Hoşgörü Taraftarı Birinin Hoşgörüsüzlüğü Tolere Etmemesi: Hoşgörü Paradoksu

İlginç ama gerçekten var böyle bir şey: Hoşgörüsüzlüğü hoşgörmezseniz, siz de hoşgörüsüz konumuna düşersiniz. Peki ne yapmalı, nasıl yapmalı?
Hoşgörü Taraftarı Birinin Hoşgörüsüzlüğü Tolere Etmemesi: Hoşgörü Paradoksu
iStock

nedir?

donald trump'ın 2017'de charlottesville gösterilerinde ırkçıların bir kadını öldürmesinin ardından yaptığı "iki taraf da haksız" minvalindeki açıklamanın ardından twitter'daki tepkilerde gündeme gelen karl popper teorisi.

popper'ın kendisinden dinleyelim:

"her şeyi hoş görmenin sonu, hoşgörünün büsbütün ortadan kalkmasıdır. hoşgörünün sınırlarını, hoşgörüsüzleri de kapsayacak kadar genişleterek toplumu hoşgörüsüzlerin saldırılarından korumayı akıl edememek, sonunda hoşgörülüleri de hoşgörünün kendisini de yok edecektir. işte bu nedenle, hoşgörünün korunabilmesi adına, hoşgörüsüzlere karşı hoşgörülü olmama hakkını talep edebilmek gerekir."

elbette nazi almanyası döneminde yazılmış bu yazıda bugün dahi görenler için ibretler vardır.

saygı duymak zorundasın cümlesiyle tanınır bu kişiler

kendisi gibi düşünmediğim bir arkadaşım bana bunu söylüyorsa gerçekte hoşgörülü değil, bencildir. kendi görüşüne eleştiriler arttıkça, bencilliği faşizme doğru evrilebilir.

saygı duymak, hoşgörülü olmanın ön koşulu değil. sizin gibi düşünmeyen bir insanın düşüncesine saygı duymak zorunda değilsiniz. örneğin, flat earth society'nin öğretilerini benimsemiş bir insanın düşüncesine ne kadar saygı duyabilirsiniz?

önemli olan, tahammül. toplumları bir arada tutan en önemli kavramlardan biri bu. binlerce değişik ve birbirine zıt görüşün, inancın birlikte var olabilmesinin yegâne güvencesi.

hoşgörü paradoksu, liberallerin içine düştüğü yanılgıdır

hoşgörüyü hak etmeyen toplumlara gereğinden fazla ve değerde hoşgörü gösterilirse, bu hoşgörüsüzler hak etmedikleri üst seviyelere taşınırsa, liyakat aşındırılırsa, bu hoşgörüyü hak etmeyen çomar güruh gelir diğer toplulukların başına oturur ve toplumda hoşgörü kalmaz.

bu ortamda da karl popper 'in açıklaması biraz yanlış anlaşılmış:

"less well known ış the paradox of tolerance: unlimited tolerance must lead to the disappearance of tolerance. if we extend unlimited tolerance even to those who are intolerant, if we are not prepared to defend a tolerant society against the onslaught of the intolerant, then the tolerant will be destroyed, and tolerance with them."

diyor ki; sınırsız hoşgörü eninde sonunda toleransın yok olmasına sebebiyet verir. hoşgörüsüze elini verirsen götünü kaptırırsın, kendi hoşgörülü toplumunu da bu ite köpeğe yem edersin. başka bir ifadeyle hoşgörüsüzlerin, cahillerin ve onların bu isteklerine/politikalarına çanak tutanların argümanları hep fikir özgürlüğü, mağduriyet vs'dir... hoşgörülü bir toplumun temel şartı bu hoşgörüsüz, cahil, ırkçı, cinsiyetçi kısma karşı hoşgörüsüz olmaktır.

şu şekilde güzel bir illüstrasyonu bulunmaktadır

Toplumlarda Adeta Bir Truman Show Etkisi Yaratan Düşünce Akımı Konformizm Nedir?