Kadıköy Boğa Heykelinin Altında Antik Kalıntılardan Oluşan Mezarlıkların Yatması

Kadıköy'ün en popüler buluşma mekanının altında bilinmeyen bir tarihin yattığını söylesek? Buyrun ayrıntılara.


kadıköy'de altıyol caddesinde bulunan bu heykelin konumunda pek bilinmeyen bazı şeyler var, anlatayım belki ilgilenen olur.

öncelikle boğa heykelinin durduğu noktayı merkez aldığınızda, kuşdili caddesi, halitağa caddesi ve söğütlü çeşme tren istasyonu kısmını da kapsayan, hatta söğütlü çeşme camiini de içine alan büyük bölge aslında en az 2000-3000 yıllık antik nekropol, yani ölüler şehri. yani o meydanın, caddelerin falan altı lahitler ve kutsal yapılarla dolu. zamanında yol yapmak için yapılan kazılarda tam boğa heykelinin bulunduğu nokta da dahil olmak üzere yer altından çok sayıda lahit ve antika eşya çıkarılmış. 60'lar, 70'ler ve 80'lerde yapılan bu kazılar o kadar üstün körü ki. hızlıca kolay çıkarılabilecek şeyleri çıkarıp geri kalan devasa antik yapıların üstüne beton dökülerek yok edilmiş. birkaç resim:


daha da trajik konu ise, o bölgedeki bütün apartmanların aslında antik bir mezarlığın (bkz: nekropol) üzerinde yükseliyor olması. zaten kadıköylü olanlar bunu aile yaşlılarından apartmanlarının yapılması sırasında neler yaşadığı şeklinde duymuşlardır. bütün arazi sahipleri çıkan tarihi yapıların apar topar üstünü örtüp apartman dikmiş. işin daha da garibi ise bütün bu umursamazlığa rağmen birkaç sene önce bir okulu yenileme inşaatı için kuşdili caddesinde yapılan temel kazısı sırasında yine bir sürü tarihi kalıntı ve lahit bulunmuş, birkaç resim:


zaten geçen senelerde tren yolu yapacakken yapılan kazıda tesadüfen tüm haydarpaşa garı bölgesinde antik medeniyet kalıntıları, kilise vesaire bulunmasını duymayan kalmamıştır. hayır misket oynamak için çukur kazsan tarihi kalıntı çıkan kadıköy bölgesinde bu konuya dair bir bilinç olmamasına ne diyeyim bilmiyorum. gerçekten toplumun böyle umursamaz olması tarihe geçecek cinsten bir başarı yahu. düşün ki kadıköy'ün en orta yeri ve eğlence mekanlarının merkez noktası en az 2000-3000 yıllık bir ölüler şehri, yani antik mezarlık.

yahu amerika'da olmayan tarih üzerinden kızılderili mezarlığı üstüne kurulan evler vesaire diye hayali konular üzerine steven spielberg falan poltergeist diye filmler yapar, stephen king gibi adamlar bir araba dolusu kitap yazar, öbür tarafta her gün yüz binlerin üzerinde oturduğu gezdiği istanbul'un en eski ve önemli semtinin merkezinin altında devasa bir nekropol var umursayan yok. üstelik sadece kadıköy merkez değil, kuyubaşı, göztepe, merdivenköy, gözcübaba, erenköy, sahrayicedit semtlerinde de yüzeyin altında pek çok antik kalıntı mevcut. bütün bu semtler antik yıkıntılar üzerine inşa edilmiş.

hayır işin kötüsü ben de o boğa heykelinin şimdi durduğu yerin hemen ordaki binalardan birinde doğdum. ulan bilmeden ölüler şehrinin/antik mezarlığın merkezinde doğmuşum anasını satayım, aslında biraz azmetsem gürogli diye takılabilirmişim yani. gürogli nedir diyen olursa anadolu'da hayali şekilde köroğlu diye anlatılan karakterin türk mitolojisindeki gerçek hali, mezardan doğan/mezarın oğlu manasındaki türk mitolojisi kahramanı.

bu arada o boğa heykeli bir ara aşağıya rıhtıma inmişti 80'ler civarı, sonra tekrar yukarı çıktı. elin metalden heykeli bile yerinde sabit durmayıp yenilik peşinde koşarken toplumun azimle sebatla yerinde saymaya hatta geri gitmeye çalışması da takdire şayan bir konu.

bir de yeri gelmişken söyleyeyim, "rakı şöyle içilir/rakı içme adabı" diye zırvalayıp kafa ütüleyen daha üç-beş sene önce köyünden gelip kadıköy'ü işgal etmiş cahil/lümpen/hırbo kitle "kadıköy'lü boğa heykelinde fotoğraf çektirmez" diye de zırvalıyormuş, onları kâle almanın alemi yok. 5-6 kuşaklık kadıköylü olan saygın yaşlı insanlar, kadıköy'ün gerçek sakinleri, kuşaklık kadıköy'lü sanatçılar vesaire de fotoğraf çekilirdi ta 80'lerde bile. üç gün önce köyünden gelmiş kıro davarların lafına itibar etmenin manası yok. zaten onların gelişi kadıköy'ü berbat etmişti, bir daha da toparlanamadı.

her neyse, bir daha kadıköy boğa heykelinin oradan geçerken aklınızda bulunsun, bütün o caddelerin ve apartmanların altı boydan boya en az 2000-3000 yıllık antik mezarlık/nekropol/ölüler şehri. diablo 'daki gibi hissedin biraz, ayağınızın altındaki geçmişe dair hayaller falan kurun. öyle mal gibi yürüyüp gitmeyin. kültürel mirasa, dünya tarihinin en önemli noktalarından biri olan kadıköy'e hak ettiği değeri verin.

ha bunu niye anlatıyorum? yaptığım 2 adventure oyununda da boğa heykeli bölgesindeki kadıköy nekropolü, kadıköy konsili, nika ayaklanması, patlıcan yangınları, latin istilası gibi daha pek çok istanbul ve kadıköy tarihine ait konuyu/bölgeyi/efsaneyi kapsayan bölümler var, "millete laf ediyon da sen bunları dünyaya tanıtmak için ne yapıyon da laf ediyon düdük?" diyen olursa diye söylüyorum bunu. benim elimden gelen bu.

Kadıköy'ün Simgesi, Yılların Buluşma Noktası Boğa Heykelinin Dramatik Hikayesi