Hayatta Kalmak İçin Aralarından Birini Yemek Zorunda Kalan Yat Mürettebatının Korkunç Hikayesi
19 mayıs 1884’te mignonette adlı bir yat southampton’dan dört mürettebatıyla yola çıkıyor: kaptan tom dudley, edwin stephens, edmund brooks ve richard parker. parker, 17 yaşında bir kamarot. 5 temmuz’da hava gayet sakinken falan kaptan herkes iyi bir gece uykusu çeksin diye gemiyi yavaşlatmaya karar veriyor. kamarot çocuğu da çay yapması için aşağı yolluyor. o sırada dev bir dalga gelip yata çarpıyor ve küpeşteyi dolduruyor. dudley tehlikenin farkına varıp hemen can kurtaranın denize indirilmesini istiyor. yat beş dakika içinde batıyor. bunlar o kadar hızlı olup bitiyor ki denizciler yanlarına sadece iki kutu şalgam alabiliyorlar. su ise hiç yok.
en yakın karadan 700 mil açıktalar. kaptan ilk şalgam kutusunu 7 temmuz’da açıyor ve iki gün boyunca bu kutuyla yetiniyorlar. 9 temmuz’da bir kaplumbağa yakalıyorlar. hayvanın etini ve hatta kemiklerini dahi bitiriyorlar. 15 temmuz gibi ikinci kutu şalgam da bitiyor. hiç yağmur suyu yakalayamadıkları için kendi çişlerini içmeye başlıyorlar. 20 temmuz gibi kamarot çocuk parker deniz suyu içmekten dolayı hastalanıyor. işler iyice zorlaşınca kaptan dudley içlerinden birinin ölmesi ve diğerlerinin yaşaması için bir şeyler yapılması fikrini ortaya atıyor. buna itiraz edenler oluyor. ama parker zaten hasta ve aralarında gizlice anlaşıyorlar. ertesi gün parker’ın şahdamarına dualar eşliğinde çakıyı saplıyorlar. ölürken parker, “ne ben mi?” gibi bir şeyler mırıldanıyor ama nafile. kaptanla birlikte tayfalardan biri hemen yumuluyor parker’ın etine.
bu arada söz konusu cankurtaran botu şu
etini yedikleri çocuğun mezarı da şu
29 temmuz’da bir gemi çıkıyor karşılarına. 3 adam bir alman gemisi tarafından kurtarılıyorlar. cornwall’a götürülüyorlar. sonuçta bunlar yargılanıyor. tarihin en ilginç davalarından biri oluyor. zira denizde canını kurtarmak için ölmek üzere olan bir başkasının etini yemek meşru mudur tartışması bir hayli uzuyor. en sonunda ölüm cezasına çarptırılıyorlar ama affedilme şansı da veriliyor. iki adam 6 aylık bir hapsine ardından salınıyorlar. asıl olaya geliyorum:
1974 yılında arthur koestler adlı yazar the sunday times’ta bir yarışma düzenliyor. yarışmanın konusu tarihteki bilinen en çarpıcı tesadüfü bulmak. kazanan yarışmacınun bulduğu öykü ise şu. edgar allan poe’nun 1838’de yani kazadan 46 yıl önce yazdığı the narrative of arthur gordon pym of nantucket adlı öyküde dört denizci deniz ortasında aynı şekilde kalıyorlar. aralarında içlerinden birinin kalanları yaşatmak için feda edilmesi konusunu tartışıyorlar. bir kura çekiliyor ve kaybeden denizcinin adı tam olarak richard parker :(