İyilik Yapmak İsterken Her Şeyi Daha Kötü Hale Getirme Hikayelerinden Biri: 'Lise Aşkının Sınav Kağıdını Düzenlemek'

Sözlük yazarı life is drunk, başarısız olmuş iyilik denemelerinden birini paylaşmış. Bizi lise yıllarına götürüyor, buyursunlar.
İyilik Yapmak İsterken Her Şeyi Daha Kötü Hale Getirme Hikayelerinden Biri: 'Lise Aşkının Sınav Kağıdını Düzenlemek'
iStock.com

ortaokulda iki sene süreyle annem benim öğretmenliğimi yaptı. e haliyle umut sarıkaya karikatürü gibi bir hal yaşıyordum. benim yaşadığım tüm bu darlamaların aksine annem idol olarak külyutmaz'ı örnek aldı mesleği boyunca. 


benim de dahil olduğum sınıfa yapacağı sınavların sorularını ya okulda ya da gece geç saatlerde ben yattıktan sonra hazırlardı sanki dünyanın sırrını hazırlıyor gibi.
şimdilerde sınav soruları milletin mail adreslerine atılırken benim burnumun dibindeki soruları görmemem için amerikan başkanı'na uygulanan güvenlik önlemleri alınıyordu. külyutmaz örneğini vermemin sebebi ise şu; soruları hazırlarken ultra düzeyde güvenlik uygulayan annem sınav bittikten sonra kağıtları eve getirerek önlemleri adeta radyasyonun etrafına tel örgü çekmek düzeyine indiriyordu.

o zamanlar bir de bizim sınıftan bir kızla sevgiliyiz ve tabi ki yüzyılın aşkını yaşıyoruz, geleceğe yönelik çok ciddi planlarımız var falan. ben tabi "beni öpsün yeter yaae" felsefemle biraz daha kısa vadeli düşünüyordum ama olsun, seviyordum yani.

bir gece yıllardır hiç aklıma gelmeyen şey gelmişti (yıllarca nasıl safsam). lan ben bu sınav kağıtlarına baksam ya dedim bir gece vakti bizimkiler yatmışken. aldım kağıtları yemin olsun kendi kağıdıma bakmak bir kez olsun bile aklıma gelmedi, direkt hoşlandığım kızın kağıdını aldım. düşün yani nasıl seviyorum olm! ha bu arada televizyonda dönen emmanuelle serisinin yarattığı hormonal bir olaydan dolayı da böyle yapmış olabilirim tam emin değilim ama bence seviyordum lan.

neyse baktım kızın kağıdına dedim ki "lan 3-4 sorusunu düzelteyim hazır test sınav. kız sevinsin belki o mutlulukla öpücüğü kaparım. öpücük... öpücük... öp... cük... hormon bir dur allasen!" diyerek aldım cevap anahtarını baka baka düzelttikçe düzeltiyorum, 5-6 soru oldu. bir yandan da "lan salak mı bu kız şuna bak ne kadar yanlış yapmış" diyorum. ardından da çok çakılmasın diye soruları yerine kaldırıp emmanuelle ile ilişkime devam ettim.

birkaç gün sonra annem sınavları okudu. bizim kız 45 almış. "yuh o kadar düzelttik kız ona rağmen 45 almış geri zekalı mıdır nedir?" diye içimden geçirirken, baktım kız ağlıyor.

- noldu ya?
+ 45 almışım.
- olsun düzeltirsin sıkma canını.
+ 70-75 falan bekliyordum ben.

dııınnnnn!

ampul yandı kafamda hatta yanmadı patladı. ben hormonların etkisindeyken külyutmaz annemin sınavları a-b diye 2 ayrı grup olarak yaptığını, soruların ve cevapların yerlerini değiştirdiğini unutmuştum. bakarak düzelttiğim cevap anahtarını diğer gruba aitti. fak! hem hayatta öpmezdi de 45 almışken. arkadaşları etrafını sarmıştı bile çoktan "susar msn gerizekalı kız ağlyr şu an!" diyerek. hasiktir kızın 30 puanını meze ettik emmanuelle izlerken.

kıza açıklarsam olay büyür annem ağzıma sıçar diye hiçbir şey söylemedim, söyleyemedim kimseye. kız da 2-3 hafta sonra beni bırakıp muhtarın oğluna gittiydi zaten.

yaaa işte görüyorsunuz dostlar hiçbir iyilik cezası kalmıyor...

öpüp öyle gitseydi bari muhtarın oğluna.