Japon Askerlerinin Timsahlara Yem Olduğu Trajik Olay: Ramree Adası Çatışması

II. Dünya Savaşı sırasında İngilizler ile Japonlar arasında gerçekleşen Ramree Adası Muharebesi, Japonlar açısından büyük bir trajedi olarak tarihe geçti.
Japon Askerlerinin Timsahlara Yem Olduğu Trajik Olay: Ramree Adası Çatışması

"o gece, mürettebatın yaşadığı en korkunç geceydi. zifiri karanlık bataklıkta tüfek atışları, dev sürüngenlerin çenelerinde ezilen yaralı adamların çığlıkları ve dönen timsahların bulanık endişe verici sesi, yeryüzünde nadiren tekrarlanan bir cehennem kakofonisi yarattı. şafakla birlikte timsahların bıraktıklarını temizlemek için akbabalar geldi.... ramree bataklıklarına giren yaklaşık bin japon askerinden sadece yirmi kadarı canlı olarak bulundu."

19 şubat 1945 gecesi yaşanan korkunç olayları anlatan bu alıntı, ikinci dünya savaşı'nın son günlerinde gerçekleşen ramree adası muharebesi'ne katılan ingiliz ordusu askerlerinden biri olan bruce stanley wright'ın 1962 tarihli "wildlife sketches near and far" adlı kitabından alınmıştır.

1945'in başlarında ingiliz kolonisi, burma'da japon saldırılarına karşı geri çekilmeye başladı. burma harekâtının önemli hedeflerinden biri, ramree ve cheduba adası'nı ele geçirerek bölgede güçlü bir yer edinmekti. burma kıyılarının hemen açığında bulunan ramree adası, o dönemde japon imparatorluk ordusu tarafından işgal edilmiş olan büyük bir bataklık adasıydı.

ingiliz kraliyet deniz piyadeleri ve hintli müttefikler, japonlardan geri almak amacıyla adaya çıkarma yaptı. donanma, deniz yoluyla olası kaçış yollarını kapattı ve yaklaşık bin japon savunmacıyı adadan çıkarıp tehlikeli mangrov bataklıklarına sürdü.

kraliyet donanması'ndan yüzbaşı eric bush, 2 mayıs 1945 tarihinde sunduğu raporda mangrovlardaki tehlikeli durumu anlatmaktadır:

"japonlar için dezavantajlar mangrov bataklıklarının tarif edilemez dehşetinde yatıyordu. geceleri olduğu kadar gündüzleri de karanlıktı, dönümlerce kalınlıkta geçilmez orman; kilometrelerce derin siyah çamur, sivrisinekler, akrepler, sinekler ve milyarlarca tuhaf böcek ve en kötüsü de timsahlar.

ne yiyecek, ne de içme suyu bulunabiliyordu. japonlar adadan ayrılma kararı verirken, içinde bulundukları korkunç koşulların tamamen farkında olmaları pek mümkün değildi. birkaç günden fazla dayanmaları bile mümkün değildi. operasyonlar sırasında mangrovlardan çıkarılan esirlerin yarı susuz ve fiziksel durumlarının çok kötü olduğu görülmüştür."

adada işgal altında bulunan bin kadar japon askerinden sadece yirmi kadarı esir alındı. geri kalanlar ya savaşta öldürüldü ya da mangrov bataklıklarında boğuldu ve timsahlar tarafından yenildi. bazı kaynaklar 500 kadar askerin adadan kaçmış olabileceğini öne sürmektedir.

timsah saldırısı belgelenmiş olsa da, sürüngen saldırısına atfedilen gerçek ölüm sayısını bilmek imkansızdır ve tartışma konusudur. sıklıkla atıfta bulunulan bir rakam "400"dür, ancak birçok bilim adamı ve tarihçi bu rakamı olası görmemektedir.

wright'ın bildirdiği rakamın doğruluğuna rağmen, bu istatistik guinness rekorlar kitabı'nda "dünyanın en kötü timsah felaketi" ve "bir timsah saldırısında en fazla ölüm" olarak yer almıştır.

kaynak