Gustav Klimt'in, Küresel Şöhret Olan "Öpücük" Tablosunda Aslında Edvard Munch'tan Esinlenmesi

Edvard Munch'u dolaylı ya da dolaysız olarak hemen hemen herkes biliyor, kendisi ünlü "Çığlık" tablosunun ressamı. Asıl fazla bilinmeyen ise Klimt'in, Munch'un tablosundan epey bir etkilenmiş olması.


gustav klimt'in "the kiss"i 1908-09 tarihli


çığlık tablosu ile tanıdığımız edvard munch'un "the kiss"i ise 1897 tarihli


ikincisinde munch'un karanlık, belki daha depresif diyebileceğimiz bir ardalanda iki insanın öpüşmesini görüyorken, klimt'te daha aydınlık, daha parlak bir yüzeyde bir erkeğin bir kadını öpüşüne tanık oluyoruz. aslında klimt'in tablosunun daha fazla bilinmesine şaşırmamak gerek; zira daha canlı renklerin egemenliği altında, daha sıcak figürlerle işlenmiş bu betimlemenin belki de aşka daha fazla yakıştığı düşünüldü.

ama şahsi kanaatime göre, ben munch'u tercih ederim. munch'un öpücük tablosu iki kişinin işteş bir sevme eylemine gösterge niteliğinde. dikkat ettiyseniz, ortada klimt'te olduğu gibi "öpen adam" ve "öpülen kadın" bulunmamakta, aksine, her ikisinin de yüzleri birbirine kaynaşmış durumda, her ikisi de öpüş eyleminin içinde ve ona birlikte dahiller. başlarının üzerinde belki de aura gibi oluşan halkalar ya da titreşimler, oradaki hissiyatı yansıtmada, oradaki bir duygu kıpraşımını göstermede çok güzel küçük bir detay. oysa klimt'te kadının yüzü olduğu gibi açıkta, ve öpüş eylemi yerine vurgulanan çok daha başka bir şey. bu bana öpüşmeden ziyade, bir adamın bir kadını öpmesini canlandıran bir tablo olarak görünüyor. ve munch'daki o boyutluluğu ben burada hissedemiyorum, daha donuk geliyor.

evet belki munch daha karanlık, daha boğuk ama bence tutkuyu yansıtmada daha başarılı.