Dünyanın En Renkli Halkı Çingenelerin Kıskandıran Yaşamları

Keşfettiğimiz kadarıyla neşeli insanları, coşkulu müzikleri, eşsiz danslarıyla bilinen her yönüyle rengarenk bir halk Çingeneler. Aynı zamanda keşfedilecek birçok cevapsız sorusu da olan bu halkı biraz daha yakından inceliyoruz.
Dünyanın En Renkli Halkı Çingenelerin Kıskandıran Yaşamları


genellikle esmer tenlidirler. kendilerine has kıyafetleri olmakla birlikte kırmızıya özel ilgi duyarlar. düğünleri çok eğlencelidir. eğlenmesini iyi bilirler. kibariye ve cigulinin şarkılarını ezbere bilirler. milliyetçidirler, bir olay olduğunda çingeneler hemen birlik olurlar. yıkık dökük evlerde yaşarlar. göçebedirler, hatta bazılarının at arabası ve atları vardır. elleri uzundur. dikkat etmek gerekir. afedersiniz ama bok gibi kokarlar. buna rağmen yıkanma ihtiyacı hissetmezler.

aralık ayında ben montla üşürken bunların çocukları yalınayak dolaşırlar. o kadar korunmama rağmen ben 40 derece ateşler içinde yatarken, onlar ateş etrafında şarkılar eşliğinde göbek atarlar. böyle de uyuz bir millettir.

bir cingeneden ogrendigime gore, dort degisik cingene turu varmis. macar, ispanyol, bulgar ve romanlar bunlarin en hirsiz en duzenbaz, sahtekar olanlari macarlar ve romanlarmis...

genel kabul gören inanışa göre dünyaya hindistan civarından çıkarak yayıldıkları düşünülmektedir. uzmanlar, en temel delil olarak çingene dilini büyük ölçüde hint dili ile benzerlikler taşımasını ve alman çingenelerinin kendilerine pakistan ın bir eyaleti olan sint ten türeyen sinti adı ile isimlendirilmelerini gösterirler. çingene kelimesinin fasça da müzisyen anlamına gelen cinganeh kelimesinden türemesini sebep göstererek onları farisi kabul edenlerin yanı sıra ingilizce de çingene karşılığı olan gypsy kelimesinin egypti ya da kıpti kelimesinden türediğini savunanlara göre mısır kökenli olduklarını varsayarlar.


balkanlarda yaşayan çingeneler ordunun at ihtiyacını karşıladığı için o bölgelerde el üstünde tutulurdu. zaten istanbul daki at satıcıları loncasının sahibi de çingenelerdi. imparatorluk içinde demirci, kalaycı, sepetçi gibi işlerde çingenelerin elindeydi. osmanlı imparatorluğunda cellat ocağı mensupları da ya çingenelerden ya da hırvatlardan oluşuyordu. hatta bunların mezar taşları hakarete uğramasınlar diye olmazdı. en başarılı oldukları alan da macarların, rumenlerin ve türklerin çigan müziği adını verdiği ve büyük bestecilere ilham kaynağı olan müzikleriydi.

çingenelik sanılanın aksine bir yaşam tarzıdır. tüm hayatlarını eğlence üzerine kurmuş olan ve eğlenceyle günlerini geçiren insanlardır. mala mülke sahip olmak onların için önemli değildir , bu gibi varlıkların peşinde koşan insanlar hiç değillerdir lakin caka satmayı, etrafındakileri kızdırmayı severler; bu da kişisel eğlenceleridir :)


çingeneler çocuklarını genelde pis tutarlar, bunun sebebi batıl bir inanıştan da gelir. çünkü böyle yaparak kötülük ve nazardan korunacaklarına inanırlar.

bir doktor anlatmıştı: bir çingene aile sağlık ocağına bebeklerini kontrole getirmiş. bez leş gibi kokuyor,doktor açıyor bakıyor: ishal. işte artık hidrate mi etti ilaç mı verdi bilmiyorum. 5 gün sonra kontrole çağırıyor. kakası aynı mı diyor. gülüşüyorlar ''evet canım aynı'' diyorlar. 5 gün sonra gene. doktor devlet hastanesine filan sevk edecek bebeği, biraz aileyi sıkıştırıyor soruyor ediyor filan. meğer trakyadaki romanlar yeni doğan bebeklerin bezlerinin içine yumurta kırarlarmış, bu onların inanışına göre bebekleri hastalıklardan ve kötülüklerden koruyan kutsal bir ritüelmiş. 


hitler faşizminin yüzbinlercesini katlettiği mekansız halk.

romanlar. dünyanın her yerinde azınlıktırlar ve her yerde dışlanırlar. türkiye'de roman nüfusu 2 milyona yakındır ve dünyanın her yerinde olduğu gibi bu coğrafyada da ırkçılıktan nasibini almaktadır. yasal düzenlemelerde ve genelgelerde tehlike arz eden bir topluluk oldukları her fırsatta belirtilir. 

kabileler halinde yaşadıkları dönemde,erkeğin evlilik sonucunda kadının kabilesine dahil olduğu topluluk. osmanlıda hiç bir zaman millet olarak görülmemişlerdir.sadece gayrimüslim tebadan alınan haraç vergisi,müslüman olsun,hristiyan olsun bütün çingenelerden alınmıştır.bu yönüyle osmanlı da tek istisnadır.bir dönem hırsızlıklar yüzünden ata binmeleri yasaklanmıştır.yerleşik hayata büyük oranda geçirilememiş,kendi bildikleri ,sevdikleri hayatı bırakmamışlardır.

velhasıl hayatı kafalarına göre yaşamayı başarmış,eğlenmeyi iyi bilen güzel insanlardır.

yaşadıkları ülkelerde devlet tarafından dışlandıkları için toplum tarafından da dışlanmaktadırlar. devlet memuru, bürokrat, asker vs bir çingene bulamazsınız varsa da istisnadır. bu dışlanmışlık neticesinde yoğunlukla iç içe yaşarlar. kendi şeriatları bulunur bu sebeple. afganistan/hindistan menşeli bir halktır.

ali mezarcıoğlu "insanoğlu tarıma başladığında bir grup bunu reddedip avcı-toplayıcı kalmaya devam etti. sonra sanata ve zanaate yöneldiler. ilk çingeneler bu gruplardır." der.