Güneye Çekip Gitmek İsteyenler İçin Heyecan Verici Bir Antalya-İstanbul Kıyası
- kadıköy merkezde 2+1 köhne bir eve vereceğiniz para ortalama 1000-1200 lira arası diyelim, aynı paraya antalya konyaaltı'nda 3+1 rezidansta oturabilirsiniz.
- moda caddesi üzerinde manavlardan 6-7 liraya aldığınız domatesin kilosu antalya'da maksimum 1-2 lira.
- doğalgaza aylık 200-250 lira verildiğini sayarsak antalya'da bir klimayı sadece geceleri az yakarak ısınabiliyorsunuz. gündüzleri güneş varsa hiç gerek kalmıyor.
- her mevsim güneş olduğundan dolayı günısılar ile su ısıtmaya para vermiyorsunuz.
- istanbul'un gri ve klostrofobik havasından ziyade kışın haftalık yağışlar dışında antalya genelde güneşli oluyor ve iç açıcı bir havası var.
- istanbul 'da 6000 tl maaş aldığınızı varsayarsak antalya'da 3000-3500 lira maaş gelir ve gider endeksinde aynı paraya denk geliyor.
- antalya 'da trafik yok, istanbul'a oranla gerçekten yok!
- nisan ayında saklıkent kayak merkezinde kayıp kırk dakika sonra denize girebilirsiniz.
- insanları istanbul'a göre daha merhametli ve yardımseverdir.
- 2-3 ay süren köpek bayıltan sıcağına bir çözüm getirebilirseniz, ülkenin en fantastik iklimine kendinizce sahipsiniz demektir. mart'ta yüzmeye, haziranda kayağa, aralık'ta bowlinge gidebilirsiniz. bunu yıllardır diyip dururuz biz 07'liler ama bir antalyalı da yapmaz bunları, o ayrı bir ibneliğin konusu.
- türkiye'nin en spor yapılası kentlerinden biridir. her mevsim günün herhangi bir saatinde konyaaltı'na koşuya veya yüzmeye gidebilirsiniz. en kötü ihtimalle "bu soğukta iyi cesaret" bakışlarına maruz kalır, "ben askerliği afyon'da yaptım hacı" bakışlarıyla plaseye plonjonla karşılık verirsiniz. anti-örnek: ist'da güneşli bir pazar günü bostancı sahil yolu veya ortaköy-sarıyer hattı dışında bir zaman-mekanda koştuğunuzda ise herkes size deli veya kapkaççı gözüyle bakar. koşuyu bırakın, tenis-basketbol vb. sporların kolaylığına değinmiyorum bile.
- fırsat olmayabilir veya benim gibi baymış olabilirsiniz. ama elinizin (ayağınızın indeed) altında onlarca superior plaj sizi beklemektedir. merkezdeki plajlardan (lara, konyaaltı, büyük/küçük çaltıcak, hatta beldibi, olimpos, faselis) gına mı geldi? 2 saat mesafede kaş, belek, alanya, biraz daha giderseniz fethiye sizi beklemekte. alemin en gudik yerleri olan bodrum ve çeşme'ye ihtiyacınız yoktur kimi kuzeyliler gibi.
- şehrin trafiğinin son yıllarda iyice bozulduğu doğru. her yerdeki kavşak yapımları da can sıkmakta. ama ne yaparsanız yapın en uzak mesafeye en kalabalık günde 1 saatte varabilirsiniz eli yüzü düzgün bir şoför veya yaya iseniz. şehir genişleşe bile abartılı yerlere ulaşmadı daha sınırları. çok modern olmasa da büyükşehirin nimetlerinden yararlanmak bu açıdan güzeldir.
-bir kültür şehri olarak istanbul olamaz antalya. ama bir izmir bir ankara'yla çok rahat başa çıkar. konser, tiyatro, opera/bale ve yerli sinemanın en hasını bulacağınız şehir burasıdır eğer ilginiz varsa. maalesef üniversite okuyan antalyalılar pek geri gelmedikleri için şehrin orta-genç nüfusu nispeten düşük eğitimlidir ve bu bağlamda sanata ilgi genelde iç/dış turistlerden gelir. onlar da sinemayı sallamadıklarından; antalya'nın sinemaları dandiktir. sadece alışveriş merkezlerinde işe yarar salonlar bulunur. onlar da istanbul'dakilere göre ufak tefektir.
- şehrin aldığı göçün haddi hesabı yoktur. rte bir ara "istanbul en çok göç alan yerdir" buyurmuş. bu iyi bir atmasyondur. doğu olsun, karadeniz olsun her mekandan insan bulunur. bunun avantajları vardır diyemem ama bu "mozaik" içinde istanbul'a nazaran suç oranı düşüktür. türkçesi bozuk almancası mükemmel çoğu insan vardır. yerli/yabancı turistlere kusur -paraları varsa- edilmez. mekanlar kısa olduğu için taksiciler sizi gündüz gündüz itmeye çalışmaz.
- eğer ufaklıktan beri antalya'da yaşıyorsanız, eğitiminiz hiç de fena olmayacaktır. antalya'nın üniversite başarısı nerdeyse son 10 yıldır ilk sıralardadır. bir de sağlam liselerden birine girerseniz şükela olur. akdeniz üni. ise her bölümü ile olmasa da güzide bir eğitim kurumudur.
- en büyük avantajı şehrin içinde denize girebilmektir ve bunun süresi gayet uzundur. nisan'da başlayıp, kasım'da sezonu bitirebilirsiniz ve eğer lara'da oturuyorsanız 15 dakikada yürüyerek mis gibi sıcak akdeniz'le sevişebilirsiniz. ister mesai sonrası, ister okul sonrası, ister hepsinin öncesinde girin.
- çoğu sanayi şehrinin (mesela bursa) aksine çok aktif bir uluslarası havaalanı vardır ve son günlerde buraya tramvay hattı da döşenmekte. şansınız yaver giderse otobüsten düşük fiyata 35 dakika uçuşla izmir'e uçabiliyorsunuz.
- antalya'nın nispeten yeni yapılaşan mekanları arapsuyu (batu) ve lara (doğu) bölgelerinde ara sokaklar geniştir. o yüzden evinizin önüne isterseniz araba galerisi bile kurabilirsiniz. otopark sorunu yaşamaz ve kafanız rahat şekilde evden arabanızı kontrol edebilirsiniz. bunu büyük şehirlerde yapmak zor.
- şehrin ikliminin doğru düzgün olması nedeniyle hemen hemen 6 ay yazlık kıyafet giyebilirsiniz. giydiğiniz şortlar da elbiseler de göze batmaz. çünkü herkes öyledir.
- kuş serisi araba hayranıysanız bu şehri çok beğeneceksiniz. çünkü ülkede beyaz şahin ve 131 nüfusunun en fazla olduğu şehirlerden biridir. ilginç gelmiştir hep.
Bu içerik de ilginizi çekebilir
