Dünya Siyasi Tarihinin En İlginç Olaylarından Biri: Julius Caesar Suikasti

MÖ 100-MÖ 44 yılları arasında yaşayan Romalı asker ve politik lider Julius Carsar'a (Jül Sezar) yapılan suikast bir hayli ilgi çekici.
Dünya Siyasi Tarihinin En İlginç Olaylarından Biri: Julius Caesar Suikasti


bu olayda asıl ilginç olan şey ise suikasta dahil olan, sağından solundan bu olayla ilişkili veya bu olaylarla ilişkili insanlara yakın olan kişiler. kişiler biraz karışık olacağından bunları iki kişi odaklı yazacağım; sezar ve brütüs. biliniyordur ancak yine de hatırlatma amaçlı olarak söyleyeyim; brütüs, sezar'ın suikastçılarından biri ve en ünlüsü.

öncelikle brütüs'ün annesini ele alalım, servillia

servillia o dönemin en güçlü kadınlarından biri. hem de o kadar güçlü ve bilge ki o dönemin elitleri, senatörleri, yatırımcılarını evinde ağırlıyor, onlara danışmanlık yapıyor ve yasaların çıkmasında önemli rol oynuyordu. servillia aynı zamanda sezar'ın en büyük aşklarından biri belki de en büyüğü. aşkının en büyük kanıtlarından biri ise ona aldığı bir inci. inci deyip geçmeyelim çünkü değeri bir lejyonerin yıllık maaşının 7000 katı. daha iyi açıklamak gerekirse günümüzdeki değeriyle 100 milyonlarca dolar. yani sözün özü, brütüs'ün annesi aynı zamanda sezar'ın büyük aşkı.


biraz da -belki de suikast sebeplerini hazırlayan- şu iki adama değinelim, cato the younger ve pompey

bu adamlar sezar'ın o dönemdeki en büyük muhalifleri. sezar, bu iki adamın başını çektiği grupla 4 yıl boyunca bir iç savaş vermiştir. cato, brütüs'ün üvey dayısı ve aynı zamanda manevi babası. pompey ise sezar'ın eski damadı ve brütüs'ün babasının ölümüne sebep olan kişi. brütüs ailesi pompey'den ölesiye nefret eder ama gel gör ki sezar'a karşı bir kan kardeşi edasıyla girişmişlerdir mücadeleye. ey roma halkı gör gör, bu sezar ne büyük bir adam ki kimleri kimlerle yan yana getiriyor. anlayacağınız kanlı bıçaklı olan iki grup sezar'a karşı birleşiyor. birleşiyorlar da sezar bu sonuçta, yolluyor yine bunları kol kola eşekler cennetine. eklemeden geçemeyeceğim, pompey sezar'dan kurtulmak için mısır'a kaçıyor ancak mısır kralı pompey'i karaya ayak basar basmaz öldürtüyor. o mısır kralı'nın kardeşi ise kleopatra. mısır'a kadar pompey'i takip eden sezar, orada kleopatra ile tanışır ve tanıştıktan 1 ay sonra kleopatra hamile kalır ve sezar'ın belki de tek biyolojik oğlu olan caesarion doğar.


olaydaki bir diğer kadın ise porcia. yani brütüs'ün eşi

ayrıca porcia, cato'nun kızı, brütüs'ün kuzeni ve cato-brütüs arasındaki manevi baba/oğul olayından dolayı brütüs'ün manevi kardeşi. resmen kimin eli kimin cebinde belli değil, iyice game of thrones'a bağladı. ilişkiler biter mi, tabii ki bitmez. bu porcia denen kadın aynı zamanda azılı sezar muhaliflerinden adı lazım değil bir kişinin dulu. dul kalmasının sebebi ise tabii ki sezar ve bu yüzden sezar'a düşman. porcia ile brütüs'ün evliliği sezar'a vurulmuş bir tokat der tarih kitapları. çünkü porcia'nın, brütüs'ü sezar'a karşı fişeklediği ve annesi ile arasını bozduğu iddia edilir.


kaldı son iki kişi. bunlar ise decimus ve pontius aquila

aslında suikastte ikisi de ortak paydada buluşsalar da tavır olarak tam tersi iki karakterler. decimus, yıllarca sezar'ın yanı başında görev almış bir asker ve sezar'ın en has 3 adamından biri. sen git yıllarca adamın yanında savaş, ünlen ama sonra kıskançlık krizlerine girip sezar'ı şişle. işin şakası bir yana, decimus'un suikastte başrol oynayan 3 adamdan biri olmasının en büyük sebebi, sonradan sezar'ın manevi oğlu olacak ve kendisinden 20 yaş küçük octavian'ın hızlı yükselişini ve kendisinin sezar'ın gözünden düşüşünü hazmedememesi. decimus'un bu yaptığının delikanlılığın kitabında yeri yoktur, aksini iddia eden faiktir.

gelelim sezar'ı tam göğsünden hançerleyen yiğide, pontius aquila'ya

yiğit diyorum çünkü özü sözü bir adam kendisi. yaptığı hareketi günümüzde dünyada yapabilecek bir adam yoktur. sezar, iç savaştaki son zaferini almış ve iç savaşı başarıyla tamamlamış, kutlamalara ve tebrikleri almaya başlamıştır. tören geçidinde, sezar'ı selamlamak üzere 10 halk tribünü hazır bulunur, bunlardan biri de aquila'dır. 9 tribün ayağa kalkar, selamlar ancak kalkmayan ve saygı gösterisinde bulunmayan tek tribün aquila'dır. hani şu ünlü fotoğraftaki, nazi selamı yapan halkın içinde selam vermeyen tek adam gibi. tek farkı ise bunu gizlenerek saklanarak değil direk yüzüne karşı yapmasıdır. düşünsenize, karşınızdaki adam iç savaşı zaferle bitirmiş, ne ortada bir muhalif kalmış ne de doğru düzgün bir senato, tek güç sezar. adam isyanın ilk ateşini yakmış bir nevi ve bu ateş sezar'ın göğsünde sönmüştür. bu adamı yazmamın sebebi ise çölde bir vaha hissi yaratması. tuhaf tuhaf ilişkiler, değişik politik oyunlar yok, ne düşünüyorsa bam bam bam.


ayrıca iddia olarak kalsa da, decimus ve brütüs'ün, sezar'ın gayrimeşru oğulları olduğu söylenir

hatta iç savaşta cato ve pompey tarafında savaşan brütüs'ü affetmesinin sebeplerinden biri de, sezar'ın brütüs'ün kendi oğlu olduğundan kuşkulanmasıdır. sezar, o dönem olan söylentileri duymuş ve kendi oğlunu öldürmek istememiş olabilir.

sonuç olarak, görüldüğü gibi bu suikast arap saçına dönmüş ilişkiler ağını içeriyor

kim kimin kaynatası, kim kimin götüne elledi belli değil. tek bildiğimiz ise sezar'ın öldüğü. böyle bir olay hakkında ancak shakespeare yazsa paklardı, sağ olsun yazıvermiş.