Eurovision Tarihinin, İzlerken "Bu Ne Lan" Hissi Uyandıran En İlginç Performansları

1956'dan beri düzenlenen Eurovision'ın sahnesinden kimler geldi geçti... Bunların arasında iyi veya kötüde ziyade "bu ne lan" dedirten performanslar da vardı elbet.

eurovision tarihinin en ilginç şarkı ve performansları... izlerken insanda "bunu sahneye koyarken ne düşündüler? hadi birisi fark etmedi, ikisi fark etmedi. hiçbiri mi fark etmedi?" deme isteği uyandıran ve arkasındaki nedeni pek anlaşılamayan şarkılarla performanslardır. iyi ya da kötü olmaktan ziyade "bu ne lan?!" hissi uyandırır.

doğal olarak bu şarkı ve performansların çoğu ters tepip son sıralarda yer aldılar ama bazıları da işe yaradı ve unutulmazların arasına girdi.

verka serduchka - dancing lasha tumbai (ukrayna/2007)

şarkı hem öncesinde hem sahnede hem sonrasında çok tartışmalıydı. sözleri ayrı tartışıldı, performansı ve seks göndermeleri ayrı tartışıldı, politik mesajı ayrı tartışıldı. ünlü komedyen serduchka'nın fikri işe yaradı ve bu ilginç performans izleyiciler tarafından sevildi. sadece 33 puan geride kalarak sırbistan'ın molitva şarkısına yenildi ve ikinci oldu. az daha birinci oluyordu. bugün ise eurovision fanlarının gözünde bir klasik.

lt united - we are the winners (litvanya/2006)

2006'da yarışan grup hiç yarışa girmeden kendilerini galip ilan etmişti. evet, şarkının sözleri "eurovision'ın kazananı biziz" şeklindeydi. beş takım elbiseli adamın sahnede çok büyük ciddiyetle performansa başlamaları, sonrasında keman eşliğinde çılgınca dans etmeleri bir noktaya kadar işe yaradı ki altıncı sırada bitirdiler.

anastasia vinnikova - i love belarus (belarus/2011)

parantez içinde belarus diye belirtmek biraz gereksiz oldu ama olsun. yani gerçekten, kadın sahneye çıktı ve winnie the pooh çizgifilminin açılış melodisi eşliğinde belarus'u sevdiğini ilan edip gitti. onu da son derece detone bir performansla yaptı. ilk ikisinin aksine bu bayağı ters tepti ve belarus o yıl yarı finali çıkamadı. diğer ülkeler belarus'u pek sevmiyormuş anlaşılan.

rodolfo chikilicuatre - baila el chiki-chiki (ispanya/2008)

aslında ispanyol kralı ve ispanya başbakanını ince bir şekilde eleştirmeyi amaçlayan şarkı böyle bir performans ve tiplemeyle gelince hiçbir ciddiyeti kalmadı tabii ki. yarışmayı 16. sırada tamamlayarak unutludu gitti.

telex - euro-vision (belçika/1980)

eurovision tarihinde “eurovision” ismini ilk kez bir şarkıda kullanan grup, yarışmadan sonra asıl amaçlarının sonunculuk olduğunu ama portekiz’in verdiği 10 puanla bunu mahvettiğini açıklamış. şarkının performansında ise solistin “atkı şovu” göz kamaştırıyor. yine de sondan üçüncü olmayı "başardılar."

alf poier - weil der mensch zählt (avusturya/2003)

“ali baba’nın çiftliği” şarkısının almanca versiyonu sayılabilecek bu parçada, avustralyalı temsilci sahneye hayvan figürleriyle çıktı. burada esas yazık olan performansın 2003 gibi eski sayılabilecek bir yılda yer almış olması. yakın zamanda yapılsaydı günümüz internet çağında her hareketi caps olarak kullanılırdı. yarışmayı altıncı sırada bitirdiğine bakarsak o zamanki izleyici bile eğlenceli bulmuş olmalı.

buranovskiye babuski - party for everybody (rusya/2012)

eurovision tarihine rus nineler olarak geçen bu grup, rusya'nın temsilciyi merkezden seçme yerin nadiren düzenlediği ulusal seçmelerin yapıldığı bir yıla denk geldiler ve rus halkının oylarıyla ulusal seçmeleri kazandılar. eurovision'ı da ikinci bitirdiler. karşılarında 2010'lu yılların en güçlü eurovision şarkılarından biri olan euphoria olmasaydı az daha kazanıyorlardı. yarıştıkları yarı finalden birinci olarak çıktılar. bu arada bahsetmek gerekir, ulusal finalde rusya'ya 2008'de eurovision galibiyeti getiren dima bilan ve yine 2003 eurovision'da üçüncü olan t.a.t.u. grubunun üyelerinden yuliya volkova ortak bir düetle katılmış, tüm popülaritelerine ve başarılı eurovision geçmişlerine rağmen bu tatlı ninelerin çok gerisinde kalmışlardı.

dschinghis khan - dschinghis khan (almanya/1979)

cengiz han isimli bir alman grubun sahneye çakma tarihi kostümlerle çıkıp "cengiz han" isimli bir şarkı söylemesinden daha ilginç bir şey varsa o da sonuncu değil, onuncu olmalarıdır. grubun adını görünce insanın aklına acaba almanya'daki türkler dahil mi sorusu geliyor ancak değil. şarkıyı yazıp söyleyen almanlar.

scooch - flying the flag (birleşik krallık/2007)

birleşik krallık'ın artık yarıştan koptuğu ve yarışmayı sonlarda tamamladığı döneme çoktan girilmişti. 2007 de bu başarısızlıklar listesinde bir diğer halka olarak yerini aldı. bubblegum dans grubu olan scooch sahneye "uçak ve havalimanı" konseptiyle çıktılar. pilot kılığında bir adamın anonsuyla başlayan performans, hostes ve geçiş kapılarıyla devam etti. ardından pilot anonsuyla bitti. uçak kalktı ama krallık'ın puanı kalkamadı.

stefan raab - wadde hadde dudde da (almanya/2000)

alman eğlence dünyasının önde gelen isimlerinden oyuncu, sunucu, komedyen, müzisyen, televizyoncu, prodüktör ve daha bir sürü şey olan stefan raab'ın kendi yazıp bestelediği şarkı hem ilginç sahne performansıyla hem de raab'ın kendi uydurduğu aksanla öne çıkmıştı. raab o yıl beşinci oldu ama bununla yetinmedi. on yıl sonra eurovision ulusal seçmelerinin jüri koltuğuna oturdu. lena meyer-landrut'un en büyük destekçilerinden biriydi, kızın albümünün prodüktörlüğünü üstlendi. 2010'daki almanya zaferine ait birçok videoda raab'ı görebilirsiniz.

silvia night - congratulations (izlanda/2006)

bir tv programı için oluşturulan hayali karakter silvia night, o yıl eurovision sahnesine "tebriklerini iletmek" için katıldı, üstelik kendi eurovision galibiyetini tebrik etmek için! bütün bütün bu komedi vai şov ve alaycı şarkı söyleme olayı anlamlı olabilirdi eğer izlanda yarı finali geçebilseydi.

ilinca & alex florea - yodel it! (romanya/2017)

yarışma için başlangıçta ilinca seçildi ve "yodelling" dediğimi söyleme tarzıyla biliniyordu ama romanya devlet kanalı bir kızı sahnede üç dakika boyunca yodelletemeyeceğini anlamış olacak ki yanına erkek vokal vermişler. bu ilginç kombinasyon işe yaradı ve o güne kadar romanya'ya en iyi eurovision sonucunu verdi (yedincilik).

pingpong - sameach (israil/2000)

bu şarkı eurovision fanları için genellikle utançla hatırlanır. israil o yıl ilk sırada performans sergiledi, yani bu şarkı milenyumun ilk eurovision şarkısıydı ve sahnede alkollü ya da yüksek dozda madde almış gibi görünen ergenler saçma sapan hareketler ve kulak tırmalayan vokaller eşliğinde "be happy" diye bağırıp durdular. sonuncu sıralarda tamamladılar dememe gerek yok sanırım.

sunstroke project - hey mamma (moldova/2017)

arama kısmına "eurovision moldova" yazarsanız birbirinden tuhaf birçok performans bulursunuz. moldova, diğerlerinin benimsediği "modern" anlayışı pek umursamaz, kafasına göre takılır. 2017'de ise bunu daha da ileri götürerek sahneye üç damat ve iç gelin çıkardılar. grupta, 2010 eurovision'da "epic sax guy" olarak tanınan ve internette fenomen olan sergey stepanov da vardı. sonuç olarak moldova'ya tarihi bir üçüncülük getirdiler.

lordi - hard rock hallelujah (finlandiya/2006)

tarihte kazanan taraftaysanız her şey sizin lehinize yazılır. eurovision 64 yıllık tarihinde birçok tuhaflıklara sahne oldu. bunları sonrasında en komik ya da en tuhaf anlar adı altında toplayıp gülmeleri için izleyicilere sundu, bu hariç. zira bu yıl "eurovision tuhaflığı" hiç olmadığı kadar beğenildi ve finlandiya'ya tarihinin ilk eurovision birinciliğini verdi. lordi grubu ise eurovision'ın unutulmazları arasına girdi.

gülseren - rimi rimi ley (türkiye/2005)

unuttum sandınız değil mi? unutursak kalbimiz kurusun. biz türkler için eurovision şarkı ve performanslarımız genellikle kötüdür. "aman petrol, canım petrol" gibi bir sürü saçma şarkı vardır ancak dışarıdan bakıldığında öyle değil. o eski eurovision şarkılarımızın yarıştığı yılları baştan sona izlerseniz bizim şarkıcıların diğerlerinden çok da farklı olmadığını görürsünüz. çoğu zaman diğerleri ne yapmışsa biz de onu yapmışız. bu nedenle de arada kaynayıp gitmişiz ama rimi rimi ley öyle mi ya? resmen neon ışıklı tabelalar gibi "ben burdayım" diye bağıran bir performans nasıl unutulabilir? üstelik bu yıllarda daha eurovision'ı yeni kazandığımız için yaptıklarımız yakından takip ediliyordu. performans ise açıkça 2004'te istanbul'da kazanan ukrayna'nın çok ama çok kötü bir çakması. malumuzun ukrayna geçmişten esinlenen bir şovla gelmiş ve yarışmayı kazanmıştı. trt de o yıl şaman, budizm ve kızılderili karmasıyla ukrayna'nın yaptığını kendince uygulamaya çalıştı. gurbetçilerden gelen sabit oylar olmasa rahatlıkla sonuncu olabilirdik.

bu noktada muhakkak değinilmesi gereken bir konu var: