JK Rowling'in, Linç Yemesine Sebep Olan Trans Mevzusuna Verdiği Kesin ve Son Cevap
rowling, kendisine yöneltilen kimi sorulara yanıt veren uzun bir tweet yazmış ve bunu profiline sabitlemiş.
"bu konu hakkında bana birkaç soru sordunuz ve beni cevap vermekten kaçınmakla suçladınız, buyurun.
bir kadının büyük gametler üreten cinsiyet sınıfına ait bir insan olduğuna inanıyorum. gametlerinin hiç döllenip döllenmediği, doğuma kadar bir bebek taşıyıp taşımadığı, yukarıdakilerin hiçbirini mümkün kılmayan nadir bir cinsel gelişim farklılığıyla doğmuş ya da canlı yumurtalar üretemeyecek kadar yaşlı olup olmadığı önemsizdir. o bir kadındır ve diğerleri kadar kadındır.
bir kadının erkeklerle, kadınlarla, her ikisiyle de seks yapması ya da hiç seks istememesi nedeniyle az ya da çok kadın olduğuna inanmıyorum. bir kadının şık kesimli giyinmesi, takım elbise ve kravat sevmesi, stiletto ve mini elbiseler giymesi, siyahi, beyaz veya orta doğulu olması, boyu 1.80 olması veya ufak tefek olması nedeniyle, nazik ya da zalim, kızgın ya da üzgün, gürültücü ya da çekingen olduğu için az veya çok kadın olduğunu düşünmüyorum. biri playboy'da yer aldığı ya da kendini adamış bir eş olduğu için çok kadın olmadığı gibi, uzay roketi tasarladığı ya da boks yapmaya başladığı için de daha az bir kadın değildir. onu kadın yapan şey, fiziksel gelişiminde hiçbir sorun olmadığı sürece (ki bu yine de onun kadın olmasını engellemez) sperm değil yumurta üretmeye yönelik bir bedende doğmuş olmasıdır. çocuk yapıp yapmadığına veya yapmayı isteyip istemediğine bakılmaksızın.
kadınlık mistik bir varoluş durumu değildir ve kişinin seks stereotiplerini ne kadar iyi taklit ettiğiyle de ölçülmez. biz ne pornonun ne de incil'in size söylediği yaratıklar değiliz. kadınlık, trans kadın andrea chu long'un yazdığı gibi, 'açık bir ağız, bekleyen bir pislik, boş, boş gözler' değildir; biz de tanrı'nın sonradan aklına gelen, adem'in kaburga kemiğinden çıkan bir düşünce değiliz.
kadınların, kadın bedenlerimiz nedeniyle, içinde yaşadığımız kültürlere bağlı olarak farklı baskı biçimleri de dahil olmak üzere belirli deneyimlere maruz kaldıkları kanıtlanabilir. trans aktivistlerin 'biyolojinizle tanımlanmak istemediğinizi sanıyordum' demeleri dilsel bir manipülasyona yönelik zayıf bir girişimdir. kadınlar biyolojileri nedeniyle sınırlanmak, sömürülmek, cezalandırılmak veya başka türlü haksız muameleye maruz kalmak istemezler ama kadın olmamız aslında biyolojimiz tarafından tanımlanıyor. bu, çillerimizin olması ya da pancardan hoşlanmamamız gibi bizimle ilgili maddi bir gerçektir; bunların ikisi de varlığımızın tamamını temsil etmez. kadınların milyarlarca farklı kişiliği ve hayat hikayesi var ve bunların bedenlerimizle hiçbir ilgisi yok, ancak bizim cinsiyet sınıfımıza ait olduğumuz için muhtemelen erkeklerin yaşayamayacağı ve yaşayamayacağı deneyimler yaşadık.
bazı insanlar, içine doğmadıkları cinsiyet sınıfında olmaları gerektiğini veya öyle görülmek istediklerini güçlü bir şekilde hissediyorlar. cinsiyet disforisi gerçek ve çok acı verici bir durumdur ve bundan muzdarip olan herkese sempati duymaktan başka bir şey hissetmiyorum. istedikleri gibi giyinme ve kendilerini gösterme özgürlüğüne sahip olmalarını ve barınma, çalışma ve kişisel güvenlik konusunda diğer vatandaşlarla aynı haklara sahip olmalarını istiyorum. bununla birlikte, ameliyatların ve çapraz cinsiyet hormonlarının bir kişiyi tam anlamıyla karşı cinse dönüştürdüğüne inanmıyorum, ayrıca her birimizin cinsiyetli bedenlerimizle eşleşip eşleşmeyebilecek belirsiz bir 'cinsiyet kimliğine' sahip olduğumuz fikrine de inanmıyorum. . bu ilkeleri vaaz eden ideolojinin savunmasız insanlara çok ciddi zararlar verdiğine ve vermeye devam ettiğine inanıyorum.
kadınların ve kız çocuklarının haklarının ve korunmuş alanlarının, trans kimlikli erkekleri kapsayacak şekilde ortadan kaldırılmasına şiddetle karşıyım. bunun çok basit bir nedeni var: hiçbir çalışma, trans kimlikli erkeklerin diğer erkeklerle tam olarak aynı suçluluk modeline sahip olmadığını gösteremedi, çünkü kendilerini nasıl tanımlarlarsa tanımlasınlar erkekler hız ve güç gibi üstünlüklerini koruyorlar. başka bir deyişle, kızların ve kadınların güvenliği ve haklarının, erkeklerin onaylanma arzusundan daha önemli olduğunu düşünüyorum.
umarım sorularınıza içtenlikle cevap vermişimdir. hâlâ aynı fikirde olmayabilirsiniz, ancak en umuyorum tartışmaya açık olduğumu gösterebilmişimdir."