Ekonomik Birliğin Yanında Kişilerin Ahlaki ve Kültür Yönüne de Katkı Sağlayan Kurum: Ahilik Teşkilatı

Ahi Evran tarafından Hacı Bektaş-i Veli'nin tavsiyesi doğrultusunda kurulan esnaf dayanışması Ahilik, sadece ekonomik anlamda esnafların birbirine yardımcı olmasına değil; aynı zamanda kişilerin ahlaki ve eğitim yönüne de katkı sağlayan bir kurum.
Ekonomik Birliğin Yanında Kişilerin Ahlaki ve Kültür Yönüne de Katkı Sağlayan Kurum: Ahilik Teşkilatı


ahilik, bir esnaf teşkilatıdır. esnafların yardımlaşması ve birlikte hareket etmesi öngörülmüştür. kurucusu ahi evran-ı veli'dir, merkezi kırşehir'dir.

ahilik, aynı zamanda sade bir örgütlenme yapısı olan sistemdir

en altta adına fityan da denilen işçiler bulunurdu. onların üzerinde görevi düzeni sağlamak ve işçileri kontrol etmek olan adına serveran da denilen yiğitbaşları bulunurdu. onların da üzerinde çalışılan kol hangi zanaat dalıysa o dalın en usta ve en yaşlı kişisi olan bir ahi bulunurdu. ve en üstte de bütün ahilerin başı olan bir ahi baba olurdu.

özellikle celali isyanlarıyla ahilerin mali açıdan düzenleri bozulmuştur; fakat ahiler bu büyük kaostan merkezi otorite üzerinde siyasi gücünü arttırmış olarak çıkmasını bilmiştir.

aynı zamanda ahilikte çıraklıktan itibaren ciddi bir eğitim verilir 

ancak belli şartları tamamlayarak kıdem alan yamaklar zamanla çırak, genel olarak 1001 gün eğitim süresi olan çıraklar ise önce kalfalığa daha sonra kalfalıktan ustalığa geçip o bölgede izin verilen sayıda bulunan dükkan sayısını geçmemek şartıyla dükkan açabilirlerdi. örneğin o bölgede 10 fırıncıya izin verildiyse kalfalar bir ustanın işi bırakması sonrası ancak usta olup dükkan açabilirlerdi. 


ahilik teşkilatı sadece bir esnaf odası veya meslek kazandırılan bir kurs gibi değil aynı zamanda ahlaki kuralların aşılandığı hatta ata binme, kılıç kullanma gibi askeri eğitimlerinde verildiği bir teşkilat olmasıyla bir eğitim ve en önemlisi öğretim yuvası özelliği göstermiştir. özellikle bölgede bulunan düzenin bozulması durumunda merkezi hükümet olaylara hakim olana kadar asayişi sağlayan bir yapıları da vardı. örneğin ankara savaşı(1402) sonrası tokat ahilerinden ahi bayezid’in oğlu hacı ivaz paşa bursa’nın savunmasını üslenerek karamanoğlu mehmet bey’e karşı bir ay şehri savunmuştur.

şimdi ben bunun ticari boyutunu aşan siyasi kısmına girmeden basit bir şey anlatacağım

birebir yaşamadım ya da hatırlayamıyorum ama avrupa veya herhangi bir batı kültüründe siz bir yerden alışveriş yaparken eğer istediğiniz şey yok ve bundan dolayı ayrılmak üzereyseniz, ve nerede bulacağınızı sorarsanız; dükkan sahipleri "bakın bizde elmalar yok ama armutlar var onlar da nefistir, lütfen tadın" der, ya da hiç sesini çıkarmaz.

ama türkiye'de size tak diye "köşeyi dönün orada x tuhafiye var orada bulabilirsiniz" der. neden?

nedeni ta eskilerden, bu ahilik sistemine dayanır.

ahilik, bir bölgede tüm esnafların örgütlenmesini de sağlayan bir sistemdi bildiğim kadarıyla. esnaflar, oluşturdukları localar ile birbirlerine destek olur, dayanışmada bulunur ve çeşitli etkinlikler veya toplu hareketler düzenlerlerdi. çıraklar, ustalar bu sistemde bir bütündür.

ve zamanla bu kültür esnafımıza yerleşmiştir. eğer yabancı kökenli bir mağazada değilseniz veya para hırsı bürümüş bir ticarethanede bulunmuyorsanız bu etkileri görebilirsiniz. örneğin "beni x yolladı " dediğinizde %10 indirim yaparlar. bu yalakalık değil, aksine ahiliğe kadar giden dayanışmanın ürünüdür. ama siz bunu bir ingilize veya fransıza, almana, flemenke yapın adamlar size "sooo what?" diye bakarlar.

ahiliğin dinsel, ekonomik ve siyasi yönü vardır

ahi teşkilatına müslümanlar hariç kimse üye olamaz.  kurulma amacı esnaf ve zanaat alanında gayrimüslimlerle rekabet edebilmektir. 


bunun haricinde, osmanlı devleti'nin kuruluşunda ahi teşkilatının büyük rolü olmuştur. osman bey'in kayınpederi şeyh edebali anadolu'da ahi teşkilatının önemli isimlerindendir. osman bey aynı zamanda şeyh edebali'nin tekkesinde eğitim görüp, onun terbiyesini almıştır.
osman bey, şeyh edebali'nin kızı mal hatunla evlenerek aynı zamanda ahi teşkilatı'nın da gücünü arkasına alır. bu açıdan osmanlı'nın kuruluşunda ahi teşkilatının büyük rolü ve önemi vardır.

Osmanlı'da Gördüğü Laleyi İlk Kez Avrupa'ya Götüren Elçi: Ogier Ghislain de Busbecq