İnsanın Ahlaki İkilemler Karşısındaki Tepkilerini Ölçen Kohlberg Ahlak Gelişimi Kuramı

İnsanın ne olduğuna dair can alıcı çalışmalardan biri desek abartmış olmayız. ABD'li psikolog ve akademisyen Lawrence Kohlberg'ün çalışması niyete önem veriyor, buyrun.
İnsanın Ahlaki İkilemler Karşısındaki Tepkilerini Ölçen Kohlberg Ahlak Gelişimi Kuramı
iStock


kuramın temeli nedir?

lawrence kohlberg, piaget'nin ahlak gelişimi kuramı'nı incelemiş ve onu anlamlandırmıştır.
araştırmasını çocuklara ahlaki ikilemler vererek ve onlara bu durumlarda nasıl tepkide bulunacaklarını sorarak yapmıştır.

hangi bölümlerden oluşuyor?

üç bölümden oluşmaktadır. her bölümde iki evre bulunur.

ahlaki yargılarda temel etkenler evrelere göre şöyledir:

a. gelenek öncesi dönem

1. evre: itaat ve ceza eğilimi

temel etken ceza almamaktır. örneğin, birey kırmızı ışıkta polis varsa durur. yoksa geçer.

2. evre: saf çıkarcı eğilim

temel etken menfaat duygusudur. örneğin, birey kırmızı ışıkta kaza yapmasın diye durur. işine yetişmek için geçer.

b. geleneksel dönem

3. evre: kişilerarası uyum (iyi çocuk) dönemi

temel etken sosyal onay almak ya da dışlanamamaktır. örneğin, birey kırmızı ışıkta insanlar ayıplamasın ya da takdir etsin diye durur. yanındaki kişilere yaranmak için geçer.

4. evre: yasa ve düzen eğilimi

temel etken toplumsal düzeni korumaktır. örneğin, birey kırmızı ışıkta her durumda durur.

c. gelenek sonrası dönem

5. evre: sosyal sözleşme eğilimi

temel etken toplumsal huzur, uyum ve demokrasinin genel ilkeleridir. örneğin, birey kırmızı ışıkta durur. ancak, bekleyen yaya yoksa geçmek ister.

6. evre: evrensel ahlak ilkeleri eğilimi

evrensel ahlak ilkeleri evresi. temel etken insan hakları, özgürlük, eşitlik ve adalet gibi soyut kavramlar insanı temel değerlerdir. kişi ahlak ilkelerini seçip kendi oluşturur. örneğin, birey kırmızı ışıkta zarar vermemek, diğer sürücülere ve yayalara saygısı nedeniyle durur. insan hayatının tehlikede olduğu veya çok acil durumlarda zorunlu geçer.


konuya dair bir örnek

şöyle örnek vereyim bir adamın karısı çok hasta ve bir ilaç sayesinde ancak hayati tehlikeyi atlatabilir. adam eczaneye gidiyor eczacı adama ilacın 5000 lira olduğunu söylesin adamın cebinde 1000 lira var kimseden borç alma veya para bulma gibi bir imkanı olmasın. yani ya alacak karısı kurtulacak yada almayacak ve karısı ölecek. şimdi bunu ahlak kuramının 6 evresindeki düşünce yapısıyla örneklendirelim:

1.evre: ceza itaat-günah çalmam.
2.evre: menfaat-karım zaten hayatımı mahvediyorsa çalmam ölsün.
3.evre: onay evresi- o benim karım onsuz yapamam çalarım (iyi koca)
4.evre: sosyal düzen. adam parayı çalsın sonra cezasını çeksin. toplumun huzuru çok önemlidir.
5.evre: sosyal anlaşma evresi. yasalarla değil sosyal anlaşmayla durumu çözmeye çalışırız.
6.evre: çalarım "insan hayatı herşeyden önemlidir". söz konusu insan hayatıysa yapılan herşey mübahtır. bu evrede yasa düzen vs değil temel etken insan hakları adalet özgürlük gibi şeyler söz konusu. 

şimdi en iyi psikologlar bile insanın çoğu zaman 4, en fazla 5, çoğu zaman da 2. evrede dolaştığını söylemektedir. mesela 2. evrede pazar yeri anlayışı vardır, pazara gidersin "bak 2 kilo alayım sen şunu bana 3 lira yap" dersin. yeri gelir söz konusu sevdiğin olunca 3. evreye dönersin.

derli toplu bir sonuç 

kohlberg, insanların aslında çocukluktan yetişkinliğe kadar belirli bir ahlak gelişimi düzeylerinden sırasıyla geçtiğini söylüyor fakat bir düzeyin bitip diğerinin başladığı sürecin olmadığını da ekliyor, yani eriksonun psiko-sosyal kuramında belirttiği gibi bir gelişim kuramı değil çünkü kohlberg'in daha çok çocuklarda gözlemlediği gelenek öncesi düzey çok sık olmamak kaydıyla yetişkinlerde de gözlemlenebilmektedir ya da gelenek sonrası düzey çoğu zaman çok az yetişkin tarafından geçirilen bir ahlaki gelişim düzeyi olmakla birlikte bazen gayet ergenlik safhalarındaki gençler daha erken olgunlaşıp gelenek sonrası düzeye geçebilirler. 

kohlberg üç düzey sıralıyor; gelenek öncesi düzey, geleneksel düzey ve akabinde gelenek sonrası düzey. sıraladığı her düzey için iki basamak koyuyor, gelenek öncesi düzeye bakacak olursak ilk basamak bağımlı ahlak, yani buradaki temel amaç insanın eylemlerini nasıl şekillendirdiğini anlamak, bunu da cezadan kaçmak için kurallara uymak olarak tanımlıyor, ikinci basamakta ise bireyselcilik ve araçsal amacı tanımlıyor, bu basamakta insanlar kurallara kendilerine bir yarar sağladığı için uymak zorunda hissediyorlar. bu aşamada sosyal adalet ya da başkalarını hesaba katma yoktur.

geleneksel düzeye geldiğimizde daha çok toplumsal düzeyin nasıl korunacağı ele alınır, örnek vermek gerekirse trafik kurallarına uyulmazsa kaos yaşanır, kişi bu kaosun çıkmasını istemediği için kırmızı ışıkta duracaktır. bu düzeyde bireyin davranışlarını toplum şekillendirir.

gelenek sonrası düzeyde birey, izlemek istediği ahlak ilkelerini başkalarında ve otoriteden bağımsız olarak seçer.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir