Görünüşünü Bilmediğimiz Tarihsel Yüzlerin Teknoloji Yardımıyla Yeniden Modellenmesi
historical facial reconstruction özetle, tarihsel kişiliklerin mumyaları, iskeletleri veya heykelleri kullanılarak gerçekteki yüzlerine en yakın halinin 3d olarak modellenmesidir. ekstra bir tanım olarak virtual autopsy de denmekte ama sanal otopsi ekstradan bildiğimiz anlamda sanal otopsi, yani bir ölünün organlarının incelenmesinin sanal ortamda yapılması durumuyla karıştığı(evet bu 3d modelleme de sanal otopsi ama diğer işlemlerle karışıyor) için buna daha çok "facial reconstruction" denilmekte internet ortamında.
en bilinen tutankamon modellemesini herkes bir şekilde görmüştür ama o kadar fazla yapılmış ki hayret ettim. hep bilindik kişiler de yok. misal 9000 yıllık bir iskelete de ne bileyim 1 milyon yıl önce yaşamış bir cro-magnona da herkese yapmışlar. öyle baştan savma veya sırf yapılmak için yapılmış çalışmalar değiller. lakin ben şunu net bir şekilde gördüm, portrelerini yaptırırlarken bu şahıslara ressamlar kıyak mı geçmiş veya korktukları için mi böyle yapmışlar bilemiyorum ama çok azı insan portresindeki modellemeye benziyor.
bu modellemenin ilki 2. dünya savaşı öncesinde rusların timur'un mezarını bulmasıyla başlıyor. mezardan iskeletini çıkarıp, bugün adli tıpçıların da kullandıkları yöntemle(terminolojik ismini bilmiyorum) kafatasının yüzünü hamurumsu bir maddeyle doldurup yüzünün neye benzediğini ortaya çıkarıyorlar:
bu sebeptendir ki, timur temsili resimlerin hepsinde sabit bir tipe sahiptir. birinde farklı, ötekinde değildir. çünkü tam olarak tipi bellidir. ayrıca bu hadise tamerlane's curse (timur'un laneti) olarak da adlandırılır. rus arkeologlar ve bilim insanları timur'un mezarını açıp, iskeletini çıkardıkları sırada 2. dünya savaşı patlak veriyor ve işleri bitip mezarı kapattıkları sırada savaş sona eriyor. yani öyle söylüyorlar, ben savaş sırasında bu abilerin dünya sikine minare götüne kemik incelediğini sanmıyorum 4 yıl boyunca. her neyse, bazı modellemeleri paylaşayım:
nicolaus copernicus
richard iii
st. anthony
ikinci philippos
maximilien robespierre
robert the bruce
outlaw king'te kendisini chris pine değil liam neeson canlandırsa tip olarak daha benzer olurmuş. zaten karısını kızını da kaçırıyorlar. edward'a "i don't know who you are. i don't know what you want. if you are looking for ransom..."lı bir tirad daha atabilirdi. bu arada ikinci resimde robert bruce'un burnunun dışlandığı görülmekte. bu gençlik canlandırması. kendisi cüzzamdan öldüğü için burnu düşmüş. bu da ek bilgi olsun.
saint nicholas
meritamon
mihai viteazul
vlad tepeş
ludwig van beethoven
simon bolivar
marcus ulpius traianus
robert burns
mary stuart
george washington
jesus christ
johann sebastian bach
henry iv
hani demiştim ya portrelerdekilerle alakaları yok diye bir tek henry abimiz portrelerdeki haline benziyor. mesela, beethoven portrelerinden daha karizmatik ve yakışıklı ya da robert burns çok daha çirkin.
julius caesar
bu da bonus: neandertal shakira
iskoçlar feci şekilde iskelete rastlamışlar metro istasyonu genişletme kazısı, yok kentsel dönüşüm ıvır zıvır mevzularında. bir kazı yapıyorlar bir ton kemik çıkıyor. üniversitelerde de bunları 3d modellemişler. gördüğüm kadarıyla iskoçlar çok meraklı buna. gerçi iii richard'ın kemikleri de leicester'da bir otoparkın altından çıkmış. britanya'da bir keramet var demek ki.
insan gezinip, incelerken bir garip hissediyor. 2000 yıl önce yaşamış birinin modellemesini görmek falan gerçekten tuhaf. "vay be demek böyleydi" falan diye. son satırları yazarken amsterdam'daki meşhur rijksmuseum'da bazı 3d modellemelerin görücüye çıkarıldığını fark ettim. caesar modellemesi ordan mesela.