Kedilerden İnsanlara da Geçebilen Tehlikeli Parazit Toksoplazma'nın İnanılmaz Adaptasyonu

Genellikle evcil kedilerden bulaşan ya da çiğ et tüketimi sonucu ortaya çıkabilen tehlikeli bir parazit türü Toksoplazma. Bu parazitin evrimsel süreçteki çabası ise gerçekten inanılmaz.
Kedilerden İnsanlara da Geçebilen Tehlikeli Parazit Toksoplazma'nın İnanılmaz Adaptasyonu
iStock

toxoplasma gondii, evrimin nadide örneklerinden birisi. şimdi bazı parazitler, canlıların vücuduna giriyor ve ona zarar veriyor. fakat hoştu öldürecek kadar zarar veren parazitler pek başarılı değil, çünkü host (bulaştığı kişi) öldüğünde parazit de oluyor çoğu zaman. o yüzden baskın strateji çanlıyı, en azından başka hoştlara yayılana kadar ayakta tutmak.

bu yayılma mekanizmaları çok ilginç. parazit olmasa da mesela nezle virüsü, burundaki dokuları hassaslaştırıp hapşırmanızı, bu sayede tükrükle sağa sola saçılmayı hedefliyor. bazı parazitler ise host canlıyı kontrol ediyorlar, örneğin hormonlar üretip, o hormonların beyni etkilemesine ve bu sayede davranışların değişmesine çalışıyorlar. kuduz ise daha etkili, hormonla filan değil direkt beyne gidip yerleşiyor, o canlıyı daha saldırgan yapıyor ve ısırıkla diğer canlılara geçiyor. bazısı ise duyu merkezlerini tamamen tahrip edip, o hayvanların kolayca yem olmasını ve bu sayede başka hayvanlara aktarılmayı bekliyorlar.

işte bu yaratık, host'u zombiye çeviren bu sofistike stratejileri bir adım ileri götürüyor, beyin fonksiyonlarını böyle genel bir şekilde etkilemek yerine bir nevi surgical strike yapıyor: olayın güzelliğini anlamak için parazitin yaşam döngüsüne bakmak lazım. parazit birçok canlıya geçebiliyor ama ancak kedilerde üreyebiliyor. yeterince ürediği zaman kediler dışkıları yoluyla bu paraziti sağa sola yayıyorlar, kemirgenler gelip bu dışkıları yiyor. sonra o kemirgenler başka kedilere yem oluyorlar ve parazit yayılmış oluyor, o kedilerde de üremeye başlıyor. parazit bu iki aşamalı yolculuğu tamamlamak için kemirgenin duyu merkezine saldırıyor kolay yem olabilmesi için. ama parazitin açısından baktığınızda, bütün duyu merkezlerini yoketmek aslında iyi bir taktik değil. çünkü parazitin üreyebildiği tek ortam kediler, ya ortalıkta mal mal dolaşan fareyi bir kuş kaparsa? namussuz, kuşun bünyesinde de yaşayabiliyor ama üreyebilmesi için bir kedinin o kuşu yemesi lazım, ölme eşeğim (kuşum) ölme. o yüzden de parazit, kemirgenin kökü merkezine saldırıyor ve koku merkezinde de sadece bir noktaya: kedilerin feromonlarına tepki veren noktaya. ta ta ta taaammm.

evet, kemirgenler kedilerden kaçmayı annelerinden görüp falan öğrenmiyorlarmış (öğrenme şansları yok, deneme yanılma metodu biraz pahalıya patlar), onun yerine kedilerden kaçmak için hardwiredlar, belli bir kokuyu alınca beyin adrenalin salgılıyor, vücut alarma geçiyor ve o kokudan uzaklaşıyorlar, sevmiyorlar. işte parazitimiz bu tepki mekanizmasını bozuyor. işin güzel tarafı o tepkiyi yok etmiyor da, tersine çeviriyor. yani o feromonlar, fareye çekici gelmeye başlıyor. adam kediye doğru atıyor kendini.

inşallah herkes bu adaptasyondaki estetiği görebiliyordur. kuduzdaki gibi -ki kendisi süper bir mekanizma- bütün beyin manyamıyor, aksine hayvan son derece normal, akıllı, yiyip içip hayatını idame ettiriyor. ettiriyor ki kuştan köpekten kaçabilsin. ama kedi gördü mü kendini onun kucağına atsın. ve parazitimiz de kedinin bünyesinde çoğalsın, bir başka kemirgen o kedinin bokunu yiyince döngü tekrar başlasın. üremek için aslan bünyesine ihtiyacı olan bir parazitin, bizim futbol oynayıp felsefe konuştuktan sonra bir anda durduk yere hayvanat bahçesine gitmemizi, aslanın kafesine girip kafamızı ağzına sokmamızı sağlaması gibi birşey.

bu entry'de emeği geçen kitap: monkeyluv