Josep Guardiola'nın, Barcelona'dan Şimdi Bakınca Şaşırtıcı Gelen Ayrılma Süreci
guardiola, teknik direktörlük yaşamı futbolculuğunun çok önünde ilerleyen bir hoca. topçuyken de kötü değildi tabii ki, sadece teknik direktör olarak bunu çok aştı. bu kısımlar her gün, her açıdan konuşuluyor zaten, fakat kendisi oynadığı dönemde barcelona'dan ayrılma süreci hakkında pek bir şey yok genelde. geçenlerde okuduğum bir yazıda şaşırdığım bazı noktalar da oldu bu süreçte, şöyle ki;
fc barcelona ile ilk maçına 18 yaşında bir dostluk maçıyla çıkmış. bu maçtan sonra johan cruyff kendisi için "babannemden bile daha yavaş" demiş ve bir kez daha forma şansı bulana kadar 18 ay daha b takımı ile oynamaya mahkum etmiş kendisini. ta ki 20. doğum gününden 5 hafta öncesine kadar.
la masia'dan arkadaşlarının anlattıklarına göre her zaman eksiklerinin olduğunu düşünüp buna göre çalışır, çok küçük yaşlarında bile hep daha olgun davranırmış. yine de 92 olimpiyatlarında takım içindeki ilişkilerini "tamamıyla aptallık" olarak nitelendirmiş sonralarda. o yazın şampiyonlar ligi şampiyonu olan takımının bir oyuncusu olarak "catalan pride" üzerinde durmuş the athletic konuyla alakalı olarak.
94 yılında el pais'de bir köşe yazısı yayınlanmış michael jordan hakkında. michael platini hakkında da "top toplayıcıyken bir juventus maçında izlemiştim kendisini. maçı kaybetmişlerdi ve bana fotoğraf vermemişti. o zamanlar anlam verememiştim ama artık anlıyorum. o zamanlar top toplayıcıydım, artık oynuyorum." demiş.
louis van gaal kendisinden daha tecrübeliler olmasına rağmen kaptanlığı kendisine verdiğinde "bir tek onunla kendi seviyemde konuşabiliyordum. o birçok oyuncunun yapamadığı şekilde konuşmalar yapabiliyordu" demiş. o zamanki arkadaşları da röportajlarda takım üzerindeki etkisini, konuşmalarını; saha içerisinde asla sorumluluktan kaçmamasını ve korkmamasını da özellikle belirtmiş; ve hatta bu iletişim konusundaki başarısı daha çok genç yaşta kendisini göstermesini de sağlamış. "keoman ve laudrup gibi çok büyük oyunculardan, ülke dışından gelenlere kadar her oyuncuyla çok iyi ilişkiler kurabiliyordu. bugün iyi bir koçsa buna daha o zamanlar bu şekilde başlamıştı" diye eklemiş de eklemiş röportajı veren takım arkadaşı.
fakat takım içinde bu konumdayken kendisini barca'dan ayrılmak zorunda bırakan etmenler yine klübün kendi içerisinden, yönetim kadrosundan gelmiş. cinsel tercihleriyle alakalı konular ortaya saçılmış ve hatta başkan josep lluis nunez kulüp doktorlarına baskı bile yapmış pep'i süresiz bir şekilde sakat olarak dışarda bırakmak için. sebep işte (olduğu gibi yazıyorum) "sick in the head"; yani aslında cinsel tercihleri. (bunu okuduğumda bayağı şok oldum). işte bu söylentilerin aslında ne rakipler ne de kendisini sevmeyenler tarafından değil, bizzat bu yöneticiler tarafından çıkarıldığı düşünülüyormuş.
işler bu hale gelince de sözleşmesinin bitimine 1 yıl kala ayrılma kararı almış.
nihayetinde 30 yaşında, yani 2001 yılında takımdan ayrılıp sampdoria'ya giderken yaptığı basın toplantısına yeni başkan joan gaspart katılmamış bile. oysa normalde her zaman bu toplantılarda yerini alırmış o zamana kadar.
yıllar sonra barca tarihinin en başarılı sezonu ile tarihe geçecek olsa da, takımdan ilk ayrılışı bu derece kötü olmuş kendisinin.