Japonya'da Terk Edilmiş, Hayalet Bir Ada: Hashima
hashima, son yıllarda turizme açılmış ada. ancak sadece ufak bir kısmını ziyaret edebiliyorsunuz, ardından gemiyle etrafında tam bir tur döndürüyorlar sizi. nagasaki'de ohato limanından git, gez, dön üç saate yakın bir zaman tutuyor. fiyatı ise 4.800 yen (4.300 de olabilir, şimdi hatırlayamadım).
adaya gitmek için yapılacak iş, nagasaki tren istasyonundan tramvay'a binmek, ohato'da inmek ve saat 9'da kalkan feribota yetişmek için en azından 8.40 civarında bileti almış olmak. gün itibarıyla 7 numaralı perondan (?) kalkıyor feribot.
adada 19. yüzyılda kömür madeni keşfedilmesi üzerine önce yerel lord tarafından bir süre işletiliyor. ardından japonya'nın devasa şirketlerinden mitsubishi tarafından ada satın alınıyor. deniz seviyesinin 1.100 metre altına inen toplam 4 ayrı kuyuda çalışan işçiler, aileleri, şirket çalışanları ve aileleri, hastane, okul, sinema vs personeli derken topu topu 130'a 450 metre civarında ebatları olan bu adada daimi (evi barkı adada olan) nüfus 5.300'ü buluyor.
japonya'nın ilk betonarme apartmanına sahip adada ilk ve orta okul, sinema, oyun salonu, tapınak, hastane, ana okulu, yüzme havuzu, ada sakinleri için toplantı merkezi, pazar gibi tesisler kuruluyor. ilk başlarda deniz suyu damıtılarak elde edilen içme suyu, daha sonra anakara'dan borularla getiriliyor. elektrik ise adadaki jenaratör'den sağlanıyor, bu jenaratör ada'ya hat çekildiğinde dahi korunuyor.
gelgelelim petrolün enerji pazarına tam hakimiyeti ada'daki kömür madeninin de sonunu getiriyor. mitsubishi, madeni kapatıyor. ardından bir yıl içerisinde tüm ada halkı, iş olmaması sebebi ile, adayı terkediyor. 1973 yazında ada nüfusu sıfıra (rakamla 0) iniyor.
bir kaç yıl öncesine kadar mitsubishi firmasının özel mülkiyeti olan ada, 38 yıl atıl kaldıktan sonra nagasaki şehrine (belediye?) devrediliyor. ardından unesco kültür mirası listesine alınma çalışmaları başlıyor ve turizme açılıyor.
ada sanıldığı gibi okyanusun ortasında değil. nagasaki tarafından kıyıya 3 km kadar uzaklıkta ve rahatlıkla kıyıdaki yerleşim yerlerini ve apartman bloklarını görebiliyorsunuz. ara ara adaya gelip tsunami duvarları üzerinde dolanıp avlanan yerel balıkçıları görmeniz de mümkün.
muhtemelen adaya giden ilk türk olarak gururla sundum efenim.