Hayatı Boyunca Hep Saklanmak Zorunda Kalmanın Diğer Adı: Türkiye'de Eşcinsel Olmak
ben sevgilimin elini "lan acaba belamı sikerler mi?" kaygısı olmadan ilk defa üniversitede okurken eskişehir'de tuttum. akşamdı, sonrasında porsuk nehri kenarındaki banklarda bacağıma kafasını koyup dinlenmiştik. tek kelime eden olmamıştı. sadece genç bir çift yanımızdan geçerken kızın "olsun onlar da insan" dediğini duymuştum o kadar. sevgilinin elini tutmak ne keyifliymiş o gün anlamıştım.
geçenlerde sevgilimle evimizinin olduğu apartmana girdik. bi baktım elimi tutuyor. merdivenler boyunca elimi bırakmadı. "olsun biz de burada yaparız" dedi :) merdivenlere geldiğimizde sürekli elimi tutuyor sıkı sıkı. apartmanda biri görmesin diye de temkinli ama. bi kapı ses duyunca bırakıveriyor.
o çocuk merdivene razı. bak, türkiye'de nelere razı ettiniz eşcinselleri. el ele tutuşmanın bile nasıl bir şey olduğunu bilmeden yaşlanıyorlar. siz "normaller" kadar sevme, sevişme, insan yerine konulma hakları vardı oysa onların. zaten eskiden de yobazdı ülke. ama şimdi ne eskşiehir kaldı merhametle bakacak ne de ülke.
gidilmeli.
hele en temel hakkından faydalanamayan geyler topuklayarak gitmeli.
dün, eşcinsel olduğunu öğrendiği oğlunu, sığındığı evden yaka paça alarak 14 kurşunla öldüren babanın varlığına tanık oldum.
bugün de hayatımın bir dönemini paylaştığım çocuğun intiharını öğrendim. mezarına gittim. gece saat 3'te gömmüşler. belli ki utanmışlar. namazını kılmamışlar, selasını vermemişler. ablası, babası, amcası varlığına tahammülsüzmüş. hemen işi bitirmek istemişler. yaşasaydı pera tiyatro okulundan mezun olacaktı, çok gülecektiniz ona. tanısaydınız zaten istemeden gülerdiniz, eğlenirdiniz. ama babası utanıyordu. beş parasız yaşıyordu. sadece annesi seviyordu onu, ana yüreği işte...
gitti. gördüm mezarını, harfiyat dökmüşler sanki bi köşeye. onu da sevgisizlik öldürdü.
türkiye'de eşcinsel olmak; kaderinin sevgisiz insanların elinde olması demektir. annenin, babanın gözünün içine bakıp anlayış beklemek, kıvrana kıvrana yaşamaya çalışmak, beceremeyince intihar etmek, farkedilince öldürülmektir.
bu ülkenin tepesinde o kadar çok kayıp, yarım kalmış hayatların ruhları geziyor ki, anlatamam bile. umarım bizleri affederler.
bilemem, tahmin edebilirim. buradan şöyle görünüyor;
cesaret, yüreklilik gibi kavramlar kendi tekelinde sanan kenar mahalle dayılarına, ayrımcı piçlere, yobazlara rağmen hayatlarını istedikleri gibi sürdürmeye çalışıyorlarsa... her türlü sindirilme hareketine; cinayete, kötü muameleye, ayrımcılığa maruz kalıyor ve yılmadan gururla gay pridelara katılabiliyor, hayatını istediği gibi yaşamak için bok kafalı çoğunluğa karşı dik durabiliyor, sesini çıkarabiliyorsa; esas bu insanlara cesur, yürekli, korkusuz denir.
delikanlı geçinip "yumuşak" diye bızzıkladığın insan senin gibi yüzlercesiyle başedebiliyorsa esas o "yumuşak"ta 40 okka taşak var demektir.
ikiyüzlülerin dışlamalarına maruz kalmaktır.
hemcisinizin elini tutarak sokakta dolaşamazsınız. anne babanıza eşcilsel olduğunuzu söylerseniz dayak yer, belki de öldürülürsünüz. eğer kendinizi doğduğunuz şekilde hissetmiyorsanız ve ameliyat olmak isterseniz arkadaş çevreniz, akrabalarınız, devlet büyükleri, iş yeriniz, herkes tarafından dışlanırsınız.
ama aynı gelenekçi anne babanız bunu yapmış birini zevkle izleyebilir. sizin karşınızda olan devlet, aynı durumdaki başka bir kişiyi kendi televizyonunda yılbaşı programına çıkarabilir. hatta ve hatta başbakanınız onu makamına kabul edip kendisinden sayın diye bahseder.
ama siz saygı duyulması gereken biri değilsinizdir. sizi görmez. siz yoksunuzdur. olmamanız gerekir. çünkü yeterince ünlü değilsinizdir. toplum tarafından sizinle aynı konumda biri kabul edilirken, sizin doğmanız bile yanlıştır. siz bu yüzden katledilirsiniz ve çok değerli gazeteciler bunu haber yapmaya bile gerek görmezler.
sokakta o insanı gören biri gidip fotoğraf çektirir ama sizi görünce döver.
bu ülkede paran kadar, ünün kadar yaşayabilirsin cinsel kimliğini. bu ülkede statün kadar aşık olacağım cinste özgürsündür. bu ikiyüzlülüğünün farkına varamayacak kadar küçük beyinli insanlar yüzünden o iğrenç bakışlara maruz kalırsın. para, şöhret ve statüye bu kadar önem veren kişilerin, ahlaktan, eşitlikten, insanlıktan batsetmesi ve insanların buna inanmasını izlersin sadece. bu ülke bir gün inandıkları insanların aslında o iğrenç bakışları hak ettiğini anlayacak. umudum var.
hiçbir taksici taksi kullandığı için öldürülmezken, yani "taksici kavramına kılım ben, seni o yüzden öldürüyorum" gibi bir mantıkla değil para için, gasp için vb öldürülürken; eşcinsellerin sadece eşcinsel olduğu için öldürüldüğünü anlayamayan insanların ülkesinde eşcinsel olmaktır.
sokakta aşık olduğu kişinin elini tutup yürümek istese en iyi ihtimalle küfür yiyecek olmaktır. (evinizde yürüyün el ele) apartman yönetim toplantılarında, kıl olduğu diğer komşuları tehdit etmek için "bakın eşcinsellere kiralarım bu evi" şeklinde tehditler savrulduğuna bizzat şahit olduğum bu coğrafyada "benim özgürlüğüm, senin, çocuğumun önünde olmanı engellemektir. seni gizleyip saklama özgürlüğüne sahip görüyorum kendimi. şimdi sen kendine ne özgürlük istiyorsun söyle" gibi garip cümleleri duymaktır.
eğer görüntüsü de olağanın dışındaysa işe bile alınmamak, mecburen fahişelik yapmaktır.
-türkiyede kadın olmak, erkek olmamaktır. türkiyede eşcinsel olmak erkek olmamaktır. her iki halde de daha aşağı, daha alt bir sınıftanmış gibi algılanırsınız çoğunluk tarafından- şeklindeki düz mantığa ulaşmakta zorlanan insanlar arasında yaşamaktır.
eşcinselliğin artık tıbben bir hastalık olmadığı ortadayken, insanlar başka ülkelerde eşcinsel evlilikler yapar, ingilterede eşcinseller lord olabilirken (zira farketmişler ki saygın bir insan olmak, başarılı olmak kiminle seviştiğinizden daha ötedir) türkiye'de "tedavi olsunlar" önerileriyle karşılaşmaktır.
askere gitmesi sakıncalı olan bir insan olarak görülmek ve fakat askere gitmeyeceğim dediğinde kıçını başını açmak, ev yapınımı pornolarını elin adamlarına izletmek zorunda olmaktır.
ha ne mi istiyorlar? bu kadar şey anlatıldıktan sonra ne istenildiğini kendi kendine anlayabilen insanlarla muhatap olmak istiyorlardır eminim evvela. ama o hepimizin arzusu.
onun dışında ise sık sık dayak yememek olabilir, evinize saklanın benim görmediğim yerde yapın "ibneliğinizi", çocuklarımı sizden koruyorum falan gibi akıllara zara önerilerle kendilerine gelinmesinden hoşlandıklarını da zannetmiyorum. bir takım yasal haklar da var uzun uzun sayabileceğim ama ibne bunlar yasa bulsalar anca götlerine sokarlar zaten di mi?