Fiziksel Acıyı Azaltmak İçin Kullanılan İlaçlar İnsanın Duyduğu Sosyal Acıyı da Azaltır mı?
sosyal bağlar kurmak insan yaşamının öylesine temel özelliklerinden birisidir ki, sosyal bağlardan mahrum kaldığımızda acı çekeriz.
pek çok dilde "kalbini kırmak, duygularını incitmek" gibi, sosyal olarak reddedilmeyi fiziksel yaralanmayla kıyaslayan deyimler vardır. bunlar birer metafor olmaktan fazlasını ifade ediyor olabilir. beyin görüntüleme çalışmaları fiziksel acının iki bileşeni olduğunu göstermektedir: nahoş bir duygusal deneyim sonucu olan hisler ve duygusal rahatsızlığın verdiği hisler, acının bu iki bileşeni beyindeki farklı yapılarla bağlantı içindedir.
bilim insanları sosyal acının aynı zamanda beynin anterior insular korteks adı verilen yapısıyla bağlantılı olduğunu keşfetmişlerdir; bu yapı aynı zamanda fiziksel acının duygusal bileşeni ile de alakalıdır.
ayak parmağınızı çarptığınızda duyduğunuz acıyla, ilgi gösterdiğiniz biri tarafından küçümsenmenin verdiği acının beynimizde aynı alanı paylaştıkları gerçeği bazı bilim insanları için çılgınca bir fikir vermiştir.
beynin fiziksel acıya karşı verdiği tepkiyi azaltan ağrı kesiciler, acaba duyulan sosyal acıyı da hafifletebilir mi?
araştırmacılar bunu anlayabilmek için üç hafta süre ile günde iki kere ağrı kesici hap alacak, yirmi beş sağlıklı insanı denek olarak toplamışlar.
deneklerin yarısına tylenol fort (asetaminofen) tabletleri, öbür yarısına plasebo (hiçbir etkisi olmayan şekerleme vs. gibi ilaç süsü verilmiş maddeler) verilmiştir.
son gün, araştırmacılar denekleri laboratuvara teker teker bilgisayarda sanal top fırlatma oyunu oynamaya davet etmişlerdir, her birine oyunu bir başka odada olan iki kişiye karşı oynadıkları söylenmiştir ama işin aslında bu iki rolü de derneklerle çok dikkatli tasarlanmış bir şekilde kuran bilgisayar oynamaktadır.
birinci turda sözümona insan oyun arkadaşları deneklerle güzel güzel oyun oynamışlar ama ikinci turda topu deneğe sadece bir kaç kez vermiş ve esasen birbiriyle oynamaya başlamışlardır ve kaba bir tutumla, tıpkı arkadaşına pas vermeyi reddeden futbolcular gibi, deneğe top atmayarak onu oyunun dışında bırakmışlardır.
oyundan sonra derneklerden sosyal acıyı ölçmeyi amaçlayan bir anket formu dondurmaları istenmiştir.
tylenol alan insanlar, plasebo alanlara kıyasla,kendilerini daha az incinmiş hissettiklerini söylemişlerdir.
deneklere bir fmri cihazında yatarken sanal top oyunu oynatmışlardır. dolasıyla takım arkadaşları olanları hiç sayıp top vermezken beyinleri cihaz tarafından taranmıştır.
tarama sonuçları tylenol alan deneklerin beyinlerinin sosyal dışlanma ile ilgili kısımlarında daha az faliyet olduğunu göstermiştir.
anlaşılıyor ki, tylenol gerçekten de sosyal olarak reddedilmeye karşı sinirsel tepkileri azaltıyor.
beegees grubu "kırılmış bir kalbi nasıl onarabilirsiniz/how can you mend a broken heart?" şarkısını söylerken muhtemelen cevabın iki tylenol olduğunu öngörmediğinden, beyin araştırması yapan bilim insanları tylenol'ün aynı etkiyi dışında da yapıp yapmadığını test etmek amacıyla gerçek hayattaki sosyal reddedilme konusunda da klinik bir deney yapmışlardır.
beş düzine gönüllüden standart bir psikolojik bir psikolojik araç olan "duyguların incinmesi" konusunda bir anket formunu, üç hafta süreyle her gün doldurmalarını istemişlerdir. bu araştırmada da deneklerin yarısı günde iki bir doz tylenol alırken, diğer yarısı plasebo almıştır.
sonuç; tylenolalan denekler,gerçekten de bu süre boyunca dikkat çekici ölçüde daha az sosyal acı çektiklerini söylemişlerdir.
sosyal acı ve fiziksel acı arasındaki ilişki duygularımız ve vücudumuzdaki fizyolojik işlemler arasındaki bağlantıyı yansıtır.
sosyal olarak reddedilmek sadece duygusal acıya yol açmakla kalmaz; fiziksel varlığımızı da etkiler. aslında sosyal ilişkiler insanlar için öylesine önemlidir ki sosyal ilişkilerden yoksun kalmak sağlık açısından tehdit oluşturur ve etkileri sigara içmek, yüksek tansiyon, aşırı şişmanlık ve hareket yetersizliğinin yaptığı etkilerle rekabet edecek ölçüde büyüktür.
kaynak: subliminal- leonard mlodinow