El-Cezeri Tarafından Yapılan ve O Dönemin Çok İlerisinde Bir Teknik Kullanılan Filli Su Saati

800 yıl kadar önce El-Cezeri, o dönemde İspanya'dan Orta Asya'ya kadar uzanan İslam dininin evrenselliğine beslediği hayranlığı göstermek amacıyla bu saati tasarlamış. Zengin detaylarıyla tam bir kültür harmanı olan bu saati Sözlük yazarı "sansli on uc" anlatmış.


zamanın koşulları çerçevesinde, hem mühendislik hem de kültür harikası bir saatten bahsetmek istiyorum; el-cezeri' nin filli su saati...13. yy'ın ilk dönemlerinde el-cezeri tarafından diyarbakır kralı için yapılmış bir saattir. 


her yarım saatte bir zamanı söyleyen bu saat; altın çağını yaşayan doğunun, dönemine göre, gelişmiş teknolojisinin göstergesiydi.


bu filli su saatinin çalışma mekanizması kadar önemli bir diğer şey, etkilendiği tüm kültürlerin öğelerini içinde barındırmasıdır. bu karmaşık hareketli saat heykeli, hint fili üzerinde bulunan mısır zümrüdüankası, çin ejderleri, iran halısı ve arap kıyafetleri giymiş; hükümdar, katip, seyis gibi figürleri ile tam bir kültür sentezi özelliği de taşımakta...


saatin orjinalinin, bugünün hesaplamalarına göre, bir metreden daha uzun olduğu tahmin ediliyor. temel olarak yunan (arşimet) prensiplerinden yola çıkıp aynı zamanda ghatika olarak bilinen hint kökenli bir mekanizmadan esinlenerek yapılmıştır. saatin zamanlama mekanizması ve diğer sistemleri filin gövdesine yerleştirilmiştir. filin üzerinde oturduğu görülen katip her yarım saatte bir tur atar, bu esnada elindeki kalemle taksimat üzerindeki dakikaları gösterir. kale üzerindeki kadran ise saati... filin üzerindeki kale olay zincirini başlatan 30 tane top içerir. katibin dönmesiyle en tepedeki zümrüdüanka ses çıkararak kendi etrafında bir tur atar, bu esnada kale üzerinde oturan hükümdar elini kaldırır, kolu hareket ettiğinde şahin ortaya çıkar. kaleden gelen top şahinin kafasının arkasından yol alarak gagasından dışarı çıkar, çin ejderi ise şahinin ağzından düşen topu yakalar ve file doğru alçalır. filin üzerindeki seyis, arkasındaki vazoya ejderin ağzındaki topun düşmesiyle kolunu kaldırır ve bu son hareketle çevrim tamamlanır.

özetle bu saatin, dönemin oldukça geniş bir coğrafyadaki kültür ve teknolojisini yansıttığını gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. ne kadar doğru bilmiyorum ama el-cezeri' nin otomata kitabının da rönesans bilim adamlarının arasında elden ele dolaştığı rivayet edilir. batının karanlık döneminde bayrağı elinde taşıyan bu coğrafyanın, bilim ve kültür mirasına sahip çıkamaması ne acı...