İnternetten Film İndirmek Bizi Gerçekten Suçlu Hale Getiriyor mu?

İtiraf edelim, internet üzerinden film seyretmek ya da indirmek sıklıkla yaptığımız bir şey. Artık neredeyse hiç düşünmeden yaptığımız bu eylem hakkında Ekşi Sözlük kurucusu "ssg", olayı bileşenlerine ayırarak sağlam bir ahlak muhakemesi yapmış.
İnternetten Film İndirmek Bizi Gerçekten Suçlu Hale Getiriyor mu?
iStock.com


bir konseri izinsiz para vermeden izlemek ne kadar etikse bu da o kadar etiktir. kapitalizm ise isin etik tarafiyla ilgilenmez. etik tabanli cikislari kar maksimizasyonu icin kullanilan yontemlerden biridir. yoksa yapimci sirketlerin ayni cikisi "set calisanlarimiz cok az para aliyor, maliyetlerimizden kisip calisanlara verelim", "cekim sirasindaki karbon emisyonumuz kuresel isinmayi korukluyor, patlama sahnelerini cikaralim" formatinda yaptigini goremezsiniz.

bu noktada dissal vicdani muhataplarimiz iki entity oluyor:

"yapimci sirket" ve "bundan ekmek yiyen insanlar".

"yapimci sirket"in (ve dahi zincirleme kendisiyle is iliskisindeki tum kurumlar) yapisindan oturu kurumsal etik degerlere sahip olmasi mumkun degil dolayisiyla onu bir siktirediyoruz.

geriye kaliyor sinemadan ekmek yiyen insanlar. bu insanlarin bu sektorden ekmek yemesini saglayan olusum en basta etik degerler uzerine oturmadigindan bu insanlarin konumunu parametre almak yanlis. mesela ortada bir savas var, "savasi durdurursak silah fabrikasi iscilerinin cocuklari ac kalir olur" gibi bir mantikla savasi devam ettirmeyi secmek gibi. o yuzden goruyoruz ki bu iki entity'yi de bu konuda ahlaki bir cikarim yaparken kullanamayiz.


lakin yaptigimiz toplum tarafindan benimsenmis normlara gore hirsizlik.
(ya da konsere/tiyatro oyununa para vermeden girmekte hicbir ahlaki/etik sorun yok, ikisinden biri, secin). bunu "herkesin" "cok yaygin sekilde" yapiyor olmasi da onu dogru yapmiyor. vicdani muhasebemizi sadece ve sadece bu nosyon uzerine yapmamiz lazim. sinema sektoru batar mi, insanlar issiz ac kalir mi gibi endiseler "hirsizlik dogru mu?"nun onune gecmemeli.

"film sirketlerinin abarti kar marjlari", "evil empire" gibi vicdan rahatlatma unsurlari ise "bir hirsizin esyalarini calabiliriz" gibi bir analojiye denk dusuyor. yani biri kotuyse ona kotuluk yapmak yanlis degildir gibi. 11 eylul'un cikis noktasi da bundan farkli degil.

neticede bir seyin dogru ve yanlisligi konusundaki cikariminizda muhatap almaniz gereken tek kisi kaliyor, kendiniz. kendinizle bunu cozduyseniz hicbir arguman sizi hirsizligin yanlis olduguna ikna edemez.

(bkz: sadece hakkım olanı alıyorum)