İstemediğiniz Sosyal Durumlardan Sıyrılmanızı Sağlayacak Nefis Psikoloji Taktikleri

Uçakta yanınızdaki yolcu ısrarla muhabbet etmeye mi çalışıyor? İş yerinde cayır cayır gıybet dönüyor ve yakalanmamak mı istiyorsunuz? İşte bu ve benzeri durumlardan kurtulmanızı sağlayacak algı yönetimi taktikleri.
İstemediğiniz Sosyal Durumlardan Sıyrılmanızı Sağlayacak Nefis Psikoloji Taktikleri
Jessica Jones / Netflix

sevgili dostlar, algı yönetimi konusunda bilgiye aç kitlelerin ve yaşamın zorluklarına karşı elimizde ufacık da olsa bilimsel psikolojik bilgiler olsaydı da ihtiyaç duyduğumuzda kullansaydık hatta çoluğumuza çocuğumuza öğretseydik şeklinde düşünenlerin hocası bendenizin yepyeni yazısına hoş geldiniz. girizgahı çok uzatmadan bugün paylaşacağım ultra gizli, top secret tekniklere başlayalım, buyurunuz.

teknik ena

bir işyerinde veya okuldasınız. ortam oldukça dedikoducu. tüm gün sabahtan akşama kazanlar kaynıyor. meraklı melahatlar her günün her saati insanlar hakkında türlü bilgileri itinayla toplayıp oda oda veya sınıf sınıf gezip dağıtıyorlar. buraya yeni başladınız ve insanlarla ters düşmek istemiyorsunuz. öyle bir dedikodu ve gıybet fabrikası kurulmuş ki kazara oranın gedikli kıdemlilerinden biriyle ters düşerseniz arkanızdan konuşa konuşa nükleer bomba yemiş fareye çevirirler. işyerindeyseniz işinizden olur, okuldaysanız orada barınamazsınız.

peki ne yapacaksınız? kendinizi tamamen içinize kapatmanız da mümkün değil çünkü siz konuşmadığınız zaman bu sefer arkanızdan uydurmaya başlayacaklar.

işte çözüm.

kıdemli orgeneral rütbesinde bir gıybetçi size yaklaşıp hayatınız veya başkaları hakkında sorular sormaya başladı mı diğerlerinin arkasından mutlaka en iyi şeyleri konuşun. o insanlar hakkında takdir edebileceğiniz özellikler düşünüp övdükçe övün. yalnız yalan olmasın gerçekten de her insanın övülüp takdir edebilecek mikron boyutunda da olsa iyi özellikleri vardır.

bunu yaptığınız zaman iki şey olacak: sizden zehirli gıybetler toplamaya gelenler bunun karşılığında ağzınızdan şifalı bal kaymaklar döküldüğünü duyunca bundan tiksinecek. çünkü zehirle beslenenler şifalı şeylerden alerji olurlar. sizi da fazla takip etmeyecektir.

iyi kötü her lafı taşıyanlarsa sizin bu iyi laflarınızı ve övmelerinizi yemeden içmeden ve harfi harfine mutlaka sahiplerine ulaştıracakları için kısa zamanda işyeri veya okulda popüler, sempatik ve herkesin sevdiği biri olabilme imkanınız olacaktır. böylece gıybet fabrikasını kendi kişisel imajınız ve güvenceniz için kullanmış olacaksınız. genel olarak da her kim olursa olsun insanların arkasından sadece güzel şeyler söylemeyi kendinize hayat düsturu olarak edinin derim.

teknik dio

bir arkadaşınız yeni öğrendiği bir bilgiyi veya belli bir çalışmadan sonra ulaştığı sonucu size aktardığı zaman bu konuyu önceden bilmenize rağmen "aa evet biliyorum" şeklinde bilmiş bilmiş cevap vermek yerine "aa evet haklısın" şeklinde cevap verin. böyle bir cevap hem karşı tarafı değerli ve önemli hissettirir hem de ukala bir algı üretmenize engel olur. her şeyi biliyorum diyenler pek sevilmez bunu da aklınızın bir köşesine yazın.


teknik tria

uçakta gidiyorsunuz diyelim. yan koltuğunuza densiz ve edepsiz biri denk geldi. koca bir un çuvalı gibi yayılıyor ve kollarını da sizin koltuk kolçağına park etmiş. bütün buralar benim havalarında. ya da başka sizinle sürekli muhabbet etmek istiyor. sizin de keyfiniz yok veya uykunuz var hatta üzerinde çalışmanız gereken konular var. kısacası konuşmak istemiyorsunuz. bu iki durumda da yanınızdaki densizi veya konuşma makinesini uyarmanız çoğu zaman hem işe yaramaz hem de tüm yolculuğu stresli şekilde geçirmenize sebep olur. işte size çözüm. koltuğun ön tarafında bulabileceğiniz kusma torbasını çıkarın ve içine bir iki kez kusarmış gibi yapın. mucizevi bir şekilde demin yayılan deniz anası arkadaşımızın korkulu gözlerle içine kaçmış salyangoza döneceğini ve çenesi durmayan kişinin de kendisine ilgilenecek başka alanlar bulabileceğini görebilirsiniz. herkeste işe yaramayabilir ama denemekte fayda var.

teknik tesera

moraliniz bozuk, modunuz düşük. ne yapsanız kendinize gelemiyorsunuz. hemen teknolojiyi kullanın. takın kulaklıklarınızı ve müzik dinlemeye başlayın ancak burada çok önemli bir şey var. dinlediğiniz müzik olduğunuz ruh halini değil olmak istediğiniz ruh halini yansıtmalı. örneğin üzgünseniz ve neşeli olmak istiyorsanız neşeli müzikler, bezginseniz ve enerjik olmak istiyorsanız enerjik kıpır kıpır müzikler dinleyin. müziğin, ses titreşimlerinin insan zihni üzerinde kesin kes etkisi vardır ve bu ilk çağlardan beri bilinir. yapabileceğiniz en büyük hata üzgün olduğunuz zaman gidip depresif müzikler dinlemek ya da bezginseniz oturup ninni gibi yavaş müzikler açmaktır. sakın yapmayın.

teknik pende

ofistesiniz, aynı odada oturduğunuz ve sürekli kalkıp masanıza gelerek sizi lafa tutan boş boğaz ve işi gücü olmayan bir tip var. siz tam bir şeylere konsantre olmaya çalışırken elinde kahve fincanı geliyor masanızın başına ya dün oynanan maçtan veya annesinin ayağındaki nasırlardan bahsediyor. susmak ve gitmek bilmiyor. arkadaşım kapa çeneni deseniz de sorun çıkacağı kesin. işte size taktik. bir bahaneyle masanızdan kalkın. örneğin köşedeki sebilden su doldurmaya gidin veya uzaktaki fotokopi makinesinden fotokopi çekin. gözü dönmüş laf cambazı konuşmaya ara veremediği için konuşa konuşa sizi takip edecektir. daha sonra kendi masanıza geri dönmeyin bunun yerine onun masasının yanına gidin içgüdüsel olarak kendi masasına gidince koltuğuna oturacaktır çünkü insanlar aynen çoğu hayvan gibi alan sahiplenicidir. koltuğuna oturur oturmaz hemen konuşmayı kesin ve masanıza dönün. büyük ihtimal peşinizden gelmeyecektir. bir deneyin bakalım ne olacak. bunu beş altı kere yaptıktan sonra artık masasına gidecek başka kurbanlar arayışına girebilir.

evet bugünkü pratik tekniklerimiz bu kadar

böyle konuları seviyorsanız youtube kanalıma abone olmanız kendinize yapacağınız en büyük iyilik olacaktır. buyrun bizim mekan burası, kanalda görüşmek üzere:


sevgilerimle...