Güzelliğiyle 3800 Yıl Sonra Bile Konuşulan Mumya: Lolan Güzeli
çin'in sincan bölgesinde bulunmuş bir mumya lolan güzeli (xiaohe). mumyayı ilginç yapan ise; bulunduğu bölgede çinlilerden çok önce yaşamış olması ve şekil itibarıyla kafkasyalı insanlara benzemesi. bu şekilde bulunan bir mumya elbette çin'e yapılan göçlerin avrupa yönünden olduğuna işaret ediyor ve çinlilerin pek hoşuna gitmiyordur.
bir de belirtmem gerekir; bu mumya aradan yaklaşık 3800 yıl geçmesine rağmen güzelliğini korumaktadır.
lolan güzeli'nin, mısır ve diğer medeniyetlerin mumyalarından en büyük farkı; mumyalama işleminin iç organlar çıkarılmadan yapılmış olması ve mumyanın vücudunda yer alan ameliyat izleridir (at kılından elde edilen dikiş ipi ile).
zeki velidi togan, teorisinde; türk ırkının, batıdan gelen sarışın avrupalılar ile tibet yaylaları göçerlerinin karışmış bir ırk olduğunu; ancak ayrılan bir grubun doğuya giderek çinlilerle karışarak çekik gözlü ve melez türk ırkını oluşturduğunu belirtir.
ne boy pos, ne de çehre itibarıyla asyalıya benzemediği gibi, çinlilerin yapısına göre, daha uzun boylu, beyaz tenli, upuzun kirpikli, ince düz burunlu olup daha çok kafkasya-avrupa halklarına benzemektedir bu mumya.
görünümüyle kafkasyalı insanlara benzemesi, dolayısıyla bu durum çin’in bulunduğu topraklardaki ilk yerleşimcilerin çinli olmadıkları teorisini ortaya atıyor. bu açıdan çin hükümetini sarsmış ve abd de gösterileceği sergiden siyasi sebeplerden dolayı sebepsizce çekilmiştir.
anadolu türkleriyle pek ilgisi olmayan bir mumya lolan güzeli. tarım havzasından bulunan diğer mumyalar gibi türk göçleri öncesi yerel hint-avrupa dilleri konuşan gruplara ait olduğu düşünülmekte. büyük bir olasılıkla toharca konuşan bir tohar kadınıydı kendileri.
yukarıdaki teoriyle ilgili bir not düşmek gerekirse; ön-türklerinin asyatik bir grup olmadığı söylemleri tamamen avrupa'daki beyaz ırk faşizminin bir yansımasıdır. ön-türkler asyatik bir kavimdi. orta asya'yı ele geçirmeleriyle birlikte yerel halkla karışma ve yerel halkı asimile etme süreci başladı. bugün orta asya halklarının genetik analizleri bunu doğruluyor. anadolu'ya gelen türkler zaten uzun zamandır orta asya'nın hint-avrupa dilleri konuşan yerel halkları ile karışmış bir gruptu, ve anladığımız kadarıyla sayıları sınırlı bir gruptu. orta asya'daki süreç burada da tekrarlandı fakat bu sefer simayı değiştirecek kadar etkili olduğu söylenemez. bu yüzden de aynaya baktığımızda asyatik bir görüntü bizi karşılamıyor.