Finansal Piyasalarda İplerin Koptuğu, Paniğin Başladığı Anı İfade Eden Kavram: Minsky Anı

İlk olarak Paul McCulley tarafından 1998'deki Rus finansal krizini tanımlamak için ortaya atılan bu kavrama biraz yakından bakalım.
Finansal Piyasalarda İplerin Koptuğu, Paniğin Başladığı Anı İfade Eden Kavram: Minsky Anı
iStock.com

dönemin pimco ekonomisti paul mcculley tarafından hyman minsky'e atfen 1998 rusya krizini tasvir etmek üzere oluşturulan bir terim.

minsky'nin hipotezinin tam adı: finansal istikrarsızlık hipotezi.

bir ülkede/ekonomide, uzun süreli boğa piyasası görünümünün ardından varlık fiyatlarında bir anda yaşanan keskin düşüşlerin zamanlaması için kullanılır.

piyasa görünümü tam olarak şöyledir:

spekülâtif süreçlerin ardından yaşanan finansal piyasa çöküşlerinde minsky anı tam olarak şöyle tasvir edilebilir: kardeş payındaki sezai'nin "koy amına sat gitsin koy amına sat sat sat sat'' dediği an.

iStock.com


yaman törüner'in klavyesinden minsky’nin birkaç önemli öngörüsü:

- uzun süren büyüme dönemlerinde, şirketler ve kişiler gittikçe daha büyüyen riskler alırlar.

- daha çok gelir elde etme adına risk alanlar arttıkça, ekonomik yıkım yaklaşıyor demektir.

- borçlarını kârlarıyla ödeyemeyen şirketler veya gelirleriyle ödeyemeyecek duruma düşen kişiler, gittikçe daha fazla borçlanırlar. ancak, bankalar durumun farkına varıp kredilerini kısmaya başlamışlardır.

- bu gelişmeler öyle yavaştır ki, merkez bankaları dahi durumun farkına varamayabilirler. 

- hükümetler ve merkez bankaları, bu gelişmeyi kapitalizmin serbestisi içinde görürler ve sisteme müdahale etmekte gecikirlerse kriz geliyor demektir.

borçlanmanın finanse edilme çeşitleri önemlidir: hedge finans, spekülatif finans ve ponzi finans. bu finansman durumları beklenen ve gerçekleşen gelirler ile ödeme yükümlülüklerinin büyüklüğü arasındaki ilişkilerden doğar. 

iStock.com


`minsky'nin finansal stikrarsızlık hipotezi ve türkiye örneği` başlıklı çalışma dan aktarayım bunların ne olduğunu:

sermaye malının kullanımından elde edilen gelirleri ödeme yükümlülüklerini şimdi ve gelecekte aşan firmalar hedge durumdadırlar. bu tip firmaların mevduat borçları fazla olmadığı gibi belirsiz borç yükümlülükleri de yükümlülüklerinin önemli bir kısmını oluşturmaz.

hedge durumdaki firmalar genellikle bir kriz sonrasında görülür, çünkü krizin ardından firmaların dış finansmana dayalı işlemleri azalırken, ödeme yükümlülükleri büyük oranda iç kaynaklardan sağlanır. örneğin, ticari bankalar hedge bir durumda olamazlar çünkü yükümlülüklerindeki vadesiz ve kısa vadeli mevduatların ağırlığı çok yüksektir.

spekülatif firmalar kısa dönemde borç yükümlülüklerini yerine getiremezler fakat uzun dönemde böyle bir sorunları yoktur. borç ödemelerini anapara ve faiz olarak iki kısma ayırırsak, spekülatif durumdaki firmaların gelirleri faiz ödemelerini karşılar fakat anapara ödemelerini karşılayamaz.

iStock.com


firma gelecekteki gelirlerinin anapara ödemelerini de karşılayacağını iddia ederek borçlanmaya çalışır. bu durum spekülatif firmanın borçlarını yalnızca çevirebildiği anlamına gelir. hedge durumdaki bir firmanın gelirlerindeki azalma firmayı spekülatif duruma sürükler. ticari bankalar spekülatif duruma bir örnektir, çünkü uzun vadedeki durumunu koruyabilmek için kısa vadede sürekli borçlanırlar. ticari bankaların kredi ve mevduat vadeleri arasındaki farklar bir finansman göstergesi olarak alınabilir. ticari bankaların kredi vadeleri mevduat vadelerine göre daha uzun olduğu için, sürekli spekülatif finansman durumunda çalışırlar. ancak aradaki fark arttıkça, finansal sistemdeki kırılganlığın da arttığı söylenebilir.

firmanın kısa dönem gelirleri borç faizlerinin ödenmesine yetmiyorsa firma ponzi durumda demektir. ponzi finans, spekülatif finansın özel bir durumudur. ancak ponzi durumdaki firma kısa dönemde faiz ödemelerini dahi yerine getiremediği için borç yükümlülüğü giderek artar. dolayısıyla bir süre sonra, gelecekteki gelir beklentisi ödeme yükümlülüklerinin altında kalabilir. bir başka deyişle, ponzi durumdaki firma borç ödemek için borçlanır. sadece gelirlerin düşmesi değil aynı zamanda borçlanma maliyeti olarak faiz haddinin artması da spekülatif bir firmayı ponzi duruma sürükleyebilir. yine tam tersi durumda faiz haddinin düşmesi ponzi durumdaki bir firmayı spekülatif bir firmaya çevirebilir.

iStock.com


spekülatif ve ponzi durumda olan firmalar tamamıyla finansal piyasaların işleyişine bağımlıdırlar. hedge finans durumundaki bir firmanın dış borçlanma miktarı azdır ve ödeme taahhütleri iç kaynaklardan sağlandığı için finansal piyasalardaki değişmelerden pek etkilenmezler. ancak spekülatif ve ponzi durumda olan firmaların piyasadaki varlıkları yeniden borçlanabilme durumlarına bağlıdır. bu nedenle, sadece faiz haddindeki değişmeler değil, borç veren kuruluşların tavır ve durumları da bu firmaların finansman durumunu etkiler. spekülatif ve ponzi finansmanın ağırlıkta olduğu bir sistemde varolan sürekli borçlanma ilişkisi ekonomik tüm birimleri birbirine bağlar. ekonomideki tek bir firmanın spekülatif ya da ponzi finansman kararı alması, önemli sonuçlara yol açmayabilir fakat firmaların büyük çoğunluğunun bu finans türüne yönelmesi ekonomiyi bir kumarhaneye çevirebilir. ancak burada firmanın büyüklüğü de önemlidir. büyük bir firmanın ya da bankanın iflas etmesi sistemdeki nakit akışında önemli aksamalara ve bir krize neden olabilir.

iStock.com


tanıdık geldi mi?

inşallah bizim minsky anımız gelmemiştir.

ayrıca bkz: minsky arşivi