Her Şeyin Tam Olarak Bitmediğinin Kanıtı: İlişki Bitiminde Yazılan Devasa Boyuttaki Mail

Yazıp yazmamakta aşırı kararsız kaldığımız, nihayetinde bir şekilde tarafı olmaktan da kurtulamadığımız o ünlü maili Sözlük yazarları enine boyuna incelemiş.
Her Şeyin Tam Olarak Bitmediğinin Kanıtı: İlişki Bitiminde Yazılan Devasa Boyuttaki Mail
iStock.com

mutlaka ama mutlaka "buna sakın cevap vereyim deme, daha yazıp da konuyu uzatma, ben sadece bil istedim" minvalinde temkinler ile neticeye bağlanan maildir.

fakat hem yazan taraf köpek gibi cevap gelmesini bekler, hem karşı taraf maili okumayı daha bitirmeden hemen lafları döşeyip cevabı yazmaya başlar...

çok tipik.

ayrıca daha iki hafta evvel canişkomlu, bebeğimli, aşkısılı canısılı dilli dudaklı emmeli gömmeli takılan laçka tipler bu ilişkinin bireyleri değillermiş gibi, bu ilişki finalindeki devasa mail yazılırken resmi türkçe kullanılır ve adeta bir lord, adeta bir cumhurbaşkanlığına dilekçe yazılıyormuş gibi bir tavır takınılır. çok tuhaftır.

uzun zaman sonra okundugunda bir zamanlar icinizde olan kizginligi, uzuntuyu, siddeti, edebiyati, dolulugu kiskanirsiniz. oyle var olan, biriken her seyin son damlasina kadar aktarildigi guclu mail'lerdir.

bir akademisyenle birlikte olduğum dönemde bu mailden bana da gelmiştir.

işi komik kısmı, "dosya ektedir..." yazıyordu.

ekte de 3 sayfalik bir word dosyası vardı. 5 satırlık bir cevap atmıştım. neden 5 satır yazıp saygısızlık ettiğime dair 1 sayfalık daha word dosyası yollamisti...

iki çeşittir...

"ağzıma sıçtın, siktir git" içerikli olanlar ve "ağzıma sıçtın, beni bırakma" içerikli olanlar...

"ağzıma sıçtın, siktir git" versiyonunda ayrılık anında söyleyemediğiniz, içinizde sinsice biriktirdiğiniz olumsuz olayları bir bir yazacaksınız. onun aslında ne kadar boktan bir insan olduğundan, onunla geçen her gününüzün bir kabus olduğundan bahsedeceksiniz... ve en önemlisi bela anıp, küfür edeceksiniz...

"ağzıma sıçtın, beni bırakma" versiyonunda ise birlikte geçirdiğiniz bütün güzel anları sıralayacaksınız. kimsenin sizi onun kadar mutlu etmediğinden dem vuracaksınız. özel anlar için biriktirdiğiniz nesneler varsa onları tekrar hatırlatacaksınız... ve en önemlisi onu ne kadar çok sevdiğinizi ve onsuz asla yaşayamayacağınızı söyleyeceksiniz...


bu mailler için bilinmesi gereken tek şey ise sonucunda hiçbir bok olmayacağı. çoğu zaman cevap da alamayacaksınız ama yine de yazacaksınız. çünkü bunlar biten bir ilişki sonrası olması gerekenlerdir. bir doğa kanunudur. eğer bu tür bir mail atılmıyorsa siz zaten hiç ilişki yaşamamışsınızdır.

attığınız bu mail bir müddet daha giden kutunuzda duracak. tekrar tekrar okuyacaksınız. gönderdiğiniz kişi bile sizin kadar okumamış olacak... hatta bazen hiç okumadan silecek... siz de hala "ulan keşke şuraya şunu da ekleseymişim" falan diyeceksiniz.

sonra bakacaksınız, onsuz yaşayabiliyorsunuz veya bir başkası daha beter ağzınıza sıçıyor; o zaman o maili sileceksiniz...

silmeyenler de olabilir. onlar, hayatlarına daha sonra girecek insanlara da aynı yazıyı, üzerinde ufak tefek değişiklikler yapıp göndermek için saklıyorlar... sorunlu işte amına koyayım!

ne kadar birikmiş içe atılmış bok püsür varsa kusulan maildir.
ve sonu gelmez, yo öyle değil, şöyle:

re: ikimiz için de en iyisi oldu
re: re: ikimiz için de en iyisi oldu
re: re: re: ikimiz için de en iyisi oldu
.
.
.
.
re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: re: ikimiz için de en iyisi oldu

yapmışlığım da bana yapılmışlığı da vardır. mail, whatsapp, facebook, messenger, mesaj... yapabilenler içinse yüzyüze. her ne şekilde olursa olsun yapılması gereken şey. bunu zaten herkes için yapmazsınız, gerçekten değer verilen birine veda etmek gerektiğinde, ona ne kadar kızgın olduğunuzu, ne kadar kırgın olduğunuzu, ne kadar umutsuz olduğunuzu, ne kadar göt olduğunu ya da sizin öyle olduğunuzu, neden gittiğinizi, neden buna mecbur hissettiğinizi, her şeyi içinizde hiç bir şey kalmayacak şekilde dökün. hem söylecekleriniz kalmasın içinizde, düğüm düğün olmasın boğazınız..

hem de bu kesin noktayı koyunca yarına başlamak, yeniden başlamak daha kolay olur. karşı taraf ne kadar umursar, gidişinizi nasıl karşılar bunun da önemi yok o saatten sonra. ister üzülsün, ister sevinsin, ister okusun ister okumasın.. önemli olan onun değil sizin ne hissettiğiniz o saatten sonra. bu gerçek bir veda ise, herkes içindeki tüm acıları dışarı atarak, orada bırakarak, ferahlayarak, nefes alarak gitmeyi hak ediyor.

ilişkinin bitmediğinin kanıtıdır. maili alan hala önemseniyordur. cevap veriyorsa önemsiyordur da tabii. ilişki iki taraf da sesini kesince biter.

bilgisayarda yazıp kendime mail atıp sonra da onu whatsappa yapıştırıp yolladığım yazı. metro marmaray tramvay aktarması gibi oluyor biraz ama olsun.

neden bilgisayarda yazıyorum çünkü çok uzun oluyor. neden whatsapptan yolluyorum emeğe saygı algısı yaratmak için.

edit: whatsapp web kullan diyen bir sürü mesaj aldım. bunu işyerinden yaptım ve whatsapp web blockluydu arkadaşlar. ayrıca whatsapp web kullanamayacak kadar cahil biriyle ayrıldığı iyi olmuş partnerinin diyen arkadaş bana bu kadar kini neden duydu. sebebi neydi ki.

uzunluğu, ilişkinin uzunluğu ve derinliğiyle alakalı olarak değişkenlik gösterse de, zaman, bu emeğinizin de değersiz bir yığına dönüşeceğini acımasızca kanıtlar.