Kore Savaşı'na Katılan Türk Ordusu Hakkındaki Spekülasyonların Açıklaması

Kuzey ve Güney Kore arasında vuku bulan 1950-1953 arasındaki savaşta Türk birlikleri hakkında zaman zaman ortaya atılan iddiaları yanıtlayan bir yazı.
Kore Savaşı'na Katılan Türk Ordusu Hakkındaki Spekülasyonların Açıklaması


1. "türkiye'nin dört bir yanından birbirini tanımayan gönüllü askerlerin tugaya dahil olması" (çoğu profesyonel asker değil)

kore savaşı'na gönderilecek ilk tugay'ın oluşturulması için gönüllülük esasına dayalı bir uygulama yapılmasının mantığı öncelikle o tugayın gönderileceği zamanda askerde olan ve terhislerine çok az bir zaman kalmış olan 1928 doğumlu askerlerin terhislerini bozmama amacına dayanır. bu nedenle askerliklerinin bitmesine az kalan 1928 doğumluları götürüp getirme derdi olmasın diye 1929 doğumlu ve sağlıklı olma dışında gönüllük için herhangi bir ekstra şart aranmamıştır.

bunun yanında dönemin politik ve sosyal koşulları gereği türkiye çok hızlı bir değişim süreci içinde olduğunda kore savaşına gidişte askerlerden ve halktan yoğun ilgi gelmiş, çoğu 1928 doğumlu asker ve sivil halktan bazıları kore'ye gidiş için gönüllü olmuştur. kore savaşı konusunda hem hükümet hem basın hatta diyanet işleri başkanlığı bile propagandaya girişmiştir. bunun sonucunda yoğun bir gönüllü katılımı olmuştur. bu şekilde propaganda yapılmasının diğer bir amacı da kore savaşı'na asker göndermeye karşı oluşabilecek potansiyel tepkileri hafifletmektir.

bunun dışında özellikle yüzbaşı, üsteğmen ve teğmen gibi rütbelerdeki subaylar meslek hayatlarında nadiren denk gelebilecek bir savaş görevine katılmak ve askeri kabiliyetlerini sergileyebilmek adına kore için gönüllü olmuştur.

kore'ye gidecek tugayın ilk mevcutları tamamen muvazzaf ordu birlikleri içinden seçilen subay, astsubay ve erlerdir. erler profesyonel asker değildir diye saçma bir görüş öne sürenlere de o dönemde kore'ye asker gönderen diğer ülkelerdeki askeri güçleri incelemelerini öneririm. zira kore savaşı döneminde hemen her ülkede zorunlu askerlik uygulaması vardır ve kore'ye giden yabancı erlerin çoğu da bu şekilde askere alınmıştır.

2. "komuta kademesinin ingilizce bilmemesi ve emirleri anlamaması"

öncelikle komuta kademesi nedir onu anlatalım. 1. kore tugayının ilk komuta yapısına göre tugay komutanı süvari sınıfından tankçı olan merhum tümgeneral tahsin yazıcı'dır. kendisi o dönemde tuğgeneral rütbesinde olup 2.zırhlı tugay komutanıdır. kurmay başkanı kurmay yarbay selahattin tokay'dır. tugay 3 adet taburdan oluşur ve 1. tabur komutanı binbaşı imadettin kuranel, 2. tabur komutanı merhum binbaşı mithat uluünlu (18 mayıs 1951'de şehit oldu) ve 3. tabur komutanı merhum binbaşı lütfi bilgin (kunu-ri muharebesi'nde şehit oldu)'dir. daha alt rütbelerde de onlarca yüzbaşı, üsteğmen, teğmen ve astsubay mevcuttur.

1. türk tugayında bir dil sorunu yaşandığı doğrudur çünkü o dönemde türkiye'de ve silahlı kuvvetlerde ingilizce diline hakim insan sayısı çok azdır. 1947 yılından itibaren marshall yardımı almaya başlayan türk ordusu çok hızlı bir değişime girmiş, milli mücadele ve 2. dünya savaşı sonrası oluşan silah, teçhizat ve eğitim eksikliklerini hızlı bir şekilde gidermeye başlamıştır. bu kapsamda jammat (bunun ne olduğuna bir zahmet siz bakın) uygulamaları ile abd'deki eğitimlere onlarca subay ve astsubay gönderilmiş ayrıca yurtiçindeki birliklerde de onlarca amerikalı uzman göreve başlamıştır. tüm bu çabaya rağmen eksiklikleri bir anda kapamak maalesef mümkün değildir. ancak 1. türk tugayının komuta heyeti için subay olan ve ingilizceye hakim özel tercümanlar görevlendirilmiştir. örnek verecek olursam bunlardan biri yüzbaşı ismail çataloğlu'dur.


ayrıca diğer bir tercümanımız, aynı zamanda ileri hava kontrolörü olarak da görev yapan, kore savaşındaki tek havacı şehidimiz olan merhum hava pilot üsteğmen muzaffer erdönmez'dir.


erdönmez üsteğmenimizin kahramanlıkları, cesareti ve karakteri kendisi ile tanışan, çalışan yerli yabancı çoğu askerin yazdıkları anılardan açılıp okunabilir. bunun dışında ilerleyen dönemde tugayımızda gayrimüslim olan ve askerliklerini tercüman olarak yapan çok askerimiz olmuştur. yani yaşanan dil sorunu zaman içinde aşılmıştır.

şunu da eklemek isterim. kore'ye giden yüzbaşı, üsteğmen ve teğmen rütbesindeki subaylar bazısı jammat uygulamaları ile amerikan kurslarında eğitim alan ve amerikan sistemine aşina olan askerlerdir. daha üst rütbedekiler ise jammat uygulamaları gereği çok fazla yurt dışı görmemiş ve nispeten eski ekole bağlı subaylardır. bu nedenle üst rütbede askeri duruma entegrasyon alt rütbedekiler kadar hızlı olmamıştır.

3. "komuta kademesinin defalarca bağlı oldukları nato ve amerika üst kademe emirlerine itaatsizlik etmesi, savaş alanında başıboş dolaşmaları. yetersiz teçhizat dolayısıyla batağa saplanmaları, sürekli kaybolmaları"

kore türk tugayının kahramanlıkları, askeri kabiliyeti ve savaşa kattığı yarar hem amerikalılarca hem de savaşa katılan diğer uluslarca defalarca dile getirilmiştir. tugaydan kimlerin amerikan madalyaları ile taltif edildiği, tugayın askeri başarıları ortadadır. sadece kunu-ri savaşı bile askeri okullarda hala ders diye okutulan bir savunma muharebesidir. bu konuda zırvalayanlara kulak asmamak ve askeri gerçekleri okumak için genelkurmay başkanlığı'nın çıkardığı "kore harbinde türk silahlı kuvvetlerinin muharebeleri (1950-1953)" isimli kitabı sahaflardan temin ediniz ve okuyunuz. bulması zor bir kitap değil. ayrıca savaşa katılan merhum kurmay binbaşı bahtiyar yalta'nın "kunu-ri muharebeleri ve geri çekilmeler (26.11.1951 - 24.1.1951)" isimli eseri de tugayımızın kahramanlıklarını okuyabileceğiniz bir eserdir.

kore savaşına giden birlikler öncelikle türk ordusunun elindeki mümkün olan en iyi silahlarla eğitimlerini türkiye'de yapmaya başlamış, iskenderun'dan gemilere bindirildikten sonra da amerikan piyade teçhizatı ile donatılmıştır. yolculuk esnasında gemilerin arkasına bağlanan balonlara ya da iple bağlanarak denize bırakılan hedeflere karşı amerikan tüfekleri ile bol bol atış talimi yapılmış, kore'ye varılınca da amerikan teçhizatı gelmeye devam etmiştir. amerikalılar kendi askerlerine verdikleri silah ve teçhizatın aynısını türk tugayına da vermiştir. örneğin amerikan birliklerinde kore savaşı esnasında insan dalgası saldırılarına karşı etkinlikle kullanılan m19a1 ve m45 uçaksavar silahları dahi türk tugayına verilmiştir. dolayısıyla askerlerimizin silah, teçhizat ve iaşe yönünden eksikliği olmamıştır. elbette tugayın kuruluşu, teşkili, kore'ye gidişi ve kore'ye varışı esnasında zaman, organizasyon ve diğer lojistik sorunlar nedeniyle ikmaller bazı durumlarda gecikmiştir ancak dünyada aynı tarafta aynı anda bu kadar çok ulusun olduğu, karmaşık lojistiğe sahip bir harpte elbette bu gibi sorunlar olacaktır. ancak olayın bütününe baktığınızda türk tugayı'nın yetersiz teçhizat gibi bir sorunu olmamıştır.

türk tugayı savaşta amerikan 25.piyade tümenine bağlanmıştır. bu nedenle tugaya bağlı askerler sağ kollarında ay-yıldızlı peç sol kollarında da 25. piyade tümeninin yıldırım işaretini taşıdılar.


konuyla ilgili verdiğim kitaplar haricinde yök tez merkezinde gayet güzel yazılmış tezler mevcuttur. hepsi şu anda açılıp okunabilir.