İsrail Neden Bu Kadar Güçlü Bir Ülke?

İsrail'in güçlü bir ülke olmasının ardındaki sebepler.
İsrail Neden Bu Kadar Güçlü Bir Ülke?


kaynak paradoksu

israil'in önemli bir doğal kaynağı yoktur, hatta tatlı su ve tarım yapılabilir toprak bile sıkıntılıdır. hollanda paradoksu da denilen bu durum, düşük veya hiç kaynağı olmayan ülkelerin, bol kaynakları olan ülkelere göre insan gelişimine çok daha fazla önem vermesi anlamına gelir. bunun neticesinde; ekonomi, petrol, madencilik veya diğer geleneksel avantajlara güvenemediğinden ortaya çıkar. benzer şekilde japonya, singapur ve tayvan gibi kaynak eksikliği olan diğer yerlerde gözlemleyebilirsiniz.

sürekli dış tehdit altında olma

israil’in kuruluşundan bu yana savaş tehdidi altında olması, onu sürekli olarak hazırlıklı, organizasyonlu ve savunma-sanayi odaklı bir toplum haline getirdi. bu, bir tür "asker, inovasyon devleti" haline gelmelerine neden oldu.

sürekli tehdit altında olmak, kurumsal kapasiteyi ve refleksleri diri tutar. bir bağışıklık sisteminin aşı alması ve bir kasın egzersiz yapması gibi, bu tür dışsal stresler hayatta kalma içgüdülerinin her zaman devrede olmasını sağlar. bir de komşu ve diğer çevresindeki ülkelerden farklı olarak kaçacak bir alanları da yok. bunun en iyi örneği suriye olabilir misal.
sovyetler uzaya gitti, olimpiyat madalyaları kazandı, hastalıkları iyileştirdi, nobel ödülleri kazandı, vb. ve esasında bunu batı ile çatışma halindeyken, dünyanın geri kalanından izole bir şekilde yaptılar. israil de çevresel olarak bir izolasyon içinde olduğu gerçeğini es geçmemek gerekiyor. israil'i bu kadar büyük bir güç haline getirenler bizzat araplardı denilse yalan olmaz.

pozitif göç alması

israil 1948'de kurulduğunda, dünyanın dört bir yanından yahudi halkı bu kurak topraklara geldi. bu insanların çoğu, dünya savaşı başlamadan önce toplumlarında üst düzey pozisyonlarda bulunuyordu. rusya ve ukrayna gibi yoksul ülkelerden gelen göçmenlerin aksine, yahudi göçmenler iş, bilim ve sanattaki geçmiş liderliklerinden gelen muazzam deneyimlere sahipti. dünyanın dört bir yanından en iyi uygulamaları getirdiler. sovyet yahudileri tarım kolonileri için sistematik olarak gerekliydi, birilerinin ırgat olması lazım nitekim.

sürekli azınlık olma durumu

yahudiler yaşadıkları hemen hemen her ülkede azınlıktı (israil'de bile çoğunlukları azalıyor). bir ülkede azınlık olduğunuzda, sıkı çalışmak ve kendinizi kanıtlamak için güçlü bir teşvikiniz olur. yahudilerin tarihsel olarak toprak sahibi olmalarına izin verilmediği için bu onları satış, eğitim, bankacılık gibi diğer meslekleri geliştirmeye zorladı.  bu eğitim etmeni ile de birlikte yahudi halkı daha pragmatik ve güçlü bir topluluk bağları duygusuna sahiptir. bu da bizi son maddeye getirir.

lobi ve diaspora gücü

israilliler abd ve avrupa'da çok güçlü bir diaspora gücüne sahip ve bu israil devletine yardımcı oluyor.  esasında bu durum anklaşılabilir bir neden. azınlıklar güçlü ağlara sahip olma eğilimindedir. eğer ki nüfusları çok büyük değilse bir tür kulüp haline gelirler, birbirlerine network olarak bağlıdırlar ve dayanışma eğilimdedirler. misal büyük azınlıklar (örneğin afroamerikalılar veya hintli müslümanlar ve hatta almanya'daki türkler) azınlık statülerini bu model/örnek azınlıklar (model minority) kadar kullanamazlar. topluluk ortak zorluklarla birbirine bağlıdır ve tarihi bağlarla birbirine bağlıdır.

not: model/örnek azınlık miti pozitif etmenlere bağlıdır. misal suça bulaşan kişi ve kimseleri kendi toplulukları içinde bile dışlarlar.
...

ek: tam tersi sorulara da odaklanın; arap ve fars komşuları/çevresi neden bu kadar zayıf? petrol üreten ülkeler muazzam miktarda servete sahipler. peki bu servetle ne yapıyorlar?
ya da başka bir sual ile devam edeyim; filistin yönetimi de son on küsür yılda milyarlarca dolar yardım aldı, israil'in kuruluşundan itibaren elde ettiği şeyin küçük bir kısmını bile elde etmeye çabaladı mı? 

bunun temel nedeni zihniyet farkı ve derinlemesine yolsuzluk. arap ülkelerindeki para özel ceplere gidiyor ve özel amaçlara hizmet ediyor. israil, kişisel hedeflerinden daha büyük hedefleri fark eden, toplumsal ihtiyaçları kişisel olanların önüne koymak zorunda olan insanlar tarafından inşa edildi.