Kararsız İnsanlara İlaç Gibi Gelecek Bir Tavsiye Listesi

Kararsız, çabuk ikna olan ve aldığı kararlardan da memnun olmayan biriyseniz bu yazıyı okumanızda fayda var.
Kararsız İnsanlara İlaç Gibi Gelecek Bir Tavsiye Listesi
iStock

sürekli karar değiştirme huyundan muzdarip misiniz? bir şeyi seçmek ve seçtiğiniz konuda derinlesmek istiyor da başaramıyor musunuz? inanın yalnız değilsiniz, bu durum toplumun büyük kısmının sorunu. bu sorunu çözmek ufkunu ikiye değil iki milyon katına çıkaracaktır. bunu istiyorsan kararsızlığın bilimine hoş geldiniz...

1. adım

kilo vermek için spora başlayacağım. yarından itibaren romanımı yazmaya başlıyorum. işimden nefret ediyorum. istifa edip reklamcı olacağım. nihal ile bu ilişki yürümüyor. bitcoin alsam mı? 4000 dolara düştü. daha düşer mi acaba?

bir türlü o ilk adımı atamayanlardan mısınız? kilo vermek için karar verdiniz. spora başlayacaksınız ama spor salonuna mi kayıt olsanız daha iyi bilmiyor musunuz. yoksa eve bir alet mi alsanız daha mı iyi olur? gerçi evde kondisyon bisikleti var. ama kullandığınız yok. ama onu sevmediniz. kürek aletiniz olsa oysa her gün spor yapacaksınız. hangi marka iyi? evde koyacak yer de yok. hem hanım kızar, yine kalabalık çıkardın diyecek. yok yok, en iyisi spor salonuna yazılmak. ama ne zaman gideceksiniz? daha önce de üye oldunuz paranız yandı. toplamda on kere gitmediniz.

adım atmanıza engel olan kararsızlıklarınız bu tarzda ise klasik biçimde kötümser kararsızlığı içine düşmüşsünüz. sizin çözümünüz kısmen kolay, hatanız basit.

karar alırken alacağınız kararların olumsuz etkilerini hesap edip hangisi daha az olumsuz sonuç doğuruyorsa onu seçmeye yönelik davranma alışkanlığı geliştirmişsiniz.

oysa karar alırken bir t çizip bir seçeneğin artı yanları ve eksi yanları belirleyip öyle karar almak gerekli. en az olumsuz olan değil daha çok olumlu sonuç veren ama baş edebileceğiniz olumsuzluklar doğuran seçimleri seçmek gerekli

olumlu yönleri sıralamayı unutmayın.

spor salonuna gitmek size sosyalleşme şansı verir,
daha çok alet sizi daha çok motive eder,
grup sinerjisinden faydalanırsınız,
spor hocaları, toplu eğitimler sizin spor konusundaki disiplininizi artırır.

olayların sadece negatif yönlerine bakmaktan ve az negatif olanı seçmekten vazgeçin. oluşturacağı negatif sonuçlarla baş edebileceğiniz sizin için en olumlu seçenek en doğru seçenektir.

tekrar ediyorum, çok önemli: seçim; en az kötü sonuç doğuran değil, en iyi sonuç doğuran öncelikli olarak seçilmesi gerekir. önce ne istiyorum? neye ihtiyacım var? hangisini daha çok istiyorum? sonra bunun bana maliyetleri neler?

sıralama bu şekilde olmalı.

2. adım

kararsızlık sizin için bir yaşam stratejisi haline mi geldi? bunu tespit edip bu stratejiden bilinçli farkındalıkla kurtulmanız lazım. hem de hemen.

- akşam sinemaya gitsek diyorum...

- iyi olur. gidelim.

- pandemi falan var. evde bir film mi açsak? ayaklarımızı uzatırız. mısır da patlatırız.

- tabi ya! harika olur giyin kuşan git gel, ev gibisi yok.

- bugün hamburger mi söylesek dışarıdan?

- oluuur.

sana eşin ya da arkadaşın bir teklifle geldiğinde teklifin içeriği ne olursa olsun memnuniyetle kabul mü ediyorsun? o kararını değiştirirse sen de hemen onunla birlikte değiştiriyor musun?

yukarıdaki anlattığım senaryonun benzerlerinin çoğunda edilgen bir kabul pozisyonunda mısın?

sen kendini uyumlu olarak görüyor olsan da aslında bir kararsızsın.

karar vermemeyi ve seçim yapmamayı bir strateji haline getirmişsin. seçim yapmanın sorumluluğu ile uğraşmaktansa senin adına yapılan seçimlerin sonuçları ile başa çıkmayı yeğleyen bir davranış kalıbı oluşturmuşsun.

bu bir kalıptır ve neredeyse her zaman sadece akşam ne yapılacağı, nerede yemek yenileceği, hangi filmin izleneceği gibi görece önemsiz kararlarda edilgen olmuyor, işle ilgili hatta sevdiğin kişi ile olan iliskinde dahi seçimler yapmayıp oluşan sonuçlara çözüm üretiyorsundur.

bu kalıptan hızla vazgeçmeli, seçim yapmanın sorumluluğu ile başa çıkmayı öğrenmelisin. ve bu öğrenim öncelikle akşam ne yenileceğine kendinin karar vermesi ile başlar.

fark etmez, bana uyar, sorun değil... bu tanımlamalar artık yok.

bunu istiyorum. buna ihtiyacım var. bunu tercih ederim... bunlar var.

3. adım

patolojik kararsızlık 3 grubundan birine mi aitsin? aitsen hangi gruptasın?

a) araştırmacı kararsızlık

karar vermem gereken bir şey olduğunda tüm seçenekleri incelerim ama bir türlü incelemelerimde birini tercih edecek kadar emin olamam.

oğuz atay'ın ya güzel olmayan bir tablo asarım kaygısıyla duvarını boş bıraktıran türden bir kararsızlıktır bu.

online alışveriş sitelerinde hep sepete atar ama ödeme yapamaz bu tipteki kişiler. sıklıkla basit kararlarda bile birinin yardımına ihtiyaç duyar. hangi elbiseyi akşam giyeceğini bilemediği için arkadaşını arar. şunu mu giysem bunu mu taksam diye sorar. seçimi öyle ya da böyle yapmış olsa bile aklı hep "keşke şunu seçseydim"de kalır.

b) aceleci kararsızlık

kararlarını üzerinde çok düşünmeden verir. ilk hoşuna giden seçeneği seçer. seçiminden memnun kalmazsa seçiminden kolayca vazgeçer. evinde mezuniyet balosunda giymek için aldığı 2-3 ayakkabı, birkaç etek vardır.

c) karar anksiyetesi yaşayanlar

karar vermek ciddi bir sorundur bu kişiler için. öyle ki fiziksel bulguları bile vardır. karar vermek durumunda kalmak migren ağrılarını tetikler. peptik rahatsızlıklar hissederler. bulantıları olur. karar verme zorunluluğundan kaçmak için kendini yalnızlık asosyalliğe mahkum edecek kadar ileri gidebilirler.

bu üç gruptan birine dahilsen profesyonel yardım almayı düşünebilirsin. konu sadece karar verme süreci ile ilgili değil, muhtemelen bir ego-superego arası tutarsız bir ilişki de vardır eşlik eden.

karar verme süreci bir anlamda bireyin iç dünyasında denge sağlama süreci olarak
görülebilir. karar verme durumunda olan birey, hem iç dünyasına yönelik ihtiyaçlarını,
hem de çevresel beklentileri karşılamaya ve doyurmaya yönelmektedir. bunu
yapabilmek için de bireyin kişisel ve çevresel kaynaklarını etkili ve olumlu bir şekilde
kullanması gerekmektedir.

bu zannedildiği kadar kolay bir şey değil.

bir yaşantı ya da problem karşısında karar verme durumunda olan bireyler; sezgilerine dayanma, karar vermeyi erteleme, kaderci davranma, karar üzerinde aşırı düşünme ve zaman kaybetme, vereceği kararla ilgili sorumluluk ve risk almaktan kaçınma gibi stratejileri
kullanabilmektedirler. hepimiz az ya da çok bu stratejilerden birini kullanıyoruzdur.

1. adımda bir sorunun varsa çözer, 2. ve 3. adımı da aşabilirsen karar verme konusunda yapman gereken şeyler ince ayrıntılardır. durumun nispeten fena değil. bu noktadan sonra karar verme konusundaki stratejilerini sıklıkla gözlemleme, davranış ve seçimlerinin sorumluğunu üstlenme, içinde bulduğun durumun (kaderin, çevrenin, ailenin ya da başka bir dış etkenin değil) kendi iç dünyan ve oradaki sorunlardan kaynaklı olduğunu bilmek kararlı ve istikrarlı bir yolda yürümeni, kendini gerçekleştirme hazzının artmasını sağlayabilir.