Herkesin Yanında Tony Stark'ın Jarvis'i Gibi Bir Yapay Zeka Olduğunda Neler Yaşanabilir?

ChatGPT ve Midjourney hayatımıza laps diye girmişken bu sorunun cevabını düşünmemek de imkansız oluyor tabii...
Herkesin Yanında Tony Stark'ın Jarvis'i Gibi Bir Yapay Zeka Olduğunda Neler Yaşanabilir?

dünyada yapay zeka, chatgpt, google bard, algoritma gibi etiketler çok büyük bir yer kapladı ve modası pek geçecek gibi görünmüyor. goldman sachs ve iş danışmanlığı şirketi mckinsey, yapay zekadaki ilerlemelerin önümüzdeki on yıl içinde, küresel gsyh'de %5-7 oranında, yaklaşık 4,5-7 trilyon dolarlık bir artışa neden olabileceğini düşünüyorlar yine reuters’daki bir habere göre, kısıtlamalara rağmen abd genelinde pek çok çalışan temel görevlerde yardımcı olması için chatgpt’ye yöneliyor. tabii işin ucunda para ve güç olunca büyük sermayeleri basına kapalı bir şekilde yuvarlak masa etrafında toplayabiliyor. diğer taraftan apple, apple gpt'yi test ediyor, çin ise, ernie bot’uyla işin içine giriyor.

asıl konu henüz bu gelişmenin beta versiyonları bile böyleyken, üç beş versiyon sonra muhtemelen evlerde ve herkeste olacak olması. dayınız, kardeşiniz, anneniz, arkadaşınız... hepsinin ama hepsinin bir jarvis'i olacak ve neredeyse her şeye mükemmel cevap verecek. bence mükemmel kısmını pratikte denemediğimiz için hâlâ idrak edemiyoruz. bizim anlayabildiğimiz nokta, bu değişimin sadece bir kişide olacakmış gibi düşünebildiğimiz. bu sürekli gelişen süper şey, sokaktaki kağıt toplayıcısından, köyünüzün muhtarına, normalde anaokul bilmeden büyüyecek pakistanlı çocuktan, meksika'da karpuz toplayan işçiye kadar herkeste ama herkeste olacak.

peki ne olacak?

çok tehlikeli görünüyor. ama artık durdurması kolay değil. devletleri rahatsız eden; kontrolden çıkması ve ayakların baş olabilmesi gibi konular. buralara girmeyeceğim, çünkü çoğunuz zaten bunları biliyorsunuz.

bizler gibi sıradan insanlarda neler değişecek?

beyinlerimizin küçüleceği gibi uzak gelecekte gerçekleşebilecek fütürist tahminleri bir kenara bırakalım ve daha yakın zamanda gerçekleşebilecek gelişmelere bakalım. şahsen benim ilk aklıma gelen, zaten eve kapanmış cep telefonu bağımlısı asosyal insanı, yine evde sosyal bir insan haline getireceği. bu sosyalliğin bir önceki halinden farkı ise, artık insanların insanlarla değil, bu dil modelleriyle sosyalleşmesi. haftada bir iki kere görüştüğüm arkadaşım artık benimle neden konuşmak istesin? öteki türlü de internetten sohbet olursa oluyor. buradaki de internet zaten.

ikinci olarak, bizleri yönlendirmesidir. daha örneklendirmeden bu hepinizin aklına yattı sanırım. yönlendirmeye ne kadar açık olduğumuzu insanımızdan biliyorsunuz. iq seviyemizi de biliyorsunuz. ama unutmayın, biz dünya'nın ortalarında bir yerdeyiz ve diğer ülkelerde de aynı gelişme olacak.

üçüncü olarak, insanlarda kısa süreli bir merak artışı, bir bilinçlenme olacak. devletleri rahatsız edecek konu da burada olacak. her soruya cevap veren insan yerine, her soruya doğru cevap veren insan yukarı çıkmak isteyecek ve 25 yaş ve altı nüfus, 50 ve üstü nüfusu aşağı çekecek. arada kalan nüfus ise, 25 yaş ve altı nüfusu destekleyecek.

dördüncü değişim, sayısal zekaya sahip herkes, yavaş yavaş önemini kaybedecek. onun yapabildiği her şeyi zaten yapabilen bir şey var. otomatikleştirme arttıkça da bu durum hızlanacak. tabi insan olarak var olacaklar ama önem kaybı yaşayacaklar. yüz kişiden on tanesi devam edebilecek. burada bir sosyolog, psikolog ya da bir şair süper olacak demiyorum. onlar da elbette aşağı çekilecekler ama bir yazılım uzmanı çok daha aşağı inecek.

beşinci olarak, büyük şirketlerin ve devletlerin masalarında bu dil modelleri olacak. örneğin, halka açık bir şirketin toplantısında bir ceo ya da cfo gibi bulunacak.

altıncı olarak , bu dil modellerini neremizde taşıyacağız konusu var. bence cep telefonları yavaş yavaş gidiyor gibi. ilk akla kol saatleri geliyor ama o da biraz zayıf kalıyor. malum, yıllardır deneniyor ama istenilen performansı bir türlü gösteremedi. sanırım orada da yine dış dünyayla en güçlü bağlantı kurabildiğimiz duyu organımız göze takacağımız akıllı lens ile bağlantıyı tamamlayacağız.


sonuç olarak

tahmin etmesi zor fakat daha çok şey değişecek. yalnız böyle dil modeli denince, yıllardır beni rahatsız eden bir konu geliyor aklıma. "etrafımızdaki insan sayısı arttıkça, kelimeleri değil, tamlamaları ve hatta cümleleri tekrar ederek düşünüyor ve iletişim kuruyoruz. kelime dağarcığımız gelişen dünya'nın çok gerisinde kalıyor. yetişemiyoruz ve yetişemeyeceğiz." diye düşünüyordum ama böyle bir dil modeliyle inanılmaz bir hız kazanabiliriz. o yüzden, hepinize şahsi tavsiyem, bu alana zamanınızın önemli bir kısmını ayırmanızdan yana olacak. emin olun, artık farklı düşünecek, farklı yaşayacaksınız.

bilmeyenler için jarvis