Hasretle Beklenen Marvel's Spider-Man 2 Oyununun İncelemesi

Uzun bekleme süresinin ardından nihayet 20 Ekim'de piyasaya çıkan PlayStation 5 oyununu enine boyuna inceleyen bir yazı.
Hasretle Beklenen Marvel's Spider-Man 2 Oyununun İncelemesi

35 saatten fazla bayılarak oynadığım ve üzerine bir şeyler söylemek istediğim insomniac games & playstation 5 oyunu, marvel's spider-man 2.

Uyarı: Hikayeye dair spoiler içerir.

ilk olarak, oyun oynama deneyimi

bu kısım ilk iki oyunun kat be kat üzerinde. zaten bir oyunda karşılaşabileceğiniz en güzel açılış görevlerinden biriyle başlıyor oyun. dövüş koreografileri, şehirde sallanarak gezinme… çok keyifliydi. ağ atarak gezerken kendimi örümcek adam gibi hissettim gerçekten. ağı bıraktığında salınırken verdiği his çok iyi.

bir endişem vardı o da wingsuit. ben spiderman'im kardeşim, ağ varken niye uçayım diyordum. ama kullanırken eğlenceli geldi. ek olarak fast travel adı gibi fast olmuş, hemen yükleniyor.

gameplay: 10/10

oyunun diğer öne çıkan özellikleri grafikler ve performans

gta vi ile heyecanlandığımız bugünlerde spider-man 2'nin new york'u bir oyunda bugüne kadar gördüğüm en iyi şehirlerden biri. open world oyunu olmamasına rağmen şehrin yaşadığını hissettim gerçekten. normalde bir süre sonra sapıtıyor npcler. bunda sokakta durdum bakayım nolacak diye baktım çocuğun biri telefonunu çıkardı beni çekiyor. ne bileyim caddede arabalar çok nizami akıyor vs vs. ayrıca binalara tırmanırken camdan millete bakınca da onların gerçekten bir şeylerle uğraştığını gördüm. kimi yatmış bi şeyler izliyor kimi kitap okuyor… şehrin güzel gözükmesi bir yana gökyüzü bile çok güzeldi.

bu oyunda new york'u keşfetmek bir zevkti kısaca.


oyunu çıktığı gibi oynamama rağmen öyle kayda değer bir hata yaşamadım. bi kaç kere takılır gibi kare atladı o kadar. hata bulayım diye zorlamadım ama oyunu. bazıları beyaz kutuya dönüşmüş suit ekranından sonra ama yaşamadım ben.

bu tip detaylarla çok uğraşmışlar belli ve burda da devreye ps5'in gücü giriyor. ilk defa ps5'in "heh dişime göre bir oyun" dediğine şahit oldum.

performans/grafik: 10/10


gelelim oyunun hikayesine

hikayenin bazı kısımları hoşuma gitmese de çoğu spider-man filminden güzeldi.

ilk başta hayatını oturtmaya çalışan bir peter parker ve babasının acısıyla mücadele eden miles morales'e tanıklık ediyoruz. bu ikilinin birbirleriyle olan ilişkisini ayrıca harry'nin peter'ın hayatına tekrar dahil olmasını gördük. sonrasında kraven ve venom'a kadar giden bir süreç var.

oyun; peter ile simbiyot arasındaki ortak yaşama doğru gidişatını ve ortak yaşamın peter'ı nasıl değişirdiğini çok çok güzel yansıtmış. venom'un gelişinin hazırlanması ve bize gösterilen venom olağanüstü. görselliği, seslendirilmesi, hikayesi vs her şeyiyle benim izlediğim en iyi venom bu oyundaki venom. buna çok sevindim çünkü sonunda gerçek venomu gördük. tom hardy'li olanı izliyorum ama rezalet bi venom izletiyor bize sağolsun. yani öyle bir hale getirdiler ki en son kahvaltı için omlet falan yapıyordu. olm venom bu, ayıptır.


diğer boss kraven da görünüşüyle, hayat felsefesi ve mücadelesiyle gayet iyi ve oturaklıydı. zaten o girişiyle aksi olsa üzülürdüm.


hikayeyle ilgili sıkıntılarımdan biri mj oldu. kraven'ın adamlarını tek tek hakladığı kısımlar vs bitir hoca artık kıvamında oynadım.

oyunu oynarken de niye böyle yapmışlar ki dediğim ama bitirdikten sonra daha da canımı sıkan bir konu var, o da peter parker'ın yazım şekli. iki spider-man'in ekran süresinden bahsetmiyorum çünkü peter parker ile çok daha fazla oynuyoruz. oyuna yeni başlayanlar peter ile miles'ın ekran süresinin aynı olmasından hatta daha miles odaklı olmasından şikayet ediyorlar ama ilerledikçe değişiyor ve peter odaklı oluyor. ayrıca karakterler arası değişim de yapabiliyoruz. benim sorunum karakterlerin yazılışıyla ilgili.

peter parker biraz zayıf gösterilmiş. mesela örümcek hissi sayesinde engellemesi gereken birçok sahnede aciz durumda kalıyor. ayrıca sandman görevlerinde fark ettim, peter'ın verdiği hasarla miles'ın verdiği hasar arasında bariz fark var. ve bu peter aleyhine maalesef. insana “ya bu sandman'i peter parker yenmemiş miydi önceden ee bu ne şimdi” dedirtiyor. burda sorun miles güçlerini çok erken kazanıyor ve aşırı güçlü hale geliyor bir anda.

miles sadece güç açısından değil aynı zamanda ahlaki ve zekasıyla da peter'dan üstte gösterilmiş. yani sevgili yazarlar bu adam bilim adamı ve yıllardır süper kahramanlık yapıyor öyle kenarda durup mj ve miles'ın plan yapmasını izleyecek biri değil. bu adam öyle oturup pasif kalacak adam değil tek gecede 6 boss indirir bu adam :)

ortak yaşam onu zehirliyor anladım da hani bu adama "büyük güç büyük sorumluluk getirir" gibi laflar söylenmişti ya o aklına gelip en azından zihinsel bir mücadeleye girmesini beklerdim.


yukarıda miles ahlaki olarak da üstün gösterilmiş demiştim sadece ahlaki değil miles kusursuz yazılmış resmen. babasının katiline bile bu genç yaşında merhamet gösterip yardım eden biri. helal olsun ne diyim.

yanlış anlaşılmasın benim en sevdiğim spider-man filmleri spider-verse serisi. miles morales'i de severim ama böyle bir karakter yazımını sevmiyorum.

miles, mj hatta harry'nin biraz daha öne çıkması için peter'ı aşağı çekmişler kısaca.

genel olarak ana görevleriyle yan görevleriyle oyun aktı gitti. yan görevler ilk oyunki gibi değil daha farklılaştırılmış. hatta john jonah jameson'ı kurtardığımız bir yan görev vardı, gülmekten öldüm :)


bir de arkadaşlar spiderman demek mahallemizin sevgili dostu spiderman demektir. o yüzden yan görevler candır. özellikle parkta yaşlı bir adamı aradığımız daha sonrasında bankta onunla oturduğumuz görev ve güvercinleri olan adamın yer aldığı görev çoğu ana görevden iyiydi bence.

ilk oyunun da miles morales'in de ana hikayesi güzeldi. bu oyun da geleneği devam ettirmiş.

hikaye ve karakterler: 8.2/10

özetle

kıyısından köşesinden spider-man seven biri olarak oynarken aşırı keyif aldım, hâlâ daha şehirde boş boş geziyorum gta oynar gibi, bence bu oyun süper kahraman temalı oyunlarda seviyeyi belirleyen bir oyun olmuş. bir ricam var kendilerinden, venom oyunu yapın lütfen!

9.3/10

biraz duvar kağıdı bırakayım