İspanyol Komutan Pizarro, Sadece 168 Kişiyle 6 Bin Kişilik İnka Ordusunu Nasıl Katletti?

Tüfek, Mikrop ve Çelik'i okuyanların iyi bildiği Cajamarca Savaşı'nda İspanyol vali Pizarro, Peru'daki İnka medeniyetini adeta birkaç kişiyle yok etmişti. Ama nasıl?
İspanyol Komutan Pizarro, Sadece 168 Kişiyle 6 Bin Kişilik İnka Ordusunu Nasıl Katletti?

Önce Cajamarca Savaşı'nı bir özetleyelim

cajamarca savaşı inka imparatorluğu'nun sonunu getiren hadisedir. savaş demek ne derece doğru olur bilemiyorum. olayın detayları şöyledir:

o dönemde inkalar arasında iç savaş vardı ve atahualpa iç savaştan galip çıkmış muzaffer bir komutandı. 80.000 kişilik bir kuvveti vardı. ispanyollar bu dev ordu karşısında savaş günlüklerine dahi geçen kendi tabirleri ile altlarına ettiler.

pizzaro inkaları alt etmenin tek yolunun imparatoru ele geçirmek olduğuna karar verdi. aynı metodu daha önce meksika'da aztek imparatorluğunu ortadan kaldırırken uygulamış ve başarılı olmuştu.

atahualpa'yı şehre davet etti. atahualpa 6.000 kişilik bir heyetle ve silahsız olarak şehre geldi. kendine o kadar güveniyordu ki birkaç yüz kişilik ispanyolların bir delilik yapabileceğine ihtimal vermedi. pizzaro şehrin etrafında bulunan duvarların ardına atlılarını gizledi.

imparator şehir meydanına girince papaz valvarde imparatora haçı gösterdi ve eline bir incil verdi. imparator ömrü hayatında kitap görmediği için ne yapacağını şaşırdı. evirdi çevirdi, bir şeye benzetemedi. papaz yaklaşarak kitabı açtı. imparator sinirden kıpkırmızı kesilerek kitabı aldı ve yere attı. bunun üstüne papaz "bu yaban kutsal kitaba hakaret etti" diye haykırarak imparatorun üstüne atladı. bu işaretle süvariler saklandıkları yerden fırlayarak şehrin içine girdiler.

o güne kadar at görmemiş inkalar paralize oldular. lamadan başka büyük hayvan görmemişlerdi. lamalar da atların yanında midilli gibi kalıyordu. ispanyollar şehir meydanında sıkışmış 6.000 kişiyi akşama kadar kılıçtan geçirdiler. öyle ki savaş kayıtlarına göre katliamda ölenlerin sayısının artmasını sadece güneşin batışı durdurdu...

Pizarro, Atahualpa'yı indirirken.

Sonra ne oldu peki?

pizarro... güney amerika'ya düzenlediği seferde 80 bin kişilik inka ordusunu, 168 askeriyle birlikte fetheden ispanyol denizci.

yaptığı bu seferde önce inka imparatoru atahualpa'yı esir alır, daha sonra fidye olarak yüzbinlerce altın isteyip yine de imparatoru serbest bırakmaz. yaklaşık 80 bin kişilik inka ordusunu karşısında görünce 168 askeriyle birlikte önce biraz tırsar, daha sonra da ateşli silahlara sahip olduğu için hiçbir askerini kaybetmeden, 80 bin kişiyi gözünü kırpmadan öldürür.

sonrasında esiri olan imparatoru da diri diri yakarak öldürecek olduğu sırada, imparator kendisine yalvarıp yakılmadan öldürmesini ister. çünkü inkalıların inançlarında, bir kişi yanarak ölürse ruhunun da öleceği ve bir sonraki yaşamına başlayamayacağına inanılır. imparatora, hristiyan olursa bunun kabul olacağı söylenir, konudan habersiz atahualpa mecburen kabul eder ve bir papaz tarafından vaftiz edilir, daha sonra da boğularak idam edilir.

yıllardır görünüşte medeniyet satmaya çalışan tüm avrupanın tarihi işte böyle rezil adamlarla doludur. hollandalısı, ingilizi, fransızı, ispanyolu hala daha bizim sözde soykırımdan bahsederler ama dönüp de kendi tarihlerine bakmazlar. o seferlerde yapılan diğer bazı vahşetleri buraya yazmaya ne benim içim el verir ne de siz okuyabilirsiniz.

düşünüyorum da dünyanın geri kalanından habersiz rahat rahat yaşamını sürdüren bu inkalılar, hayatlarında ilk defa silah görünce neler hissetmişlerdir acaba?

Cajamarca'nın lokasyonu.

Pizarro bunu nasıl yapabildi?

1. askeri teknoloji: ispanyollar inkalarda bulunmayan tüfeklere, çelik silahlara ve atlara sahipti.

2. bulaşıcı hastalık: ispanyollar vücut bağışıklığına sahip olduğu mikropları amerika kıtasına getirip bu mikroplarla hiç karşılaşmamış yerlilere bulaştırarak hasta olmalarına sebep oldu.

3. deniz teknolojisi: ispanyollar deniz teknolojisi sayesinde okyanusu geçip amerika kıtasına gelebildi.

4. merkezi siyasal yapı: ispanyolların ve avrupa devletlerinin belli düzen ve kurallar ihtiva eden merkezi siyasal yapısı, amerika kıtasındaki yerlilerin sahip olduğu kabile hayatının karşısında önemli bir üstünlüğü vardı.

5. yazı: yazı, iletişimi güçlendirip ayrıntıları artırırken aynı zamanda bilgi birikimini artırıp bilimsel ve kültürel gelişme yolunda taşların döşenmesini de sağlıyordu.

kaynak: jared diamond, tüfek, mikrop ve çelik.

İşin genetik kısmını vurgulayarak bitirelim

jared diamond'un "tüfek mikrop ve çelik" isimli eserinde de belirtildiği üzere aslında 80 bin kişiyi ne ispanyol'ların ateşli silahlarından, ne inka'ların atı evcilleştirmemiş olmasından ne de francisco pizarro'nun katliamlarından kaynaklanmaktadır. zira 80 bin askerin, her ne kadar daha metali işlemekten aciz bir şekilde, tahtadan sopalar ve oklar kullansalar dahi gerçekten de yaklaşık 160 ispanyol asker tarafından imha edildiklerini düşünmek gerçekten gülünçtür. burada dikkat edilmesi gereken asıl nokta tamamen evrimsel süreçtir.

o dönemde amerika'da yaşayan toplumların maruz kaldıkları hastalıklar ile eski dünyadan gelen akrabalarının tecrübe ettikleri hastalıklar alabildiğine farklıdır. avrupalılar geçen binlerce yıl içerisinde bağışıklık kazandıkları hastalıklar elbette ki amerikan halkları için ölümcüldü. kolera, grip, sıtma, kızamık ve suçiçeği bu hastalıklara örnektir. bu hastalıkların transferi hepsi olumlu ya da olumsuz sonuçlara sahip olan tüm yeni dünya-eski dünya değişiminin içerisinde bulunur. (bkz: the columbian exchange)

her şeyden önce avrupa kara ölüm lakaplı büyük bir veba salgınını tecrübe etmiştir. sırf veba yüzünden sadece 200 yıl önce avrupa nüfusunun üçte biri yok olmuştur. (bkz: black death)
tam da bu sebeptendir ki 168 adet ispanyol'un 80 bin kişilik inka ordusunu sadece sahip oldukları askeri teknolojiyle yok etmelerinin imkanı yoktur. asıl mesele inka'ların genetik zaafiyetleridir.