Kulak Kirinden Kişiliğiniz ve Sağlığınıza Dair Pek Çok Şeyin Analiz Edilebilmesi Gerçeği
insanların bir çok özelliğinin sadece kulak kirinden anlaşılabiliyor olması ufkunuzu açabilir. örneğin kulak kirinin çeşidine göre kişinin ırkı, milleti veya ne kadar az ter koktuğunu bilebiliyoruz.
apokrin adı verilen büyük yumak bezler koltuk altlarında, üreme organları ve göğüs çevresinde yoğunlaşmışlardır. bu bezler insanda ergenlik yaşlarında ortaya çıkarlar. bunların salgıladıkları ter, kokunun nedeni olan bakterilerin çok sevdikleri yağ ve proteinleri içeren, yapışkan ve bulanık bir sıvıdır. deride uzun süre kalırsa bakteriler tarafından kullanılır ve kötü vücut kokusu meydana getirirler.
apokrin ter bezleri her insana kendine özgü bir koku verirler. köpekler de insanları bu kokudan tanırlar. sarı ırktan olanlarda apokrin ter bezleri azdır, bazı halklarda neredeyse yoktur. apokrin bezleri en yüksek kuzey avrupalılarda gözlemlenmiştir. o yüzden vücudu en çok kokanlar arasındadırlar. japonların vücutları ise hemen hemen hiç ter kokmaz.
o nedenle japonya'da deodorant ve ter kokusu önleyici (deodorant, stick vb.) ürünlerin yelpazesi avrupa ülkelerine nazaran çok dardır. apokrin bezleri konusunda koreliler de hemen japonlardan sonra gelirler. o nedenle asya'da doğuya gidildikçe ter kokusu azalır.
"peki kulak kiri bağlantısı ne?" derseniz...
çok az insan özelliği gerçekten mendelyendir; yani, dna'mızda tek bir gen tarafından kodlanmıştır. tek bir gen tarafından dikte edildiği bilinen bir özellik ise: kulak kiri türüdür . avrupalıların çoğunda ıslak kulak kiri vardır, çünkü bir genin "ıslak" versiyonunun en az bir kopyasına sahiptirler. ingiltere'de bir milyondan az insanda, genin farklı bir versiyonunun iki kopyasına sahip olduklarından daha da nadir görülen bir kuru tip kulak kiri vardır.
bu gen sadece kulak kiri tipimizi tanımlamaz. aynı zamanda, vücut kokusuna neden olan bakterileri çeken koltuk altındaki gözeneklerden teri dışarı taşıyan proteini oluşturma kodunu da tutar. ya da en azından bir versiyonu öyledir. avrupa'da şanslı sayılan kuru kulak kirine sahip insanlar da bu proteini üretmezler, bu nedenle bakterileri çeken apokrin koltuk altı terini üremez ve daha az kokarlar.
japonya'da ırkçılığın tavana vurduğu ikinci çin-japon savaşında japonların kendilerini üstün görmelerinin bir vurgusu da bu ter kokusu mevzusudur. dönemin kafatasçı japonlarına göre yüksek bir ırk olmanın bir göstergesi açık tenli olmak diğeri de kötü ter kokmamaktır. hijyen takıntısının da kökenin de aynı mevzu vardır. sarı ırktan olmasına rağmen çinlilerin apokrin bezleri diğer asyalılara göre çoktur. o nedenle çinlileri kötü kokulu olarak aşağılarlar.
hatta ikinci dünya savaşı sonrası çekilmiş birçok japon filminde batılıların kötü koktuğuna dair atıf yapılır. çeşitli lakaplar takılır. yakın dönem yapımlarında dahi gaijin olarak horlanan insanların önce kokusuna dikkat çekilir. tasogare seibei filminde hiroyuki sanada fakir, dul ve çocuklu bir samuray rolündedir. gariban bir yandan işte canı çıkana kadar amelelik edip öte yandan çoluk çocuğun derdiyle gamlanır. o kadar fakirdir ki yedek elbisesisi veya sabun alacak kadar parası yoktur. bunca mevzu arasında adama en çok koyan şey ise koktuğu için üstlerinden fırça yemesidir. belli ki koku japonlar için çetrefilli bir konudur.
bu arada kulak kiri kokusunun da ter kokusuyla ilişkisi varmış. araştırmaya şuradan göz atabilirsiniz.
ekleme: parasite adlı meşhur kore filminde de koku konusu çokça işlenmişti. özellikle fakirlerin kötü koktuğu vurgulanmıştı. çinlilerin batılıları dövdüğü, özellikle hong-kong yapımı osuruk kung-fu filmlerinde de benzer temayı görebilirsiniz.