İznik'in, Papa 14. Leo'nun Ziyaretine Sebebiyet Verecek Olan Tarihsel Gelişimi

son günlerde gerek uluslararası gerekse ulusal basın gündeminde yer bulan ziyaret vesilesiyle üzerinde geçmiş yıllarda çalıştığım projeden; iznik, iznik'in tarihsel gelişimi, hristiyanlık dünyası açısından neden cazibe merkezi olarak görüldüğü ve aziz neophytos bazilikası hakkında küçük anekdotlar vereyim.
askania (iznik) gölü kıyısında helenistik çağda kurulan iznik, ovada kurulmuş birçok şehir gibi, birbirini dikey olarak kesen iki büyük cadde ile bunların bitimindeki dört kapı meydana getiren hippodamos planındadır.
iznik geçirdiği tarihi devirler sebebiyle, turistik bakımından büyük önem taşır. iznik’in tarihi durumu, gerek kültür, gerek ilim, gerek din ve sanat bakımından roma, bizans, selçuklu ve osmanlılar gibi dört büyük imparatorluğun eserleriyle dolu bir müze durumundadır.
hristiyanlığın i. ekümenik konsil’in konstantin’in sarayı’nda 325’te yapılması, vii. ekümenik konsil’in 787 yılında ayasofya kilisesi’nde yapılması, iznik’in hristiyanlar açısından önemli bir dini cazibe merkezi olmasının sebepleridir.
1962 yılında yapılan ii. vatikan konsilinde iznik’in kutsal bir şehir olduğu kabul edilmiştir.
iznik'in tarihsel gelişimini incelediğimizde; iznik, makedonya kralı büyük iskender’in kumandanlarından antigonius monophthalmos tarafından m.ö. 316’da kurulmuştur.
bu çağın geleneklerine göre, kurucusu antigonius nedeniyle de “antigonia” adını almıştır. makedonya imparatoru büyük iskender’in mirasçıları, general antigonius ve general lysimakhos, imparatorluğu egemenlikleri altına almak için birbirleri ile savaştılar. lysimakhos, m.ö. 301’de antigonius’u mağlup etti ve kenti yönetimi altına alarak, o dönemin geleneklerine göre kente sevgili karısının adı olan nikaia adını verdi.
yörede egemen olan bithynia kralı zipoites, m.ö. 279’da nicaia’yı ele geçirdi. nicaia bir süre bithynia krallığına başkentlik de yaptı. adına altın sikkeler basıldı ve bundan böyle tarihte altın şehir unvanı ile anıldı.
nicaia bithynia krallığı ile roma imparatorluğu arasında uzun yıllar devam eden savaşlara sahne oldu. sonuçta, bithynia ordusu, general lucullus komutasındaki roma ordusuna yenildi ve bu güzel göl kentine nicaea adı verildi.
iznik her dönemden devraldığı mimari mirası ile bir açık hava müzesi niteliğini hala korumaktadır. roma, bizans, selçuklu ve osmanlı uygarlıklarının arkeolojik ve etnografik kalıntılarıyla bütünleşmiş durumdadır.
iznik, hristiyan âlemi açısından da ayrı bir öneme sahiptir. tarihteki 2 konsil toplantısı iznik’te yapılmıştır. zira ilk ekümenik konsil, m.s. 325 tarihinde 218 piskoposun katılımıyla burada yapılmış ve hristiyanlık dinine hayat veren ve iznik yasaları adıyla bilinen 20 maddelik karar senatüs sarayında alınmıştır.
imparator i. constantinus’un huzurları ile yapılan i. konsil şiddetli tartışmalara sahne olur. iskenderiyeli din adamı arius’un “hz. isa’nın sadece bir insan olduğu ve tanrıdan dünyaya gelmediği” şeklindeki kısa sürede taraftar toplayan tezi, toplantıya katılan piskoposları çileden çıkarır. sonuçta bugün de savunulan hz. isa’nın tanrının oğlu olduğuna dair sav kabul görür. arius ve arkadaşları toplantıdan kovulur.
vii. ve son ekümenik konsil 787 tarihinde iznik’teki ayasofya kilisesi’nde yapılır. kısacası iznik hristiyanlık açısından önemli bir dini cazibe merkezidir.

aziz neophytos bazilikası
1600 yıl öncesine tarihlenen bazilika amerikan arkeoloji enstitüsü tarafından 2014 yılının en önemli on keşfi arasında gösterilmektedir. bazilikanın birçok mimari ögesi bozulmadan günümüze kadar ulaşmayı başarabilmiştir. 740 yılında depremle gölün derinliklerine gömüldüğü ve unutulduğu düşünülmektedir. bazilikanın, sualtı arkeoloji müzesine dönüştürüldükten sonra, iznik ile birlikte bursa’nın kültür ve dinler tarihi açısından oldukça önemli bir merkezi olacağına düşünülmektedir.

roma imparatorları diocletianus ve galerius’un buyrukları ile hristiyanların çektiği eziyetler yarım yüzyıl boyunca nikaia (iznik) ve nikomedia’da (izmit) da sürmüş ve bu eziyetler birçok insanın yaşamını yitirmesine neden olmuştu. bu kurbanlardan biri de yaklaşık 303 yılında şehit (martir) edildiği tahmin edilen neophytos’tu. hristiyan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen neophytos, iznik ve bölgenin bilinen ilk azizlerinden biriydi. rivayete göre dokuz yaşındayken hristiyanlar için kutsal ruhun temsilcisi kabul edilen bir güvercin neophytos’un yanına gelmiş, o da güvercini takip ederek olympos dağı’nda (uludağ) bir mağaraya kadar gitmişti. mağaranın içerisindeki vahşi hayvanları mucizevi bir şekilde kovup 15 yaşına kadar mağarada inzivaya çekilen neophytos daha sonra tanrı’nın buyruğu ile iznik’e giderek orada hristiyanlık inancını öğretmeye ve yaymaya çalışmıştı. rivayete göre hristiyanlığın yasak olduğu bu dönemde romalı askerler tarafından yakalanan neophytos türlü işkencelere maruz kalmıştı. işkenceler arasında ağaca asılma, kamçılanma ve demir çengellerle derisinin yırtılması vardı; ancak her yaralanmada mucizevi bir şekilde yaraları iyileşiyordu. neophytos’un en büyük mucizesi ise üç gün üç gece boyunca kızgın bir fırında bekletilmiş ve vahşi hayvanlarla aynı yerde tutulmuş olmasına rağmen ölmemesiydi. en son askerler tarafından iznik gölü kıyısına götürülen neophytos orada mızrak ya da kılıç darbeleri ile şehit (martir) edilir. öldürüldüğünde 16 yaşında olduğu tahmin edilen azizin ölürken bile başını yerden kaldırarak gölde balık tutan bir balıkçının hristiyan olması için dua ettiği rivayet edilir.
orta çağ boyunca kudüs’e hacca giderken batılılar neophytos’u ziyaret etmek üzere iznik’e gelmişler, iznik halkı ve yöneticileri zor anlarında kenti korumak üzere neophytos’un kilisesini ziyaret ederek dua etmişlerdi.
özellikle ortodoks hristiyanlar için çok büyük bir öneme sahip aziz neophytos’un anısına, her 21 ocak’ta ortodoks kilisesi tarafından düzenli olarak ayinler düzenlenir.
hristiyanlığın roma imparatorluğu içinde serbest inanç haline geldiği 313 milano fermanı’ndan sonra aziz neophytos anısına, kentin dışında, göl kıyısında şehit edildiği yerde bir kilise inşa edildiği bilinmektedir.
antik kaynaklarda, aziz neophytos’un anısına kentin hemen dışında kalan gölün kıyısında bir kilise inşa edildiği bahsedilmektedir. 8. yüzyılda aziz neophytos’un naaşının iznik’te bulunan koimesis kilisesi’ne taşındığı bilinmektedir. kaynaklarda aziz neophytos’un anısına inşa edilen kilisenin nerede olduğu ve aziz neophytos’un naaşının neden taşındığını hakkında bilgiye rastlanmaması, mezarlardan birinin kapağının açık olması bazilikanın aziz neophytos’un anısına inşa edilen kilise olma ihtimalini güçlendirmektedir.
yerel kaynaklarca aziz neophytos bazilikası olduğu düşünülen yapının restorasyonunun bitmek üzere olduğu, ayrıca gölün başka bir kıyısında henüz keşfedilmemiş bir bazilika daha olduğu söylenmektedir.