İstanbul Halkının Dışkısı ve Sidiği Nereye Gidiyor?
ilçelerin kanalizasyon, mazgal ve rögar yolu ile yeraltı sisteminden gelen atık suları yerin 20 metre altında bir haznede birikir. gelen ilk sular kalın ızgara denen bir sistemle büyük pisliklerden süzülür. (bunlar sandalyeden kazağa kadar pek çok şey olabiliyor.)
kalın ızgaradan geçip tesis içindeki bir başka haznede biriken sular çok (ama bayağı çok) güçlü pompalar ile (pompa motorlarının bir tanesi oturma odası büyüklüğünde neredeyse.) yerin 10 metre yukarısına aktarılır ve ince ızgaralara doğru atık sular yönlendirilir. burada da kalın ızgaradan kaçan küçük atıklar ayrıştırılır. bunlar da jilet, prezervatif, mouse, telefon, kağıt para gibi şeylerdir. ayrıştırılan bu atıklar konteynerlerde biriktirilir ve her akşam kamyonlarla çöplüklere götürülür.
ince ızgaradan geçen atık suları 4 adet havuzda yönlendirirler. burada da bok dediğimiz şeyler dibe çöker. aslında bu dibe inen şeyler artık götümüzden çıkan bok formunda değil de kum haline gelmiştir. çünkü kilometrelerce yol kateden dışkılar incelerek dağılıyor. her neyse... dibe çöken bu kumlar da sintine pompalarıyla yukarıya aktarılır ve bant sistemiyle ayrı konteynerlere aktarılır ve onlar da kamyonlarla çöplüklerin belirlenmiş bölümlerine dökülür.
ince kum haline dönüşmüş olan boklardan arındırılan sular yolculuğuna devam ederek tekrar yeraltına gönderilir. baltalimanı tesis çıkışında -1 metreden başlayan eğim, boğaz çıkışına doğru -70 metreye kadar iner. boğazda tespit edilmiş iki akıntı vardır. üst akıntı dediğimiz birinci akıntı, karadeniz'den marmara'ya doğru; alt akıntı dediğimiz ikinci akıntı da marmara'dan karadeniz'e doğru gider. işte -70 metreden denize bırakılan atık sular karadeniz'e doğru hızlıca yol alır. uzun yolculuktan sonra karadeniz de -300 metreye kadar inen sular orada takılır. akıntı farkından dolayı da su yüzeyine çıkamaz.