Gelecek Kışların Epey Soğuk Geçmesine Neden Olacak Uzay Olayı: Solar Cycle 25

Güneş kaynaklı Solar Cycle'ların yenisi kapımızda ve 2021, 2022 ve 2023 kışlarının epey çetin geçmesine neden olması yüksek ihtimal. Kapımızdaki soğuğun nedenlerini öğrenelim.
Gelecek Kışların Epey Soğuk Geçmesine Neden Olacak Uzay Olayı: Solar Cycle 25
iStock

önümüzdeki üç-dört yıl bizi çok sert kışlar bekliyor olabilir. özellikle 2021-2022 ve 2023 kışlarının çok sert geçebileceği ön görülüyor hatta küçük bir buz çağı dönemine girebiliriz.

an itibarıyla solar cycle 25'e girdik. nasa'nın paylaştığı makaleye göre aylardır takip edilen güneş lekeleri aralık 2019'dan beri gözlemlenmedi.

solar cycle nedir?

güneş'imiz soğuk bir yıldız olduğu için dışı bir zarfla çevrilidir ve bu zarf sürekli hareket halindedir, dönme hareketi yapmaktadır. bu sebepten dolayı ortalama 11 yılda bir uzaya yaydığı enerjide dalgalanmalar yaşanır. manyetik bölgeleri değişir ve bir suskunluğa gömülür. bu sebepten dolayı maksimum aktivite ve minimum aktivite yaşanır ki bu da solar cycle olarak adlandırılır (güneş çevrimi).

solar cycle'ı ilk fark eden rudolf wolf'tur. bu yüzden, ilk kayıt altına alınan 1755-1766 çevrimine 1. solar cycle adı verildi.

24. solar cycle 2007 yılında başladı ve beklenenden 2 sene daha uzun sürdü. bilim adamları 2019'dan beri bu çevrimin başlamasını bekliyorlardı. nasa'nın paylaştığı da güneş aktivitesi fotoğrafında görüldüğü gibi aktivitenin minimuma indiği gözlemlenebiliyor:


işte bu gözlemler sonucunda hemen hemen hiç güneş lekesi görülmemesi, uzay'da güneş'in saldığı radyasyonun geçmiş dönemlere göre çok düşük olması gibi etmenler önümüzdeki kışların çok zor geçebileceğine işaret olarak görülüyor.

yaşanan sert kışlar, güneş'ten dolayı daha önce de gözlemlenmişti. tabi o zamanlar sebebi bilinmiyordu. özellikle 16. yüzyılın ortasından başlayıp 19. yüzyılın başına kadar avrupa'da hayatı, sanatı, tarımı ve tarihi etkilemişti. 1645 -1750 yılları arasında en yüksek etkiyi gösteren minimum aktivite kendisini tarih kitaplarına küçük buzul çağı olarak kaydettirdi. buradaki grafikte görülen güneş lekesi sayısı 16. yy'da azalarak başlamış ve 1645-1750 arasında en dip noktayı görmüş ve 1830'lu yıllarda normale dönmüştü:


grafikte maunder minimum olarak adlandırılan bu dönem avrupa'da hayatı birincil dereceden etkiledi

maunder minimum sonrası gelen bir "kötü" dönem daha var ki o da dalton minimum olarak adlandırılıyor. normal olarak etkisini çok fazla hissetmediğimiz diğer dönemlereyse modern minimum adı veriliyor.

1300'lü yıllarda kara veba avrupa'yı vurup, nüfusu üçte birine indirince ağaçların sıklığı arttı. çünkü insanlar ağaçları kesip, toprağın ısınmasına sebebiyet veriyordu. tabi bu dönemlerde yaşanan volkanik patlamalar da dünya'nın soğumasına öncül oldu. özellikle bununla beraber, maunder minimum dönemine girildikten sonra hissedilir seviyede soğuk kışlar meydana geldi. 17. yüzyıl'da meydana gelen bu soğuk kışlar donan kanallara, göllere sebebiyet verirken; tüm bunların yanı sıra buz tutan yel değirmenlerini, soğuktan ölen çiftlik hayvanlarını ve tarımı felç eden kıtlıkları da akıllardan silmiyordu. bahsettiğimiz düşüşse ortalama 1 santigrad derecedir.

maunder minimum'un sonununda meydana gelen ver solar cycle 4-7 arasını kaplayan dalton minimum'da da dünya ısısını tekrar normale değiştirmeye çalışırken 1816 yılında yazsız kış yaşandı ve bu süreç uzadı. tabi 1816 yılında meydana gelen yazsız kışın tetikleyicisi 1815 yılında meydana gelen tambora yanardağı'nın patlamasıydı ancak maunder minimum ve sonrasında gelen dalton minimum'dan dolayı kış daha da sertleşti.

bu tarz minimum seviyelerinde volkanik hareketlerin daha da arttığı ve büyük volkan patlamalarının görüldüğü istatistiksel olarak biliniyor ancak bununla ilgili henüz bir kanıt bulunmuş değil. biraz astronomi tahmini ya da algıda seçicilik olarak nitelendirilebilir fakat bir açıklamanın da getirilmemiş olması yine de temkinli olmayı gerektiriyor. (1816 ile ilgili çok iyi anlatılmış, detaylı bir podcast bbc'den geliyor, meraklısı buradan dinleyebilir.)

büyük miminumların yaşandığı ve sert kışların yaşandığı 16. yy sonu ile 19. yy başları arasına bakılırsa sanatın da bundan etkilendiğini görebiliyoruz

henrick avercamp'ın 1620 yılında yarattığı ve donmuş bir gölün ve 1625'te donmuş bir kanalın üzerinde tasvir ettiği hollandalılar:


jean griffier'in 1695 hollanda'da donmuş bir gölü:


francesco frochi'nin 1770'deki karlı bir italyası:


c.d. friedrich'in 1816 yılında güneşi göremedikleri denizdeki iki adam:


bu resimler, mevzubahis dönemin en güzel kış tasvirleri olabilir.

peki solar minimum döneminde eğer güneş yüzeyinde aktiviteler olmayacak, aurora borealis (kuzey ışıkları) bu durumdan nasıl etkilenecek? güzel bir haber; güneş yüzeyindeki aktiviteler düşük olduğu için, güneş'in yüzeyindeki delikler daha sabit kalacak ve uzaya fırlatılan güneş rüzgarları daha stabil olacak. bu yüzden 2021-22 ve 23 yılında çok güzel ve çok daha uzun süreli kuzey ışıkları bizleri bekliyor olacak. kaynak

tüm bunların ötesinde, bilim insanları sadece 24 ve 25 üzerine değil gelecekteki solar cycle'lar için de araştırmalar yapıyor ve bir simülasyon geliştirmeye çalışıyorlar. mesela bu araştırmada sadece yakın dönem değil solar cycle 34 (2100 yılı), solar cycle 37 (2135) yılı gibi gelecekteki güneş lekeleri hakkında tahminler üretmeye çalışıyorlar. çünkü solar cycle periyodu özellikle atmosfer dışındaki uzayın hava durumunu ve radyasyon değişimini birinci dereceden etkiliyor.

sonuç olarak güneş doğduğu, büyüdüğü ve öldüğü gibi belirli dönemlerde de fiziksel değişimler yaşıyor ve biz bunu yakından hissediyoruz. ne olur olmaz önümüzdeki kış sezonları için mutlaka atkınızı ve berenizi sevdiklerinize ördürün ve sevdiklerinize hediye olarak alın çünkü winter is coming.