Kadınların Neden Sakalı Yoktur?

Erkeklerin sakalı, bıyığı varken ve bunlar gayet normal karşılanırken kadınların neden yoktur? Gelin, işin biraz evrimsel kısmına bir yolculuk yapalım.
Kadınların Neden Sakalı Yoktur?

çağımızda erkeklerin yüzünde sakal ve bıyık adını verdiğimiz gür kıllar çıkarken kadınlarda neredeyse hiç görülmez. evrimsel değişiklikler, sakal ve bıyığın erkeklere özgü bir özellik olarak görülmesine yol açmıştır. bugün hemen hemen bütün kültürlerde kadınlar, vücut tüylerinden, bilhassa yüz bölgesindekilerden kurtulmak için çaba harcıyorlar.

profesör rebecca herzig’a göre; kadınların yüz tüylerine karşı gösterdiği köklü antipatinin temelinde, darwin’in açıklamaları yatmaktadır. darwin, 1871 yılında yayınlanan “insanın türeyişi ve cinsiyete mahsus seçilim” adlı kitabında, teorisini fiziksel özelliklerimizin doğal seleksiyon sonucunda oluştuğu görüşüne dayandırmıştır.

cinsel seçilim nedeni ile sakallı kadınlar, eş seçiminde dezavantajlı bir konuma gelmiştir. çünkü yüz kılları bilhassa bit gibi parazitlerin yaşamasına daha elverişli olduğundan, tüysüz bir yüz, tüylü bir yüze göre daha hijyenik ve daha sağlıklı birey anlamına gelmiş ve sakallı kadınların genlerini devam ettirme şanslarının azalmasına yol açmıştır. herzig, darwin’e ait bu görüşlerin yayınlanması ve yaygınlaşması ardından evrim bilimcilerin de yüz kıllarını cinsiyet belirten dış fiziksel özellikler olarak konumlandırdıklarını söyler. böylece sakal ve bıyık, erkek cinsiyetine özgü bir özellik olarak tanımlanmıştır. bu tanımlama da yüzünde kıl çıkmayan kadınların antropolojik gelişim bakımından daha ileride oldukları gibi bir anlama gelmiş ve kısa bir süre zarfında kadınların yüzündeki kıllar bir anormallik olarak görülmeye başlanmıştır. 1890’larda yapılan “delilik” ile ilgili çalışmada, 271 kadın psikiyatri hastası gözlemlenmiş ve sonuçta psikiyatrik sorunlarla yüz kılları arasında bir ilişki olduğu iddia edilmiştir. hatta bu sözde tespitlerde, ağır psikiyatrik sorunları olan kadınların yüzlerindeki tüylerin sert ve kalın telli olduğu belirtilmiştir. cinsiyet üzerindeki çalışmaları ile ünlü havelock ellis ise yoğun kıl gelişimi gösteren kadınlarda cinsel dürtülerin ve şiddete eğilimin arttığı iddiasında bulunmuştur.


harvard’da cinsiyet ve cinsellik üzerine çalışmalar yapmakta olan profesör afsaneh najmabadi, kadınların yüzünde kıl gelişimi ile ilgili araştırmaları sırasında 18. yüzyıl edebiyatında iranlı kadınların birçok kez kalın kaşlı ve bıyıklı olarak tasvir edildiğini keşfetmiştir. üstelik, kalın kaşlar ve bıyıklar öylesine çekici bulunmuş olmalı ki bazen makyajla kaş ve bıyıkların daha gür görünmesi sağlanmaya çalışılmıştır. hatta 19. yüzyılın başlarına kadar, portrelerde cinsiyet ayrımının çok belirsiz olduğu hangi karakterin kadın, hangisinin erkek olduğunu anlamanın güç olduğu dikkat çekmektedir.

herzig kitabında (plucked), 1900’lü yılların başlarında, amerika’da kadınların yüz tüylerinden ciddi şekilde rahatsızlık duymaya başladıklarını bildirir. bu tarihten sonra kadınların daha feminen görünmek için gösterdikleri çaba artmış ve yaygınlaşmıştır.

modern toplumların genelinde kadınların yüzünde sakal ve bıyık gibi sert kıllara karşı olumsuz bir tutum olduğu, bunun da cinsel seçilim gibi bir gerçeğe dayandığını anladığımıza göre şimdi de bugün doğal olarak kadınların yüzündeki kıl gelişiminin erkeklerden neden daha az olduğuna değinelim.

sinir bilim alanında yapılan çalışmalar, erkeklerin yüzünde bıyık ve sakal şeklinde sert ve kalın kılların olmasının birçok farklı sebebe dayandığını ortaya koymuştur. hem kadınlarda hem de erkeklerde yüz bölgesindeki kılların gelişimi hipotalamusla başlar. hipotalamus, hipofiz bezine sinyal gönderir. sinyali alan hipofiz bezi, kadınlarda yumurtalıkları, erkeklerde testisleri uyarır. bu uyarım testislerin testosteron, yumurtalıkların ise östrojen hormonu salgılamasına neden olur. bu iki hormonun aktivitesi ergenliğin başlamasını sağlar. testosteron seviyesindeki artış erkeksi özelliklerin; östrojen sevisindeki artış ise kadınsı özelliklerin gelişmesi anlamına gelir. testosteron ile ilgili yapılan çalışmalar testosteron seviyesindeki yükselmenin kıl gelişimini teşvik ettiğini göstermiştir. ergenlik dönemindeki kızların vücutlarında testosterondan daha fazla östrojen olması, yüz kıllarının gelişiminin teşvik edilmemesi anlamına gelir.

kaynaklar: 12