İran'da Yaşanan Olayları 1979 Devriminden Günümüze Ele Alan Mükemmel Bir Yazı
iran islam cumhuriyeti, 1979 yılında aşağılık bir yalanın üzerine kuruldu
şah muhammed rıza pehlevi indirilidikten sonra ayetullah humeyni tarafından organize edilen referandumun sonuçlarına göre güya iran'ın %98.2'si 1979 martında iran'ın bir "islam cumhuriyeti" olmasını onayladılar. iran anayasasının birinci maddesinde de yazar bu referandum sonucu: %98.2 evet.
iran anayasasının birinci maddesi
1. iran devletinin yönetim şekli, ayetullah humeyni liderliğindeki muzaffer islam devrimi sonrası gerçekleşen 29-30 mart 1979 tarihli referandumda, iran halkının hak ve egemenlik konusundaki uzun süredir var olan inançlarına dayanarak seçmenlerin % 98,2'sinin olumlu oyu ile onayladığı islam cumhuriyetidir.
bu sonuç yetmedi güya iran'ın %99.5'i aralık 1979' da yukarıdaki anayasayı onayladılar
bu da yetmedi humeyni öldükten sonra 1989 yılında iran'ın güya %97.6'sı anayasa değişikliği ile şeriat anayasasını tekrar onayladılar.
bu referandum sonuçlarının sahteliği köre bile zahir cühelaya bile malumdur. tümünün şeriatçıların aşağılık komploları olduğu, şeriatçı ahlakının ve namussuzluğunun bir tezahürü olduğu apaçık ortadadır. iran devleti aşağılık bir yalanın üzerine kurulmuştur zira o dönem iran'da şeriattan nefret eden milyonlarca seküler/solcu/dinsiz/sosyalist vs. insan yaşamaktadır. hatta milyonlarca şeriat karşıtı insan iran'da hala mevcuttur. geçen 38 yılda bir çoğunun şeriata olan nefreti katlanarak artmıştır.
1979 yılında iran'ın siyasal çatışma ortamında üç ana grup vardı
1. sosyalistler
2. milliyetçiler
3. islamcılar
üçünün de ortak noktası amerikan karşıtlığıydı. çünkü şah pehlevi döneminde amerikalı ve diğer batılı ekspatlar enerji şirketleri aracılığı ile iran'a yerleşiyor ve burada üst sınıf toplum olarak yaşıyorlardı. sayıları da çoktu. kendilerine ait güvenlikli siteleri ve mahalleleri vardı, alışveriş alanları ayrıydı toplu taşıma sistemi bile amerikalıya özel lüks otobüsler ile avam iranlıların tıklım tıklım kalabalık araçlarının farklı oluşu üzerine kuruluydu. bu tip manzaralar sonucu iran 60'lı ve 70'li yıllarda bilhassa petrol krizlerinde fiyatı artan petrolün etkisi ile ekonomik olarak ciddi bir gelişme göstermesine rağmen toplumun her kesiminde şahın iran'ın zenginliklerini batıya peşkeş çektiği düşüncesi hakimdi.
bu üç gruptan en güçlü, sesi en fazla çıkan, en eğitimli, devlet bürokrasisinde örgütlü, medyaya hakim grup sosyalistlerdi
devrim öncesi iran fotoğraflarında bolca görürsünüz bu güruhu
devrime kadar kimse kimseye bulaşmadı
ancak humeyni, devrim sonrası sosyalistlerin "yerli ve milli" olmadığı iddiası ile milliyetçilerle ittifak kurdu. sosyalistlerin global anlamda ezeli ve ebedi düşmanı milliyetçiler bu ittifaka dünden hazırdı zaten. sonrasında milliyetçiler de pişman oldular muhtemelen ancak iş işten geçmişti. tüm islam yoğun ülkelerde klasik milliyetçinin vasfı islamcılar tarafından manipüle edilmektir, kullanılmaktır. çünkü müslüman yoğun ülkelerde milliyetçi, milliyeti ve kimliği arap dininde aramaktadır. mesela 1986 yılında iran'ın bir köyünün ilk recim hadisesi gerçekleşti. köylüler tahran'dan gönderilen mollanın fetvası ile kendi köylerinden komşuları, akrabaları bir kadını kuma gömüp taşlayarak öldürdüler. oysa belki yüzlerce yıldır o köyde daha önce hiç recm olmuyordu. bu gerçek hikayenin filmini izleyebilirsiniz: (bkz: soraya'yı taşlamak). recm iran'da hala uygulanıyor. dünyada recm cezası veren 6 ülke var: tahmin edin.... evet altısı da müslüman!
iran islam devletini kuran (ayetullah) ruhullah humeyni 10 yıllık mutlak diktatörlükten sonra 1989 yılında öldü
yerine mollalar meclisinin seçimi ile (ayetullah) ali hamaney geldi. 1989'dan beri 29 yıldır iran'ın değişmez mutlak lideri ali hamaney'dir. bunu türkçe'ye "dini lider" diye çeviriyorlar da aslında ingilizcede verilen sıfat doğrudur: supreme leader, yani "iran'da ne var ne yok her bokun lideri/mutlak diktatör. iran'ın mutlak diktatörlük makamına gelecek kişi "uzmanlar meclisi" (meclis-i habregane rehberi) isimli 88 üyeli bir meclis tarafından seçilir. bu meclisteki "din bilgini, molla" denilen şahıslar için her 8 yılda bir genel seçim yapılır. son seçim 2016 yılında yapıldı. bu meclis bir dini lider seçer ve o dini lider ölene kadar iran'ın mutlak lideri olur. aslında buna seçim demek doğru olmaz çünkü bir önceki dini lider ölmeden önce kimi işaret etmişse o kişi dini lider seçilir. çünkü meclisteki mollalar ona oy verirler.
mesela iran'ın ilk dini lideri ayetullah humeyni 1989'da ölmeden önce bugünkü dini lider olan ali hamaney'i işaret etmiştir
ve bu meclisin aslında dini lideri görevden alma yetkisi de vardır ancak dini lider bir kez seçildi mi diğer üyeler bir daha onu görevden almaya falan cesaret edemezler. yani her halükarda seçilen kişi ölene kadar mutlak diktatördür. bunun dışında iran'da bir de mebusluk ve başkanlık seçimleri vs. vardır ama tümü formalitedir. çünkü esas güç mollaların ve askerlerin elindedir. zira iran'da kimin başkanlık seçimine katılacağı "muhafızlar konseyi" isimli bir yapı tarafından denetlenir. yani "ben solcu ateyist bir lezbiyenim başkan olmak istiyorum" diye seçime katılamazsın. iran anayasasına yani şii şeriatına sadakat yemini edeceksin ve referansla falan onaylanacaksın ancak öyle seçime katılabilirsin. yani iran'daki başkanlık hiç bir halta yaramaz. iran'da sistem budur.
iran ordularının başkomutanı dini lider/supreme leader (rehber, rehber-i inkılap, rehber-i muazzamı ingılabı islami) ali hamaneydir.
iran ordusu iki bölümdür
1. iran islam cumhuriyet ordusu
2. iran devrim muhafızları ordusu
iran anayasasının başlangıç hükümlerinde "ideolojik ordu" başlığı altında iran devrim muhafızları ordusunun tanımı yapılır. enfal suresi 60. ayetteki "sizler de onlara karşı cihat için atlarınızı hazırlayın..." şeklinde geçen ifadeye referans verilir ve anayasanın 143-151 maddeleri arasında bu ordunun misyonu detaylandırılır; islam cumhuriyetini ve islam anayasasını korumak dışında uluslararası cihat görevi olduğu da vurgulanır.
devrim muhafızları ordusu (kısaca sepah ya da pasdaran denir) vahşi köpeklerden oluşur. gezi direnişinde istiklaldeki kadıncağıza palayla saldıran o şerefsizlerden mamul bir ordu düşünün. işte o ordu devrim muhafızları ordusudur. bu orduya her asker anayasa gereği seçmece alınır. camilerden mollaların referansı ile güvenilir vatandaşlardan seçilir ve 125 bin askerin ve ek olarak her an olası bir iç savaşta isyancıları ezmeye hazır organize ve maaşlı en aşağı 90 bin paramiliter gücün tümü "rehber" ali hamaneye ölümüne sadıktır. bu ordunun ekonomik gücü muazzamdır. iran ekonomisinin üçte birinin devrim muhafızları ordusu tarafından yönetildiği iddia ediliyor. gayrimenkulleri, menkulleri ve şirketleri var; mesela khatam adında (devlet ihalelerini silip süpüren) büyük bir müteahhitlik firması var bu ordunun. yani bu ordunun kendisi ve özellikle üst düzey mensupları iran'ın neyi var neyi yok halihazırda
sömürmektedir. iran halkının parazitidir.
iran, dünyada en fazla petrolü olan 4. ülke. doğalgaz rezervlerinde ise dünyada 2. sırada
yani iran'ın aslında dünyanın en zengin ve müreffeh ülkelerinden biri olması lazım. buna rağmen milli gelir sıralamasında 81 milyon nüfusu ile iran türkiye'nin çok gerisinde. türkiye 735 milyar dolar ile 18. sırada iken iran islam cumhuriyeti 412 milyar dolar ile 27. sırada.
şeriat vesayeti nedeniyle iran'da halka hesap vermeli ve siyasi sorumluluk üstlenmeli asgari seviyede açık bir yönetim yoktur. bu nedenle iran yönetimi siyasi sorumluluk üstlenmeden nükleer silah üretmeye çalışır ve başta abd olmak üzere uluslararası kamuoyundan 40 yıldır ambargo yer. dünyanın en zengin halklarından biri olması gereken iran halkı da sefalet içinde yaşar. iran'da hayat pahalılığı türkiye'nin çok daha ötesindedir. araba ve ev fiyatları türkiyedekinden fazladır mesela. maaşlar da ortalamada türkiye'den daha düşüktür. molla rejimi "şahı gönderdik artık iran'ın zenginliklerini halka dağıtıyoruz" adı altında herkese türk parası ile 40-50 tl'ye denk gelecek bir aylık bağlamıştır. bunları bir kaç ay önce muhabbet ettiğimiz iranlı farisi bir arkadaşım söylemişti bana, ha bir de "keşke iran'da hiç petrol ve doğalgaz olmasaydı, petrol ve doğal gaz olduğu sürece bu şerefsizler tepemizden inmeyecek" demişti.
29 aralık 2017 iran olayları hakkında şahsi düşüncem
dışardan bir müdahale olmadan iç dinamiklerle; toplumsal hareketlerle, protestolarla, valilik ele geçirmelerle falan iran'ın ensesine yapışmış, kanlanmış ve semirmiş bu arap efsanesine efsunlu kenelerden kurtulması mümkün değildir.
mollalar, devrim muhafızları ve onların beslediği paramiliter kitleler büyük bir iç savaş ile iran ovaları kan gölüne dönmeden ve o savaşı kaybettiklerine emin olmadan iktidarı asla başka bir vesayete teslim etmezler. doğu toplumları için en azından önümüzdeki 100 yıl daha liberal ya da sosyal demokrasi bir hedeftir. toplumu demokrasiye en hızlı şekilde taşıyacak vesayetler ise iyi tercihtir. bu anlamda iran'ın şah sonrası şah hanedanı vesayetinden demokrasiye geçmesi beklenemezdi. doğu toplumlarında vesayet boşluk kabul etmez. devlet sahipsiz kaldığı zaman o devletin sahibi/vasisi boşluğu illaki bir şekilde doldurulur. kimse dolduramazsa batı gelir kendi doldurur.
batıda ise işler farklıdır, batı dünyası 60'lı yıllarda toplumsal başkaldırılarla ve kamuoyu oluşturma kabiliyetini elde etmekle devleti 10 bin yıldır süregelen vesayetlerden kurtarmışlardır. almanya'da gördük: koskoca cumhurbaşkanı bir kol saati yüzünden yargılandı. içinde islam olan toplumlarda bu olmaz. çünkü islamcılar eğer iktidarda değillerse devlete hesap sormak için değil iktidarı ele almak için ayaklanırlar. eğer iktidarda iseler de devlete hesap soranları ezmek için sokağa çıkar ve ayaklanırlar. yani islamcılık demokrasiye asla müsaade etmez. iran zaten 40 yıldır ekonomik potansiyelinin belki onda biri ile bir islam cumhuriyeti olarak varlığını sürdürüyor. ekonomi istediği kadar kötüye gitsin yine de pek bir şey değişmez. mesele temelde şeriat meselesidir, sonra şeriatı ayakta tutacak finansman meselesidir, sonra da allaha bu kadar hizmet eden adamın dünyada elde ettiği mükafat meselesidir.
iran'daki şeriatçılar, 81 milyonluk bir ülkenin anayasasına (5. madde) mehdi diye birinin var olduğunu ve kıyamete yakın elbet bir gün zuhur edeceğini, o şartlar altında iktidarın fıkıhçı mollalara geçmesi gerektiğini yazacak kadar kafası bulanmış ruh hastalarıdır.
4000 yıllık meşhur şiraz şarabı bu asalaklar yüzünden 40 yıldır üretilemiyor
şiraz'da bağları talan ettiler, şarap imalathanelerini yıktılar. çok cüzi bir kesim hala yapabiliyor bu şarabı. devlet kanallarında yayınlanan kliplerde kadın oynaması yasakmış. özel kanallarda çıkan kadınlı danslı kliplerdeki şarkıcıların da iran'a girmesi yasakmış. zaten muazzam bir beyin göç var. genelde türkiye üzerinden kanada'ya gidiyorlar. avrupa'da ezan ve islam karşıtı bir ton iranlı yaşıyor, bir çoğu türkiye'de yaşayabiliyor. sanatçısı aydını hep ülke dışında. adamlar iran'ın sanat, müzik, şiir, edebiyat, bilim, sosyal bilim ekonomi alanında tarihsel çizgisine yaraşır şekilde ilerleme potansiyelini resmen yok ettiler. iran'da 20-30 milyon civarı türki insan yaşıyor. bunların içinde örneğin 1-2 milyon civarı kaşkay türkü var. bunlar anadolunun yörük alevileri gibidir aynı. çarşaf burka vs. giymezler. hala göçebe yaşıyorlar. 1979'dan sonra onların kadınlarına bile şehirde çarşaf/çador giyme mecburiyeti getirildi.
içinde islam olan ülkelerde islamcı iktidarında devrim muhafızları ordusu bir kez kuruldu mu oyun bitmiştir: game over. ondan sonra ne kadar çabalarsan çabala bir daha medeniyetin zerresini göremezsin. iran için şeriatçının şeriatı kaim kılmada finansal kaynağı petrol ve doğalgaz ise türkiye'deki şeriatçı çete için bu kaynak yeşil sermayedir.
sosyalistler, milliyetçiler ve islamcılar... üçü de hem iran'da hem de türkiye'de mevcut. dün de mevcuttu bugün de mevcut
ancak iran 1979'da karanlığa gömüldü çünkü iran'da kemalizm ve kemalistler yoktu. kemalizm ve türevi bir ideolojinin olmadığı islam toplumlarının devletleri milliyetçi-sosyalist kavgasını fırsat bilen islamcıların bütün coğrafyaya hükmetmesi ile sonuçlanır. islamcılar bizim ülkemize de bunca zarar verdiler, moderate ve seküler vatandaşlara hayatı dar ettiler ancak türkiye bir gün iran olmayacaksa bu sadece ve sadece osmanlı tarafından 400 senede sistemli olarak araplaştırılmış türk toplumunu 90 yıllık hakimiyetinde bir nebze olsun normal insana çevirmeyi başaran kemalizmin sayesindedir.