İyilik ve Kötülük Doğuştan mı Gelir Yoksa Bizim Bilinçli Tercihlerimiz midir?
3-6 aylık bebeklerle bir araştırma yapılıyor.
bebeklerin önünde 3 tane kukla var. bir tanesi oyuncak dolu kutuyu açmaya çalışıyor. bir tanesi kutuyu açmaya yardımcı oluyor. diğeri tam kutu açılacakken gelip kapatıyor. biri iyi kukla, biri kötü kukla. daha sonra bu iyi ve kötü kuklaları bebeklere uzatıyorlar. bebeklerin %75'inden fazlası iyi kuklayı seçiyor.
insanlar iyiyi ve kötüyü ayırt edebilecek şekilde doğuyorlar ve iyiyi tercih ediyorlar.
ikinci bir deneyde yine tane kuklalar var. iki tanesi top oynarken bir tanesi topu alıp kaçıyor. kötü kukla. daha sonra bu kötü kukla gelip oyuncak olan kutuyu açmaya çalışıyor. başka bir kukla buna yardım ederken, başka bir kukla bu kötü kuklanın kutuyu açmasına engel oluyor. (cezalandırıyor) sonra kötü kuklaya yardım eden ve cezalandıran kuklayı uzatıyorlar. %81'i cezalandıran kuklayı seçiyor.
insanlar adalet duygusuyla doğuyorlar.
üçüncü deneyde bebeklere iki kasede farklı şekillerde kraker uzatıyorarlar. sonra iki tane kukla geliyor. birisi (a) bebeğin seçtiği krakeri seçiyor diğeri (b) bebeğin seçmediği krakeri.(b) oyuncak dolu kutuyu açmaya çalışırken yine biri yardımcı oluyor. biri kutuyu kapatmaya çalışıyor. bebeklerin %87'si kutuyu kapatan kuklayı seçiyor.
oyuncak kutusunu açmaya çalışan kukla bebekle aynı zevklere sahip değil. aynı kurabiyeyi seçmedi. bebek kendine yakın hissetmedi. bu yüzden oyuncakları almasına engel olan kukla kendine yakın geldi.
insanlar kendilerine yakın olanlar ve olmayanlar arasında ayrımcılık yapıyor. biz ve onlar.
son test biraz daha büyük çocuklarla yapılıyor. masa üzerinde ikiye ayrılmış pullar var. bir tarafı seçmeleri isteniyor. bir tarafta yarıyarıya (2-2) bölüşme var. diğer tarafta ise kendisine 1 tane var karşıya yok. yaşı küçük çocuklar 1 tanesini alıp karşıya vermiyor.çocuklar biraz daha büyüyünce eşit paylaşıyor.
biraz daha büyüyünce karşı tarafa daha çok veriyorlar. daha adil, daha eli açık oluyoruz.
küçükken de bunların farkındayız. çevremiz, eğitimimiz, yaşadıklarımız sonucunda şekilleniyoruz.