'de 6, almanya'da 1, polonya'da 1, türkiye'de 2, israil'de 1, abd'de 2, lübnan'da 2 olmak üzere 38 adet dikilitaş bulunmaktadır.
dünyanın en uzun dikilitaşı, abd'nin washington dc kentindeki washington anıtı'dır. 169 m (555 ft) yüksekliğindedir ve 1884'te amerika birleşik devletleri'nin ilk başkanı george washington'ı onurlandırmak için yapılmıştır.
asterix çizgi romanındaki asterix'in en yakın arkadaşı olan güçlü ve sempatik obelix (bizdeki çeviri ismi ile oburiks ya da hopdediks) karakteri de ismini sırtında taşıdığı menhir (britanya dillerinde uzun yontma taş) ile obelisk'in benzerliğinden alır.
obelix (oburiks)

kaynaklar: