İnsanların Palyaçolara Duyduğu Aşırı Korku Hali: Koulrofobi

Koulrofobi için kişilerin palyaçolara duyduğu korkunun aşırı boyutlara gelmiş hali diyebiliriz. İleri derecelere vardığında palyaço gördüğünde titreme, nefes kesilmesi, bağırma gibi tepkiler verilebilen bu durum birçok insanın küçüklük anılarında da sevimsiz izler bırakabilmekte.
İnsanların Palyaçolara Duyduğu Aşırı Korku Hali: Koulrofobi
O (It) filmi


koulrofobiye sahip insanları palyaçoların sevimli ya da komik şeyler olduklarına asla inandıramazsınız. -ki değiller zaten-

bir 10 yıldır ben de sahibim bu fobiye. uzaktan da olsa bi palyaço gördüğümde direkt başka yöne bakıp 'allahım nolur bana doğru gelmesin nolur nolur nolur' diye dua ederek hızlı hızlı geçerim. ama dün akşam fark ettim ki cidden bayağı büyük boyutlardaymış bendeki fobi.

arkadaşa bir şey anlatarak yürüyordum, cümlemi bitirip sağıma bir döndüm ki 3 metre ötemde bana doğru yürüyen bir palyaço! öyle bir zıplayıp çığlık attım ki herif de korktu, ama gelmeye devam etti. bense ayaklarım götüme vura vura 'fobim var lütfen gelmeyiiin' diye haykırarak kaçmaya başlamıştım bile.

bilenler bilir izmir'de konak pier'in oralarda bazen 2-3 palyaço oluyor lolipop falan satıyorlar. hah işte onlardan biriydi. sonra tam köprüyü geçtik yine bi tane palyaço! bu sefer köprünün bitimine gelmeden kenardan demirlerin altından otların arasına atlayıp koşarak kaçtım. ve çok saçma ama öyle garip bir korku hissetmiştim ki ağladım ufaktan. kendimi tutmasam bırakıp hıçkıra hıçkıra ağlardım eminim.


maskeden de inanılmaz korkuyorum. kostümlü her şeyden korkuyorum! bu tweety kostümü dahi olsa! çok ruhsuz ve ürkütücü geliyorlar. sokaklarda bu tarz şeylere ne zaman denk gelsem kalp atışım kafayı yiyor ve vücudumun her yerinden ter çıkıyor.

en korktuğum an, bi anda palyaçoyu fark edip göz göze gelmek, palyaçonun benim içten içe korkudan geberdiğimi bilmeden 'heh şimdi de buna gideyim' diye düşünüp bana doğru yürümesi. işte o anı hiç dün akşamki kadar yakından yaşamamıştım. hep daha uzağımda olurlardı ve hızlanıp kaçar giderdim. ama dün resmen beni ele geçirmesine çok az kalmıştı! :(

allam yaşamak benim için git gide zor bir şey haline geliyor.

not: evet stephen king'in it romanını okudum bi 10 yıl önce. stephen king hastası bir ergendim. ama onun suçu olduğunu düşünmüyorum. şundan nasıl korkmazsınız aklım almıyor;

oha palyaço diye gugıllatıp görsellere baktığımda bile korktum tövbe yarabbim. kapattım direkt.

koulrofobi, abd'de patlak veren palyaço manyaklığının ardından daha geniş kitlelere yayılmasından hoşlaştığım çocukluk fobim. 

ne zaman birine anlatsam sorumluyu otomatikman stephen king'e atıp kesin "o" filmi izledin ondan böyle bir şey oldu diyorlar. elbette bir palyaçodan kimin korkacağı yönünde dalgacı davranan insanlar cabasıdır bu işin. işin aslı fobimin stephen king ile hiçbir alakası yoktu, filmi 17-18 yaşlarımda izledim. çocukluğumda durum çok vahimdi, yatağımın karşısında duran gardolabın içinden gecenin bi vakti aniden palyaço çıkması, renkli ayrıntıları vb. kabusları gayet net hatırlıyorum. hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığına dair düşüncelerimin benliğimde iyice yer etmesini sağladığını düşünüyorum.

çocukluğumun ilerleyen döneminde ailemle şehre gelen sirke gittiğimizde palyaçolar ortaya çıkana kadar güzel vakit geçiriyordum, sonra içimde oluşan sıkıntıdan dolayı dışarı çıkıp kustum. benim dışımda herkes eğleniyordu, hala da öyle. eskisi gibi bu fobiye sahip olmamakla birlikte stephen king'in o'sunu bi kenara bırakıp bu kafayı en iyi anlatan kişinin bana göre rob zombie olduğunun altını çizmeliyim. bu fobiye sahip olan kişilerin çocukluğu bir miktar yetişkin gibi olabilir, yapmacıklığı hep 100 metreden hissettiğimi düşünmüşümdür. belki de bu arızanın mirasıdır.