Kulaklık Seçiminde Doğru Bir Tercih Yapmak İçin Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Çeşitlerine, frekanslarına ve bu gibi diğer şeylere dikkat ederken kulaklık seçimi çok da basit bir tercih olmaktan uzaklaşıyor. Sözlük yazarları, size kulaklık alışverişinizi mutlu sonlandırmanız için önceden dikkat etmeniz gereken ayrıntıları yazmış.
Kulaklık Seçiminde Doğru Bir Tercih Yapmak İçin Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
iStock


teee ne zamanlar yurduma walkman denen gavur icadı ilk geldiğinde tek tip kulağın üstüne oturan süngerli tırışkadan kulaklıklarla tanışmıştık. şimdi ise trilyon çeşit kulaklık var, seçmesi zor. ben de bir türlü doğru kulaklığı bulamayan ukteci arkadaşım ve aynı sorundan muzdarip diğer arkadaşlarıma biraz yardım etmeye çalışacağım.

yukarıda bahsi geçen türde kulaklıkları ancak havayolları uçakta müzik dinlemek/film izlemek için verdiğinde mecbur kalınca kullanınız, onun dışında kafaya oturmayışı ve sesin çoğunu kaybetmeye yol açısı sebebiyle tercih etmeyiniz.

diğer tür kulaklıkları kulağın içine yerleştirilen ve kulağın dışında kalan diye ikiye ayırabiliriz


kulağın içine geçenler çok basit, iki ufak üstü ince sünger kaplı parçayı kulak deliğinize yerleştiriyorsunuz. bunlar -eğer hareketli bir spor yapıyor, zıp zıp zıplamıyorsanız, başaşağı durmuyorsanız- düşmezler zırt pırt. (bir de kulak arkasına geçen sabitleyicisi olanlar var, bunlar pek rahat olmuyor, kulağın üst kısmını acıtabiliyor. sabitleyicisi kafa üzerinden olanlar için aşağıya...) 

ses de direk kulak deliğinize gelir kulak içi kulaklıklarında. mis gibidirler. yıllardır kullandığım çeşit budur. 

ama bunlarla ilgili sorun şu

sürekli kullanıldıkları için zaten incecik olan kablo bu kulak parçası (earpiece) ile birleştiği yerde zayıflıyor çekiştire çekiştire kullanıldıkça. önce cızırtı, sonra temassızlık, sonra da mefta oluyor. ısrarla sony kulaklıklar alıp bu sorunla karşılaştım, sonunda bir phillips aldım ve onda kaldım. tepe tepe kullanıyorum kaç yıldır, bana mısın demedi. öyle özel bir kulaklık değil, sıradan, o kadar sıradan ki bir model numarası falan da yazmıyor üstünde ki buraya yazayım. fazla para da bayılmadım, kesinlikle tavsiye ederim.


bu kadar reklam tanıtım pazarlama yapıyoruz, tüketici haklarını çiğnemeyelim, risklerden bahsedelim. kulak içi kulaklıkların diğer kulaklıklara nazaran daha fazla işitme kaybı riski taşıdığı söyleniyor -kulağın içinde olduğu için. özellikle yüksek sesli müzik dinleyenlere "demedi deme!" demek istiyorum. gerisi size kalmış (ben pantera mantera dinledim, hala duyuyorum, 10 yıl sonrasını bilemem.)

gelelim kulak dışı çeşitlere

bunlarda daha bir çeşitlilik var. çeşitliliğin ana sebebi ise kulağın dışında kalan bu kulak parçalarını nasıl orada tutacağız sorusunun pek çok cevabı olması. bazıları baş üstünden oluyor, diğerleri enseden dolaşan bir şekilde sabitleniyor. bu kulaklıklarla ilgili sorun fazla yer kaplamaları -- ve kulaklık dediğin şey gerektiğinde cırt diye cebine sığabilmeli. enseden dolaşan tipi bu yüzden hiç tavsiye etmiyorum, çünkü katlanır versiyonunu görmüş değilim (ayrıca da kulağın üstünden geliyorlar o yüzden yukarıdaki acıtma sorunu yaşanabilir). kafanın üzerinden dolaşan (saça taç takmış gibi oluyor hani) versiyonunun katlanabilirleri var, bayağı küçülüyorlar. durup durup kafadan alna veya arkaya doğru kaymasalar fena değiller aslında. yalnız kafada sabit durabilme ve hacim(taşınabilirlik) ters orantılı gibime geliyor.

kulak dışı çeşitlerde favorim gürültü ekarte edici (noise cancelling) kulaklıklar. bunları pek çok marka üretiyor, pilotların kulaklıklarına benziyorlar, kulakları sanki yarım dairemsi bir kulak parçalarının içine alıyorlar. bunlarda müzik dinlemek harika, ses kalitesi ve detay kulak içi kulaklıklara göre çok daha iyi. 


ama iki sorun var

1. iriler, maksimum katlanabilir versiyonları bile cebinize sığmaz (belki palto cebine sığar). 

2. gerçekten dış gürültüyü izole ettikleri için dışarıda kullanmamanızı tavsiye ederim, trafiğe ve etrafınızdaki insan güruhuna tepkilerinizi azaltacak çünkü, tehlikeli olabilir. ben şahsen sadece ev/ofis'te kullanıyorum noise cancelling kulaklığı. bunun için birebir: gürültü yapan, devamlı telefonda konuşan ev/iş arkadaşlarınız varsa artık yoklar. (benim kullandığım panasonic, bir süre sonra kulaklarımın kızarması dışında şikayetim yok. tavsiye ederim ama piyasada daha iyileri de bulunabilir diye düşünüyorum.) bunlar biraz daha pahalıca onu da belirtmek lazım.


kulaklık alırken dikkat edilecek hususlardan en önemlisi rahatlığınız ve kulak sağlığınız konusunda ne derece pimpirikli olduğunuzdur. 

bunun dışında doğru kulaklığı ararken 

1. nerede kullanacağınız, 

2. ne tür müzik dinleyeceğiniz, 

3. bütçeniz, 

4. kulaklarınızın büyüklüğü(!), 

5. hacim konusunda tercihiniz (ille de cebe mi girsin, yoksa çantama atarım mı), 

6. müzik dinlerken ne kadar hareketli olacağınız ve unutmuş olabileceğim daha pek çok faktörü göz önünde bulundurmak gerekiyor. 

kolay gelsin!

kulaklık seçiminde dikkat etmeniz gereken bir diğer husus ise kablo uzunluğu.. 


iki hafta oldu kulaklığı alalı.. ses kalitesi falan eh işte, bi şekilde idare ediyoruz durumunda ama kablosu kısacık.. cebimden kulağıma ulaşmıyor diye uzatma kablosu mu neyse adı artık, onu taktım, bu defa da çok uzun.. her yanımdan kablo fışkırmış gibi görünüyorum..
önemsiz sanırdım ama, çooooook önemliymiş hakkaten..

kulaklık seçiminde düşük frekans yoğunluğuna aldanmayın. çünkü bir sürücü en rahat düşük ses frekansları verebilir. dikkat edilmesi gereken, belli frekans aralığındaki sesleri verirken diğer frekansları perdelememesi; kulaklığın vaat ettiği frekans aralığındaki sesleri olabildiğince dengeli vermesidir.

tabiki belli fiyat eşiği altındaki kulaklarda bu denge durumu pek mümkün olmuyor. elbet karakterli, bir tarafı daha baskın oluyor. bunun sorunu aşmak içinde 2 yollu, 3 yollu kulaklıklar çıkmıştır. daha doğrusu (bkz: monitör kulaklık)

Eğitim İçin Yurt Dışına Gideceklerin Kültür Şoku Yaşamaması Adına Bilmesi Gerekenler