Kadrosu Yıldızlarla Dolu Olan Hayatta Kalma Filmi, The End We Start From'un İncelemesi
the end we start from... başrolünde jodie comer'ın, kadrosunda ise benedict cumberbatch, katherine waterston ve mark strong'un yer aldığı megan hunter'ın aynı adlı romanından uyarlanan 2023 yapımı ingiliz hayatta kalma filmi.
yeni doğmuş bebeğiyle selden ve onun getirdiklerinden kurtulmaya çalışan bir kadının hikâyesini konu alan film; musluğun yavaş yavaş doldurduğu küvet sahnesiyle başlıyor. filmin geçtiği dünyanın da yağan yağmurlar nedeniyle yavaş yavaş sel felaketine doğru gittiğini düşününce anlamlı bir sahne aslında. yeni bir anne (jodie comer) ve kocası r (joel fry) hayatta kalmanın bir yolunu bulmak zorunda kalıyorlar böylece.
spoilersız anlatmaya çalışacağım çünkü bu filmi izleyen çok kişi yoktur diye düşünüyorum. he spoiler vermek istesem bile verebileceğim bir spoiler yok çünkü filmde aman aman bir olay akışı ya da meraklandıracak bir durum yok (en azından bana olmadı).
jodie comer hayranlığımdan dolayı filmden uzun süredir haberdarım ve çıksa da izlesem diye bekliyordum. başlangıcı itibariyle güzel bir şey olabilir dedim ama ne yazık ki film hoşuma gitmedi.
film kendini hayatta kalma ve gerilim filmi olarak tanıtsa da selden dolayı şehirdeki herkesin evinden olduğu, yiyecek ve kalacak yer bulmanın zorlaştığı bir dünyanın getirdiği kaos ve gerilimi neredeyse hiç görmedik. filmin en büyük eksilerinden biri buydu bence çünkü; insanlığın sıradan şehir hayatının sonuyla gerçekte nasıl başa çıkacağına dair yeterince tasvirler görmüyoruz. bu büyük resimden daha çok hayatta kalmaya çalışan insanlara odaklanıyor film.
ayrıca insanlara odaklanan bu hikayenin jodie comer'ın ya da kocasının bazı davranışları gibi kısımları gerçekçi de gelmedi bana. belki karakterlerin motivasyonları kitapta daha iyi anlatılmıştır onu bilemiyorum.
karakterler daha yeni çocuk sahibi olmalarına rağmen ne istedikleri konusunda aşırı bencil davranıyorlar ve hayatta kalmak için onlara muhtaç olan bebeği öncelikleri haline getirmiyorlar.
mesela kocası zor zamanda öne çıkıp karısına ve çocuğuna destek olması hatta bakması gerekirken ühühü ben iyi değilim deyip kendini onlardan uzaklaştırmaya çalışıyor.
filmin değindiği noktalardan biri de başkalarının bizi desteklemesi konusunda onlara ne kadar güvenebiliriz ve kendimize sahip çıkmak için kendimize ne kadar güvenebiliriz? bu soruyu cevaplamak için de sürekli jodie comer'ı bebeğiyle yalnız bırakıyorlar. onu ordan oraya gezdirmeleri bir yerden sonra mantıksız geliyor. ayrıca çoğu zaman sadece anneye ve onun bebeğine odaklanıldığı için bir yerden sonra aynı şeyler tekrar ediyormuş gibi geldi. yan karakterlerin hikayeye katkısı yok denecek kadar az, görünüp ortadan kayboluyorlar. görsel
anne sözde sürekli tehlikelerle karşı karşıya ama hiç böyle hissettirmiyor. ayrıca bir anne olması dışında onun hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyoruz. dolayısıyla karakterin herhangi bir derinliği ve arka plan hikayesi de yok.
ayrıca konusu itibariyle film; iklim değişikliği, ebeveynlik ve insanlığın doğasıyla ilgili temalara kaş göz kırpsa da bu konular ya da başka bir konu hakkında önemli bir şey söylemiyor.
film 102 dakika bu 102 dakikanın sondaki ekibin isminin yazdığı kısım hariç tamamında jodie comer'ı görüyoruz. dolayısıyla filmin yükü onun sırtına yüklenmiş. bu noktada jodie comer, karakterinin çaresizliği başta olmak üzere duyguları çok iyi yansıtıyor ve her zamanki gibi harika bir performans sergiliyor. aksanlardan, büyük sahnelerden, gösterişli oyunculuktan arındırılmış; ne düşündüğünü aktarmak için vücut diline ve sessizliğine dayanan bir performans.
ne yazık ki performansına denk bir senaryoyla çıkmıyor karşımıza. film şöyle 7.5/8'lik bir film olsaydı birazcık da erken vizyona girseydi akademi adaylığı alması şaşırtıcı olmazdı.
diğer oyuncuların pek ekran süresi yok mesela benedict cumberbatch 3-4 dakikalık bir sahnede yer alıyor sadece.
sinematografi ve mekanlar gayet güzeldi. yönetmen mahalia belo da filmi dramatize etmekten kaçınmış.
özetle the end we start from bir doğal felaketle başlayan hikayede ona odaklanmadan bunun sonucunda ortaya çıkan birçok bireysel felakete odaklanmaya çalışsa da bunu iyi bir şekilde yapamıyor. ben başrolünde jodie comer var diye izledim başkası olsa bitirmezdim herhalde.
5.5/10
İspanya'nın Oscar Adayı Society of the Snow (La Sociedad De La Nieve) Filminin İncelemesi
